"2028’e daha güçlü hazırlanıyoruz: Hedef 1 milyon haneye ulaşmak"

 

Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Ahmet Büyükgümüş, partimizin 2028 seçimlerine çok güçlü bir teşkilat yapısıyla hazırlandığını söyledi. Ramazan ayının manevi atmosferiyle birlikte vatandaşlarla daha güçlü bağ kurduklarını söyleyen Büyükgümüş, iftar ve sahur programları, cami buluşmaları ve sosyal yardım çalışmalarıyla 1 milyon haneye ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.

AK Parti’nin kongre sürecinin ardından rahmet ve mağfiret ayı Ramazan’a girdiklerini belirten AK Parti Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Büyükgümüş, Ramazan ayının manevi atmosferiyle birlikte vatandaşlarla daha güçlü bir bağ kurduklarını söyledi. Yeni Şafak’a konuşan Büyükgümüş, “Ramazan boyunca teşkilatların iftar programlarından cami buluşmalarına, sahur ziyaretlerinden sosyal yardım çalışmalarına kadar birçok alanda aktif olarak sahadayız. Gönül sofralarıyla 1 milyon haneye ulaşmak temel hedefimiz. AK Parti 2028 seçimlerine güçlü bir teşkilatla hazırlanıyor” dedi.

DEPREM BÖLGESİNDE KARDEŞLİK SOFRASI

Ramazan ayının dayanışma ve kardeşlik açısından çok kıymetli bir zaman dilimi olduğunu vurgulayan Büyükgümüş, “AK Parti olarak bu dönemi en iyi şekilde değerlendiriyoruz. İftar sofralarında vatandaşlarımızla, sivil toplum kuruluşlarıyla ve teşkilat mensuplarımızla bir araya geliyoruz. Teravih namazının ardından camilerde halkla sohbetler gerçekleştiriyoruz. Sahura kadar da çeşitli ziyaretler yaparak toplumsal kesimlerle buluşuyoruz. Özellikle deprem bölgesindeki ziyaretlerimiz bu süreçte çok özel ve önemliydi. Gaziantep, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Şanlıurfa gibi illerde teşkilatlarla ve depremzede vatandaşlarımızla bir araya geldik. Buradaki konut projeleri konut projelerinin hızla tamamlanarak teslim edilmeye başlandı. Devletimizin müşfik eli her yerde hissediliyor. Depremzedelerimiz için yapılan çalışmaların sahadaki etkilerini doğrudan gözlemliyoruz" diye konuştu.

2028’E GÜÇLÜ TEŞKİLAT

AK Parti’nin 2028 seçimlerine yönelik teşkilat çalışmalarına değinen Büyükgümüş, seçim süreçlerinde teşkilatların sahada güçlü ve dinamik olmasının en büyük önceliklerinden biri olduğunu vurguladı. Kongre süreçlerinin ardından partinin sahada daha aktif bir çalışma modeline geçtiğini belirten Büyükgümüş, 81 ilde güçlü bir teşkilat yapısıyla seçimlere hazırlandıklarını söyledi. Büyükgümüş şöyle konuştu: "Teşkilat modelimiz mahalleden genel merkeze kadar senkronize çalışan, sahadan gelen talepleri siyasete ve icraata dönüştürebilen bir sistemdir. 2028 seçimlerine kadar AK Parti teşkilatlarını daha enerjik ve toplumla iç içe olacak şekilde sahada tutacağız. Toplumun tüm kesimlerine dokunan, onların sorunlarını çözmek için çaba harcayan bir anlayışı sürdüreceğiz."

MUHALEFET YOK, CHP’DE TİYATRO VAR

Türkiye siyasetinde muhalefet eksiğine vurgu yapan Büyükgümüş, muhalefetin vizyon ortaya koymak yerine popülist söylemlerle hareket ettiğine işaret etti. CHP’nin son kongre sürecinde yaşananları değerlendiren Büyükgümüş, "Kongrede önemli spekülasyonların bizzat Cumhuriyet Halk Partisi'nde üst düzey yöneticilik yapmış isimler tarafından dile getirildi. Hepsini bir araya getirdiğimizde aslında gerçek toplumla fikirleri ve Türkiye'nin geleceğine dair bir heyecanı buluşturan siyaset anlayışı yerine bir aslında tiyatronun var olduğunu görüyoruz. Güya bir ön seçim yapılıyor ama bir tek aday var ve her türlü alınan önlemle sadece o tek adayın olabileceğinin dikte edildiği ve bunun adına da demokratik kültür dendiği bir garabeti gözlemliyoruz. Arka arkaya baktığımızda bir ciddi manada kimin elinin kimin cebinde olduğu belli olmayan bir kongre süreci arkasından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın partisi üstünde bir vesayet kurduğu bir siyasal durum var. Şimdi de Anadolu'yu gezerek hangi şekilde en iyi hakaret edeceğim diye kendisine bir oyun oluşturduğu bir tiyatroyla karşı karşıyayız. CHP’de siyasi rekabetin fikirler üzerinden değil, iç çekişmeler ve pozisyon mücadeleleri üzerinden yürüdüğünü görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza ve AK Parti’ye yönelik hakaret yarışının dışında herhangi bir siyasal söylem geliştiremiyorlar” değerlendirmesi yaptı. “Biz, siyasetin fikirler ve projeler üzerinden rekabet etmesi gerektiğini düşünüyoruz” diyen Büyükgümüş, “CHP’de gördüğümüz şey, sadece hakaretler üzerinden kurulan bir siyaset anlayışı. Türkiye’nin güçlü bir muhalefete ihtiyacı var. Ancak CHP bu misyonu üstlenmekten çok uzak" ifadelerini kullandı.

