Yükleniyor...

"CHP, terör örgütlerini savunmakta ve onlara umut vermektedir. CHP, gazeteci kisvesi altında teröristleri korumaktadır"

 

Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Genel Merkez'de gazetecilerle bir araya geldi.

Dağ, Mersin'in Mezitli ilçesinde polisevine düzenlenen terör saldırısında şehit olan kahraman polise Allah'tan rahmet, yaralılara şifa dileklerini iletti.

"Teröristlerce gerçekleştirilen bu saldırıyla uzun süredir üzerinde durduğumuz CHP'nin terör örgütleriyle ilişkisi meselesi yeniden gündeme geldi" diyen Dağ, saldırıyı düzenleyen teröristlerden Dilşah Ercan'ın, CHP tarafından hazırlanan tutuklu gazeteciler raporunda "mağdur gazeteci" olarak lanse edildiğinin görüldüğünü dile getirdi.

Dağ, oysaki bu teröristin, CHP'nin o raporu hazırladığı dönemde, "terör örgütü üyesi olmak ve propagandasını yapmak"tan, hüküm giydiğinin herkesçe bilindiğine dikkati çekti.

"CHP'nin terör suçlusu olarak hüküm giymiş birini savunması, siyaseten evrildiği noktanın net bir göstergesidir" ifadesini kullanan Dağ, şöyle devam etti:

"Daha önce, CHP'li Veli Ağbaba'nın TBMM çatısı altında savunuculuğunu yaptığı terörist Özge Aydın, Suriye'de güvenlik güçlerimiz tarafından, saldırı hazırlığındayken etkisiz hale getirilmişti. CHP İstanbul İl Başkanının, bir teröristi güzellediği ve devleti seri katillikle itham ettiği paylaşımları da hala hafızalarımızdaki yerini korumaktadır.

'CHP'nin terör örgütlerine desteği var' dediğimizde, onlar kendilerini haklı çıkarmak için 'Biz Cumhuriyeti kuran, Kuvayımilliye partisiyiz. Biz nasıl terör örgütlerine destek veririz' gibi bir savunmayla kendilerini savundular. Bugün geldiğimiz noktada, CHP'nin terör örgütleriyle olan ilişkisi çok açık bir şekilde ortadadır. CHP, terör örgütlerini savunmakta ve onlara umut vermektedir. CHP, gazeteci kisvesi altında teröristleri korumaktadır. CHP, terör örgütü PYD'yi meşrulaştırmaya çalışmaktadır."

Söz konusu raporda imzası olan CHP'li Ağbaba ve Özgür Özel'in dünden bu yana, "Biz, terörist olduğunu nereden bilelim" şeklinde akıllara ziyan açıklama yaptıklarını dile getiren Dağ, "Belli ki yine suçüstü yakalanmanın verdiği telaşla böyle bir savunmaya geçiyorlar. Kendilerini savunmaya çalışmaları beyhudedir. CHP, iddia ettiği gibi Kuvayımilliye partisi ise bu skandala imza atan kişilerle arasına acilen mesafe koymalıdır." diye konuştu.

CHP'nin, teröristlerle hemhal olan siyasilere ve bazı gruplara alan açma çalışmalarının sürdüğünü ifade eden Dağ, CHP'nin oy uğruna yürüttüğü bu siyasetin, artık bir milli güvenlik sorunu haline geldiğini söyledi.

Dağ, "CHP'nin artık bir karar vermesi mühimdir. Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşları, polisimizi şehit eden gazeteci kisvesi altındaki teröristin mi yoksa milletin mi yanındadır? Son olarak bilinmelidir ki ülkemizde, sadece gazetecilik yaptığı için tutuklanan kimse yoktur. Ancak, gazeteciliği terörizme ve suça kalkan yapma gayretinde olanlar ile onlara sahip çıkmaya çalışan siyasiler vardır." değerlendirmesinde bulundu.

CHP'ye e-Ticarete yönelik kanun eleştirisi

Hamza Dağ, 14 Eylül'de Meclis'te, CHP'nin, Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un bazı maddelerinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmasına ilişkin açıklamalarda bulunduğunu, bunun üzerine CHP'den kamuoyunu tatmin etmeyen değerlendirmelerin geldiğini anlattı.

Dağ, CHP'ye bu konuda çağrısını yineleyerek, "Kendi ifadeleriyle Meclis'te kanun yarım gün geriye geldiğinde 'Hangi rant çeteleri bu kanunu engelliyor' dedikleri gibi hangi rant çeteleri lobi faaliyetiyle bu kanunu, Anayasa Mahkemesine götürmüştür? Sayın Kılıçdaroğlu, bu konuda kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapmak zorundadır. Üç maymunu oynayarak, bu süreci geçirebilmesi mümkün değildir." görüşünü paylaştı.

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener'in açıklamaları

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, bir televizyonda, "Belediyelerle ilgili bir borcumuz kalmadı. Belediyelere yönetim kurulu üyesi dahi vermedik" gibi bir ifadesinin olduğunu hatırlatan Dağ, İzmir Milletvekili olduğu için bu kentten sadece iki isme işaret etmek istediğini aktardı.

