Yükleniyor...

Genel Başkan Yardımcımız Zeybekci, Ekonomi İşleri Başkanlığı Eğitim Programı'nda konuştu

 

Genel Başkan Yardımcımız Nihat Zeybekci, "Cumhurbaşkanımızın negatif imkanlarla, kaynaklarla bu yüzyılı yakalayan, hatta bazı sahalarda öne geçiren ekonomi modeline 'Erdoğan Ekonomi Modeli' diyoruz. Bu ekonominin modeli bugün veyahut da çok yakın gelecekte ekonomi bilim dünyasında birçok yüksek lisans ve doktora tezlerine, birçok makaleye de konu olacaktır." ifadelerini kullandı.

Zeybekci, Partimizin Genel Merkezi'nde düzenlenen Partimizin Ekonomi İşleri Başkanlığı Eğitim Programı'nda konuştu.

Nihat Zeybekci, 2 günlük eğitim ve istişare toplantısında katılımcıların ülke ekonomisine ilişkin görüşleri yanında, 81 ilin ekonomiyle ilgili meselelerini, alandan aldıkları izlenimleri bakanlıklara ve kurumlara iletmek ve döküm haline getirmek üzere kaydettiklerini belirtti.

"Toplantıda, 23 yıllık iktidarımız boyunca ileride ekonomi tarihinin mutlaka özel bir başlıkla değerlendireceği, bilinen tüm ön kabulleri zorlayan, hatta yıkıp geçen hizmet ve eser destanlarının yazıldığı tarihi süreci değerlendirdik." ifadesini kullanan Zeybekci, ilk önce ekonominin tanımından başladıklarını ve 2002'de devralınan Türkiye'yi hatırladıklarını kaydetti.

AK Parti'nin yani Recep Tayyip Erdoğan'ın neyi devraldığının bilinmesi halinde yazılan hizmet ve eser destanının daha iyi anlaşılacağını belirten Zeybekci, şunları söyledi:

"2001'de yaşanan sadece bir ekonomi krizi değil düpedüz bir kamu finansman kriziydi. Devlet iflas etmiş, maaşlarını dahi ödeyemez hale gelmişti. Ülkede Başbakan ve Başbakan Yardımcısı IMF komiseri, Bakan imzasıyla her fırsatta bağlayıcı taahhütlerle verilen bir ekonomi programı vardı. Taahhütlerden sadece bir tanesini özellikle bahsetmek istiyorum. 3 imza ile IMF verilen bu taahhüdü ıslak imzalı olarak Ekonomi Bakanlığım döneminde ben bizzat gördüm. Bu belgede IMF'ye şunun sözünü veriliyordu. Türkiye, Ziraat Bankası ve Halkbank Bankasını derhal kapatacak, VakıfBank'ı da satacak eğer satılamıyorsa, derhal onu da kapatacak. Bir gecede 380 Ziraat Bankası ve Halk Bankası şubesi kapatıldı bu ülkede ve en önemlisi de VakıfBank'a bir tek teklif verildi. Fransız Societe Generale Bank, VakıfBank için verdiği teklifte 'Sermayesine nakdi olarak 500 milyon dolar eklerseniz, VakıfBank'ı sıfır bedelle lütfeder alırım' dedi. Recep Tayyip Erdoğan Başbakan olduktan iki ay sonra 2003'ün mayıs ayında Türkiye IMF'ye yeni bir mektup gönderdi. Mektupta, 'Ziraat Bankasını ve Halk Bankasını kapatmıyoruz, VakıfBank'ı da satmıyoruz' dedi."

"23 yılda 100 yıllık arayı kapattık"

Nihat Zeybekci, kamu bankalarının niçin yok edilmek istendiğini Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın daha sonra uyguladığı politikalarla anladıklarını söyledi.

"Türkiye'yi bu bataklıktan kurtaran, dönüştüren, şahlandıran ve Türkiye Yüzyılı'na hazırlayan, Cumhurbaşkanımızın ekonomideki öngörüleri ve başarılı adımlarıdır." diyen Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü:

"81 ilden gelen arkadaşlarımızla buna bir ad verelim dedik. Cumhurbaşkanımızın negatif imkanlarla, kaynaklarla bu yüzyılı yakalayan, hatta bazı sahalarda öne geçiren ekonomi modeline 'Erdoğan Ekonomi Modeli' diyoruz. Bu ekonominin modeli bugün veyahut da çok yakın gelecekte ekonomi bilim dünyasında birçok yüksek lisans ve doktora tezlerine, birçok makaleye de konu olacaktır. Eğer bu model uygulanmasaydı, Cumhurbaşkanımızın o dirayetiyle Türkiye'nin ihtiyaçlarını bu şekilde karşılamak olmasaydı, bütçe imkanlarıyla yapmaya kalksaydık bugün 23 yılda belki ancak İstanbul Havalimanı'nı belki yapabilirdik. Diğerlerinin belki yakınından bile geçemezdik. Recep Tayyip Erdoğan'ın ne yaptığını özetlersek, 23 yılda 100 yıllık arayı kapattık ve birçok alanda Türkiye'yi öne geçirdi. Eğitim ve istişare toplantılarının sonuç bildirisinde diyoruz ki Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bugüne kadar tüm bu eser ve hizmetleri biz yaptık. Bugün de biz yapıyoruz ve yine de biz yapacağız."

Zeybekci, konuşmasının sonunda toplantıya katkı sunan partililere teşekkür etti.

join us icon
SEN DE ARAMIZA KATIL Gücümüze Güç Katalım.