Yükleniyor...

Genel Başkan Yardımcımız Ömer İleri, Adnan Menderes’i Anma Programı’nda konuştu

 

Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ın şehadetlerinin yıl dönümünde Anıtmezar’da düzenlenen anma programında konuşan Genel Başkan Yardımcımız Ömer İleri, 27 Mayıs darbesinin milli iradeye vurduğu darbeyi ve bu zihniyetle mücadelenin önemini güçlü ifadelerle dile getirdi.

Konuşmasının başında İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Valiliği’ne teşekkür eden İleri, “27 Mayıs darbesi sonucunda şehit edilen ve üzerinden geçen bunca yıla rağmen milletin gönlündeki yerini muhafaza eden şehit başbakanımız Adnan Menderes’e, Bakanlarımız Fatin Rüştü Zorlu ile Hasan Polatkan’a Allah’tan rahmet diliyorum. Bu süreçte bedel ödeyen ancak milli irade noktasındaki duruşundan vazgeçmeyen dedem merhum Tevfik İleri’nin de içinde bulunduğu tüm büyüklerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Ruhları şad olsun” dedi.

İleri, darbe mağdurlarının sadece acının değil, aynı zamanda demokrasi yolculuğunun kahramanları olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:

“Bizler bu büyüklerimizi mağdurlar olarak değil, milletimizin demokrasi yolculuğunun taşlarını döşeyen muzaffer siyasetçiler olarak yad ediyoruz. Ortaya koydukları mücadele ile bu milletin demokrasi aşkının ete kemiğe bürünmüş hali olmuş, demokrasi mücadelemizin önünü açmış kahramanlardır.”

Türkiye’nin 1950’de başlayan demokrasi yürüyüşünün Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde güçlenerek devam ettiğini söyleyen İleri, “Şükürler olsun ki, bugün milli egemenliğin kayıtsız şartsız üstün tutulduğu, siyaset kurumunun memleket yönetiminin merkezinde olduğu bir Türkiye ayağa kalkmış vaziyettedir” ifadelerini kullandı.

27 Mayıs darbesinin üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen darbeci anlayışın izlerinin tamamen silinmediğine dikkat çeken İleri, uyarılarını şu sözlerle dile getirdi:

“Darbeler belirli süreçlerin sadece nihai sonuçlarıdır. Millet iradesini kabullenmeyen, tepeden bakmacı, nefret odaklı bir zihniyetin fiili şekilde dışa yansımasıdır. Bu ülkede darbeler süreci bitmiş olsa dahi, bu zihniyet yeri geldiğinde ötekileştirici duruşuyla siyaseti ve gündelik yaşamlarımızı zehirleme potansiyeline sahiptir. Darbeleri konuştuğumuz kadar darbelere giden yolun taşlarını döşeyenleri ve bunların zihniyetlerini de konuşmalıyız.”

Konuşmasında dönemin muhalefetinin tutumuna da değinen İleri, 27 Mayıs öncesinde kullanılan nefret dilinin ve darbe çağrılarının demokrasiyi zedelediğini söyledi.

“İktidarlar eleştirilebilir, Demokrat Parti iktidarından memnun olmayanlar da olmuştur. Ancak hiçbir gerekçe, seçimlere aylar kala bütün devlet sorumlularının silah zoru ile indirilip bir başbakanın ve iki bakanın idam edildiği bir sürecin günahının üstünü örtemez” dedi.

Demokrasinin güçlenmesi için tüm siyasi aktörlerin meşru zeminde hareket etmesi gerektiğini vurgulayan İleri, muhalefete de çağrıda bulundu:

“Bu ülkenin siyasetinde farklı fikirler vardır ama düşmanlık olamaz. Mücadele vardır ama taarruz olamaz. Eleştiri vardır ama sokak çağrıları, nefret dili, devlet nizamını tanımamak olamaz. 27 Mayıs gerçeğiyle yüzleşmek, gerekli muhasebeyi yapmak ve o korkunç süreçteki dahli nedeniyle milletten özür dilemek, özellikle CHP açısından önemli bir ilk adım olacaktır.”

İleri, Türkiye Yüzyılı vizyonuna da değinerek, “Bu millet dünyanın zorlu sürecinde sadece büyük Türkiye değil, aynı zamanda daha adil bir dünya hedefiyle hareket eden büyük bir millettir. Bu hedeflere ulaşmak için hem doğru icraatler hem de demokrasiyi hazmetmekte sıkıntı yaşayan zihniyetle mücadele şarttır” diyerek sözlerini tamamladı.

Program, demokrasi şehitleri için okunan dualar ve anma töreniyle sona erdi.

join us icon
SEN DE ARAMIZA KATIL Gücümüze Güç Katalım.