"Bu sergiyi yalnızca iki ismi anmak için değil, iki mirasın kesiştiği o çizgide hepimizi yeniden düşünmeye davet etmek ve geçmişten günümüze bir köprü kurmak için hazırladık"

Şule Yüksel Şenler ile Malcolm X'in hak ve özgürlük mücadelesine ışık tutarak miraslarını yaşatmayı amaçlayan "Uluslararası İnsan Hakları Konferansı ve Yankılar Sergisi'nin açılış programı İstanbul'da gerçekleştirildi.

Atatürk Kültür Merkezi'ndeki açılışa Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın yanı sıra Senegal Cumhurbaşkanı'nın Eşi Marie Khone Faye, Malcolm X'in kızı İlyasah Shabazz, Şule Yüksel Şenler Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Leyla Şahin Usta, vakfın yönetici ve üyeleri ile davetliler katıldı.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan ve vakfın tanıtım filminin izlendiği programın açılışında konuşan Usta, Gürcistan'daki elim uçak kazasında şehit düşen kahramanlara rahmet, bütün alilere ve sevenleriyle birlikte Türk milletine başsağlığı diledi.

"Yankı"nın sesin tekrarı olmadığını, dönüşümün simgesi olduğunu ifade eden Usta, "Kelimelerin ve inançların sınırları aşarak nasıl bir dönüşüme ve ortak bir adalet çağrısına hayat verdiğini izliyoruz. İki farklı coğrafyada aynı dönemin baskılarına karşı kalemiyle, sözüyle, duruşuyla direnen iki vicdan Şule Yüksel Şenler'in ve Malcom X'in yankısını bugünün insanına duyurmayı amaçlıyoruz. Kişisel dönüşüm ve direnişlerinden çıkan yol ve hakikat uğruna verdikleri toplumsal mücadeleleriyle öncü birer isim olmuşlardır. Akıl, vicdan ve eylem bağını doğru ve güçlü kurarak insanlık vicdanına ulaşmayı başarmış bir çağrıyı bizlere bırakmışlardır." diye konuştu.

"Bu iki mirasın günümüz dünyasındaki yankısı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır"

Malcom X'in ve Şule Yüksel Şenler'in inanç ve cesaretlerini kuşanarak karanlığa kıvılcım ve ışık olduklarına vurgu yapan Usta, "İnsanın kendine, Rabb'ine ve sorumluluklarına dönmesini istediler. Bir kişi bile hakikatin yanında durursak dünya değişir dediler. Rengine, kökenine, kimliğine bakmadan, insanı insanca savundular. Zulme susmadılar. Haksızlığa baş eğmediler. İki yürek, iki mücadele tek hakikat. Adaletin, özgürlüğün ve insanoğlunun sesi. Yankılar, cesaretini, nezaketiyle gösteren bir kadının kimliğini ve rengiyle kimliği ve rengiyle var olma cesaretini gösteren bir erkeğin Kur'an'ın ve peygamber efendimizin rehberliğiyle ilham kaynağı oluşlarının anlatımıdır." değerlendirmesini yaptı.

Yankıların bir hafıza, bir davet olduğunu dile getiren Usta, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu sergiyi yalnızca iki ismi anmak için değil, iki mirasın kesiştiği o çizgide hepimizi yeniden düşünmeye davet etmek ve geçmişten günümüze bir köprü kurmak için hazırladık. Köprünün bir ucunda Şule Yüksel Şenler ve Malcom X'in insanlık vicdanından adalete, adaletin burada yalnızca hukuki ya da siyasal bir kavram değil bir insani çağrı olduğunu hatırlatmak istedim. Köprünün diğer ucunda ise Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın kararlı sesi ve Sayın Emine Erdoğan hanımefendinin merhametli elleri var."

Usta, bu seslerin birleştiğini, bir yankıya ve duaya dönüştüğünü kaydederek, "Daha adil, daha vicdanlı, daha temiz bir dünya mümkündür diyoruz. Malcom X'in 'Tüm uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter' sözü ile Şule Yüksel Şenler'in 'Ey kendini insan bilen insan, kendini oku' çağrısı, zamanın ötesine taşan bir direniş ve uyanışın sesi oluyor. Bir kez daha anlıyoruz ki bir kişi inanırsa, bir ses yükselirse, bir yürek yanarsa insanlık yeniden dirilir. Bu iki mirasın günümüz dünyasındaki yankısı da Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a hitap eden Usta, "Sayenizde Gazze'de bir çocuğun gözyaşını, Afrika'da bir acının duasını, dünyanın öteki ucundaki mültecinin feryadını duyar hale geldi dünya. Peki, bu miras sadece sizin yükünüz mü? Elbette değil. Bizlere, hepimize iyi ve güzel tüm insanlara düşen görev, Şule ve Malcom'un mirasına sahip çıkarak sizden aldığımız güç ile mücadeleye devam etmektir." şeklinde konuştu.

Usta, "Kötülüğün, merhametsizliğin çoğaltıldığı, algıların, olguların önüne geçirildiği, pervasızlığın cesaret olarak sunulduğu, değersizleştirmenin bir değer olarak ortalığa savrulduğu, soykırımın meşrulaştırıldığı anlayışa itirazımız olduğu için mücadeleye devam edeceğiz. Yaşam hakkının korunması, iyiliğin, sevginin, merhametin, hakikatin, ahlak ve edebin değerlerimiz olarak çoğaltılması için mücadeleye devam edeceğiz." sözleriyle konuşmasını tamamladı.

join us icon
SEN DE ARAMIZA KATIL Gücümüze Güç Katalım.
Yükleniyor...