"Bu bildiri filan degil, bildiri olmanin ötesinde bunun ismi düpedüz bir muhtira"
Genel Başkan Yardımcımız Hayati Yazıcı, A Haber’de katıldığı programda, açıklamayı "korkunç" olarak nitelendirdi.
Türkiye birçok sorunla boğuşurken ve baş ederken, bu kadar önemli bir konuma taşınmışken, emekli amirallerin "muhtıra" yayımlamalarının, utanç verici bir durum olduğunu belirten Yazıcı, "Elbette ki bunun herhangi bir sonucu doğurmayacağı, doğuramayacağı da açık ortada." değerlendirmesinde bulundu.
Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu bir organize çalışma. Belli ki bu çalışma üzerinde oturulmuş, planlanmış. Bu rastgele bir konuya tepki vermek ölçeğinin çok ötesinde, organize bir çalışma. Organize kavramı da özellikle ceza hukukunun bir kavramı, o bakımdan kullanıyorum. 103 kişinin ismi yazılmış ama bunun hazırlanmasında, bununla ilgili kanaat oluşturmasında, bunun eyleme konulmasında başkalarının dahli var mı, yok mu elbette ki Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının çok haklı olarak açtığı soruşturma kapsamında enine ve boyuna detayları tartışılacak."
Yazıcı, "bunun amacının ne olduğu ve arkasında kimler olabileceği" sorusuna, "Bunun ele aldığı konular, vermek istediği mesaj, tarzı, şekli ve zamanlaması itibarıyla baktığınız zaman organize bir çalışma olduğu görünüyor. 103 tane. Niye 103 tane amiral var da, 103 vatandaş değil? Bunlar özellikle bir planlamanın sonucu." yanıtını verdi.
Başka bir soru üzerine Yazıcı, bunu, Türkiye’nin Akdeniz’de, özellikle "Mavi Vatan"da sağladığı pozisyonları zayıflatmak ve Türkiye düşmanlarının ekmeğine yağ sürmek amacıyla yapılan bir girişim olarak gördüğünü vurguladı.
Hayati Yazıcı, şunları kaydetti:
"Bir araya gelinmiş, organize bir şekilde bir muhtıra verilmiş dün akşam. Bu bildiri filan değil, bildiri olmanın ötesinde bunun ismi düpedüz bir muhtıra. Emekli askerler muhtıra vermiş, emekliliklerinin titrlerini de kullanıyorlar. İçeriği, şekli, zamanlaması ve hedef aldığı milli çıkarlara yönelik içeriği itibarıyla bu bir muhtıradır. Elbette ki Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da çok haklı olarak hemen kovuşturma başlatmış ve bunu enine boyuna, arkasında olanlar, bunun içerisinde olanları da deşifre etmek suretiyle Türk Ceza Kanunu’nda yaptırımı neyse onu belirleyecek. Bağımsız ve tarafsız Türk yargısı nezdinde bunlar hesap vereceklerdir, hukuk devletinin gereği de budur."