GENÇLER KARAR ALMANIN PARÇASI

Gençlik Kolları’nda yetişmiş bir siyasetçi olarak AK Parti’nin gençlik siyasetini değerlendiren Ahmet Büyükgümüş, “AK Parti gençleri siyasetin enerjisi olarak değil, karar alma süreçlerinin bir parçası olarak görüyor. Gençlik Kollarımız bu minvalde bir okul niteliğinde. Gençlik Kolları sadece milletvekili, belediye başkanı yetiştiren bir yapı değil, aynı zamanda toplumsal sorunlara duyarlılık kazandıran bir eğitim sahasıdır. Burada gençler sadece siyasi pratikleri değil, ekip çalışmasını, toplumun farklı kesimleriyle temas etmeyi ve toplumsal sorumluluk bilincini öğreniyor" değerlendirmesi yaptı.

DEĞİŞİM VE GENÇLEŞME GELENEĞİ

AK Parti’de değişim ve gençleşmenin bir gelenek olduğunu vurgulayan Büyükgümüş, "AK Parti, tecrübe ile gençlik dinamizmini birleştiren bir sentez siyaseti uyguluyor. Ben AK Parti kurulduğunda 11 yaşındaydım, bugün teşkilat başkanı olarak görev yapıyorum. Bu süreç, partimizin her kuşaktan siyasetçiye kucak açan yapısını ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı.

Z kuşağı değil Teknofest kuşağı

Gençlik siyasetine ilişkin kavramsal bir ayrım yaptıklarına dikkat çeken Büyükgümüş, "Z kuşağı tanımına karşıyız. Gençliğin sadece tüketici bir nesne olarak görülmesini reddediyoruz. Z kuşağı kavramı, pazarlama biliminin ürünü bir tanım. Gençleri tüketim alışkanlıkları üzerinden sınıflandıran bir anlayıştan besleniyor. Oysa biz gençleri bir üretim aktörü olarak görüyoruz. AK Parti’nin "Teknofest kuşağı" kavramını benimsiyor. Türkiye'nin bilimde, teknolojide, savunma sanayisinde elde ettiği büyük başarıların arkasında gençler var. Bizim anlayışımız, gençlerin geleceği şekillendiren bireyler olarak siyasetin ve üretimin öznesi olmasıdır" vurgusu yaptı.

DÜNYANIN VİCDANI TÜRKİYE

Türkiye’nin adalet eksenli bir dünya düzeni kurma çabasının her geçen gün daha fazla karşılık bulduğunu vurgulayan Büyükgümüş, "Türkiye, bölgede istikrar sağlayıcı bir güç olarak kendini konumlandırdı. Suriye'deki gelişmelerden Karabağ zaferine, Balkanlar'daki etkinliğimize kadar Türkiye, adalet eksenli bir küresel çağrının öncüsü olmuştur" dedi. Büyükgümüş, küresel ölçekte yeni sömürgecilik anlayışına karşı, AK Parti’nin medeniyet değerlerinden güç alarak özgün bir siyaset inşa ettiğini vurguladı. Son olarak AK Parti’nin 23 yıllık siyasi yolculuğunu değerlendiren Büyükgümüş, AK Parti’nin Türkiye’ye kazandırdığı en büyük değerlerden birinin "özgüven devrimi" olduğunu belirtti. "AK Parti, Türkiye’nin kendi gücüne inanmasını sağladı. 20 yıl önce ‘Türkiye yapamaz’ diyenler bugün marjinalleşti. Biz artık kendimize inanıyoruz, hedeflerimizi büyütüyoruz ve başarmak için çalışıyoruz. Bu özgüven, Türkiye’nin geleceğini inşa etmede en büyük gücümüz olacak" ifadelerine yer verdi.