‘Tezgah Hep Aynı, Aktörler Farklı’
AK Partili Şamil Tayyar, “Darbeciler her zaman bir bahane buldu. Ezan yasağının kalması, türban düzenlemesi, yeni anayasa, iki ağaç meselesi, dershaneler. Ama Başbakan’ımızı Yedirtmeyiz..!
“Tezgah Hep Aynı, Aktörler Farklı”
AK Parti Gaziantep Milletvekili ve Gazeteci-Yazar Şamil Tayyar, Manisa Yunusemre Gençlik Kolları’nın organize ettiği Türkiye’de yaşanan yakın darbe tarihi ve kara lekeler konulu konferansa katıldı. Merhum Adnan Menderes, Turgut Özal, Necmettin Erbakan’a yapılan darbelerin öncesinde ve sonrasında yaşananları ayrıntılarıyla anlatan Tayyar, şu an da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan üzerinde aynı kirli tezgahların kurulduğunu söyledi. Tayyar; gezi olayları, 17 ve 25 Aralıkta yapılan operasyonlarda da yine tezgahın aynı olduğunu sadece aktörlerin farklı olduğunu söyledi.
Yunusemreli AK Gençler söz verdi, “Bir daha bu millet 27 Mayıs ve 28 Şubat’ları yaşamayacak”
Tayyar son günlerde gündemde olan ve Başbakan ve oğlu arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtları konusunda da görüş bildirdi. Tayyar,”İddia edilen ses kayıtlarında Başbakanımız sözde 1 Milyar Doları ne yaptın diye soruyor. 1 milyar Dolar=10 bin adet 42 numara ayakkabı kutusu ve 20 ton. Akıl ve mantık var. Bizde hesap kitap biliyoruz. Kılınçdaroğlu’da diyor ki 273 Milyar dolar yolsuzluk yapıldı. Bu ülkenin GSMH’sı 800 milyar dolar. Biraz mantıklı konuşun” dedi.
AK Parti Yunusemre Gençlik Kollarının hazırladığı darbe konulu konferansta ilk olarak AK Parti Manisa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hüseyin Tanrıverdi, İl Başkanı Murat Baybatur ve Yunusemre belediye başkan adayı Mehmet Çerçi darbe dönemlerinde yaşadıkları kötü anıları katılımcılar ile paylaştı. Yunusemre gençlik kolları üyeleri de ayrıca konferans boyunca ara ara darbe döneminde yapılan ikna odaları baskı ve işkenceleri anlatan kısa oyunlar oynadılar. Oynanan kısa oyunlar ve gösterilen kısa filmlerde duygulanan Tayyar, defalarca çeşitli konferanslara katıldığını ancak Yunusemreli AK gençliğinin hazırladığı konferansın içeriğinin farklı olduğunu belirterek teşekkür etti.
29 Ekim Cumhuriyet ve 3 Kasım 2002 Anadolu İhtilali
AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar öncelikle darbe ve ihtilal kavramlarının birbirinden iyi ayırt edilmesi gerektiğini belirtti. İhtilal diye konuşanların amacının sadece milleti de bu işin içine katarak bir dayanak göstermeleri olduğunu belirten Tayyar, Türkiye’de iki tane ihtilal olduğunu belirtti. Tayyar, Millet iradesi ile gerçekleşen o iki ihtilalın de 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı İhtilalı ve 3 Kasım 2002 Anadolu ihtilalı olduğunu söyledi.
“Ezan Yasağını Kaldırmak Darbe Nedeni Oldu”
1960 yılında Merhum Adnan Menderes’e yapılan darbenin iki önemli nedeninin birincisi genelkurmayda millet iradesi ve ikinci ve önemli nedenin ise ezan yasağının kaldırılması olarak değerlendiren Tayyar, “O dönem darbe yapanlar ve darbeye destek verenler hiçbir zaman bu ilkede tek başına iktidar olamadı. Millet onları öyle bir cezalandırdı bundan sonra da olamazlar. O dönemde İsmet İnönü yurt dışından çağırdığı gazetecilere yapılan darbenin meşru olduğunu söylemişti. Sonrasında yeni anayasa getirildi ve millet iradesine ortak iki kurum kuruldu. Birincisi HSYK diğeri de anayasa mahkemeleri oldu. Bu iki yapı taşıyıcı kolon görevi üstlendi. 71 ve 80 dönemlerinde de aynıları yaşandı. Bende 80 darbesinde 16 yaşlında bir gençtim ve beni de içeri almışlardı.
“Derin Odakların Kaynağını Eritmemekle Hata Yaptı”
Turgut Özal’ın Adnan Menderes’in başına gelenleri bildiği için daha tecrübeli olduğunu belirten Tayyar, “Özal, Menderes’in başına geleni bildiği için daha uyumlu davrandı. Cuntanın önerdiği isimleri kabineye aldı. Ama bir konuda yanıldı. Zaman zaman orduyu denetlemeye gitse de bir konuda hata yaptı. O hata da derin odakların kaynağını eritmemekle yaptı.”dedi.
“Tehditle Milletvekillerini İstifa Ettirdiler”
90’lı yıllarda ise yeni bir akımın yani Milli Görüş’ün geldiğini söyleyen Tayyar, cuntacıların bu dönemde de rahat durmadıklarını yine kirli oyunlarını Merhum Erbakan üzerinde oynadıklarını belirtti. Tayyar,”1995 yılında Refah Partisi birinci parti oldu ama dört parti daha parlamentoya girdi. Problem sadece asker değildi. Siyasilerin içinde de bu oyunlara alet olanlar vardı. Nihayetinde amaçlarına ulaştılar ve Refah-Doğru Yol hükümeti kuruldu. Kısa bir süre sonra 96’nın temmuz ayında Genelkurmay Başbakan Necmettin Erbakan ve ekibine bilgi vermek için çağırıyor. 28 Şubat 1997 yılında ise Milli Güvenlik Kurulu’ndaki toplantıda Erbakan’ı terleten sorular sordular. O manşet attıkları Erbakan’ın fotoğrafları o toplantıdan kalmadır. Zorla milletvekillerini istifaya zorladır.
Tehdit ettiler ve vekiller istifa etti.
“Dershane Konusu Araç Olarak Kullanıldı, Neocon Çeteleri Göremedik”
AK Parti dönemine gelindiğinde ise yine ülkenin gelişmesini ve millet iradesini istemeyenlerin rahat durmadığını belirten Tayyar,”Yine kirli oyunlar ve senaryolarla bu millet iradesi ile yönetime gelen Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetini ve partisini birçok kez hedef aldılar. 14 Mart 2008’de partiye kapatma davası açtılar. Sebep olarak da yeni anayasa yapım çalışmaları ve görüşmeleri ikinci neden ise türban konusunda yapılan değişiklikler. Bir öz eleştiri yapmak istersem u diyebilirim ki Ergenekon ve balyoz davalarının ardından oluşan boşlukta neocon çetelerini göremedik. Başbakanımız 2023 hedefini söylediğinde hedefin büyük olduğunu anladılar ve düşman sayısı o kadar arttı. Hedef ne kadar büyük olursa o kadar sizi ve ülkenizi hedef alırlar ve rahat bırakmazlar. Gezi olayları başladı. Tarih 31 Mayıs. 6 Haziran’da mahkeme karar veriyor. AVM yapılmamasına dair. Ama kimsenin haberi yok milletin haberi yok. İki ağaç diye başladırlar ama asıl hedef farklıydı ancak amaçlarına ulaşamadılar. 17 Aralık oldu. Yine hedef aynı. Aziz milletin iradesi. 25 Aralık geldi. Büyük proje ihalelerini alan şirketlerin mallarına dondurma kararı verdi mahkeme. 11 çuval içindeki belgelerin hiçbiri savcı tarafından okunmadı. Sabahında karar verdiler. Şunu da belirteyim ki o gezide çadırları yakanlar ülkeyi yangına verenler belediyede taşeron olarak çalışan bazı kişiler ve bir takım polislerdir. 3 dosya bir araya getirildi ve 4 bakan çocuğu üzerinden önce bakanlara sonra başbakan ve ailesi üzerinden başbakanımız hedef alındı. Zaman gazetesinin 14 Kasım tarihli haberinin başlığı “Eğitime Büyük Darbe”. Dershaneleri araç olarak kullandılar. Hükümetimiz yerel seçim öncesi dershane düzenlemesini yapmayacaktı ama yaşanlar nedeniyle bu düzenleme geçtiğimiz günlerde yapıldı. Ortada ayakkabı kutuları yok. Egemen Bağış para alırken görüntü var dediler ama ortada yok. Bunların hepsi yargısız infaz yapmak istedir. Düşünün ki bu ülkenin bakanı neyle suçlandığını bile bilmiyor. Kimseye bilgi verilmiyor. İçişleri bakanı bile emniyet tarafından yanıltılıyor.
“Beklentileri Boşa Çıktı. Son Tarih 17 Mart’mış”
Kirli işlerde eli olanların ve Türkiye’deki destekçilerinin beklentilerinin boşa çıktığını belirten Tayyar,”17 ve 25 Aralık tarihlerinin ardından 28 Aralıkta hükümetin istifasını bekliyorlardı. Sonra ocak ayına kaldı. Sonra şubat ayına ve en son diyorlar ki 17 Martta istifa edecek hükümet. Nedeni de biliyormusunuz. 17 Martta Fethullah Gülen Amerika’ya hicret etmiş. Bunlar gerçekten komik ve güleni şeylerdir. Sonra ne yapacaklarmış Mili Mutabakat Hükümeti kurulup 9 ay sonra seçime gidilecekmiş. Millet bu oyunun farkında. Milletimiz, gereken cevabı millet iradesinin tokadını 30 Martta verecektir. Yapılan mitingleri görüyorsunuz. Milyonlar Başbakan ve ekibinin arkasında. Recep Tayyip Erdoğan sadece Türkiye’nin değil bir dünya lideridir. 16 Martta da Manisa’da olacak. Burada da ayrı bir tarih yazılacaktır. En önemli konu da önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimi. Benim düşüncem Başbakanımızın aday olması yönündedir. Milletin seçeceği bir aday Devlet Başkanı olarak tarihe geçecektir. Cumhurbaşkanlığı seçimleri darbeci anlayışa vurulacak en büyük tokat olacaktır. En son günlerde Başbakan ve oğlu arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtları. Sözde Başbakanımız diyor ki 1 Milyar Dolar’ı ne yaptın? Şimdi kısa bir hesap yapalım. 1 milyar Dolar yaklaşık olarak 100 lük destelerde en büyük dolar olarak 100 lük dolarla yapıldığında 10 bin tane 42 numara ayakkabı kutusuna sığar. Bu da yaklaşık 20 ton demek. Koca bir tır lazım. Hepimiz akıllı insanlarız. Yorumu ve taktiri size bırakıyorum.