AK Parti'li Hamza Dağ, şöyle devam etti:

"İYİ Parti'nin İzmir'de hiçbir liyakat esasına dayanmadan, hem yönetim kurulu üyesi hem de genel müdür olarak referans olduğu isimler var. Bunlardan birisi İYİ Parti GİK üyesi eski TAV Genel Sekreteri Ahmet Ersagun Yücel, Meral Akşener'in talimatıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde yönetim kurulu üyesi, genel müdür olarak atandı. Yine Nihal Ağca, İYİ Parti'nin GİK üyesi ve kurucular kurulu üyesi. Ağca da şu anda İzmir Büyükşehir Belediyesinin İzmir İnovasyon ve Teknoloji A.Ş'nin Genel Müdürlüğü görevini yürütmektedir. Bu kadar bariz konuda da bir genel başkanın yalan söylemesi manidardır."

Meclis gündemi

Dağ, konuşması öncesinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı.

Meclis'te öncelikle dezenformasyonla ilgili kanun teklifinin ele alınacağını belirten Dağ, bunu, endüstri bölgelerine ilişkin kanun teklifinin takip edeceğini vurguladı.

Ayrıca yaz döneminde verilen vaatleri içeren torba kanun teklifinin de Meclis gündemine geleceğini ifade eden Dağ, çay kanunu teklifi ile uluslararası anlaşmaların onaylanmasını uygun bulan 40 kanun teklifinin de sırayla görüşüleceğini kaydetti.

Dağ, ekim ayı içerisinde bu tekliflerin kanunlaşmasını beklediklerini, daha sonra da bütçe sürecinin başlayacağını söyledi.

Seçim kampanyası

Seçim kampanyasına ilişkin bir soru üzerine Dağ, kampanyaların AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş'un başkanlığındaki strateji ekibi tarafından yürütüldüğünü bildirdi.

Kampanyanın, Ar-Ge ile Tanıtım ve Medya Başkanlıklarınca yürütüldüğünü dile getiren Dağ, "2023 yılında yapılacak seçimlerde, AK Parti'nin seçim kampanyası; siyaset, sosyoloji alanında akademik çalışmalarıyla bilinen, 2012-2014 tarihleri arasında Sayın Cumhurbaşkanımızın başdanışmanlığını yapan, önceki dönem milletvekillerimizden Prof. Dr. Ertan Aydın koordinasyonunda oluşturulan bir ekip tarafından yürütülecek." dedi.

Ertan Aydın koordinasyonundaki ekibin, daha önce birkaç seçimde de çalıştığını anımsatan Dağ, uzunca bir süredir seçim kampanyası üzerinde çalışan bu ekibin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da bir sunum yaptığını dile getirdi.

"28 Ekim'de yapacağımız toplantının ana çerçevesi 'Türkiye yüzyılı'dır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 28 Ekim'de, Ankara Arena'da kamuoyuyla paylaşacağı vizyon belgesine ilişkin soru üzerine de Dağ, şu ifadeleri kullandı:

"Bu, bir seçim beyannamesi değil, bir vaat buluşması da değil. 29 Ekim Cumhuriyetimizin ilanının 99. yıl dönümü. Biz önümüzdeki seçimlerde, Cumhuriyetimizin ilanından sonraki ikinci yüzyıla doğru gideceğiz. Dolayısıyla 28 Ekim'i, Cumhuriyet'in ilanının 99. yılı olması sebebiyle belirledik. Burada 'Türkiye yüzyılı' hakkında bir bilgi verme durumu söz konusu olacak. 28 Ekim'de yapacağımız toplantının ana çerçevesi 'Türkiye yüzyılı'dır.

Burada neyi kastediyoruz? Cumhuriyetimizin asırlık birikiminden ilhamla önümüzdeki yüzyılı tanımlayan bir iddia, bir motivasyon ortaya koyuyoruz. 28 Ekim'de Sayın Cumhurbaşkanımız, bu iddianın anlamsal çerçevesini kamuoyuyla paylaşacak. Bu iddiayı gerçekleştirebilme adına elimizde gerçekten şu 100 yıllık süreçte her bir liderin ortaya koyduğu hizmetle birçok kanıt, çok fazla da doğru var. 'Türkiye yüzyılı', sınırlarını okyanuslara, kutuplara, hatta uzaya taşıyan bir Türkiye ekseninin tanımıdır. 'Türkiye yüzyılı' dönüşen dünyada yeniliğin ve dinamizmin sembolü bir kalkınma modeli olarak alınacaktır. Bir hayal ortaya koymuyoruz. Biz buna dair hazırlıklarımızın büyük bir kısmını neredeyse bu süreçte tamamladık. 'Türkiye yüzyılı', her bir vatandaşımıza zenginlik ortaya koyarken, aynı zamanda da kaosa sürüklenen medeniyetlere de bir pusula vazifesi görecektir."

Seçim beyannamesi gelecek süreçte açıklanacak

Seçim beyannamesi konusunda takvimlendirmelerinin belli olduğunu, 2023 seçimlerine kadar gün gün, hafta hafta kampanyada ne yapacaklarını planladıklarını belirten Dağ, seçim beyannamesinin gelecek süreçte açıklanacağını bildirdi.

Rusya ile ticaret konusundaki soruya yanıt veren Dağ, bu ülkeyle ticaretin devam ettiğini, bazı sorunların çözümü için Ticaret Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığının çalıştığını anlattı.

Cumhur İttifakı yoluna devam ediyor

Cumhur İttifakı'nın AK Parti ve MHP olarak yoluna devam ettiğini söyleyen Dağ, "Şu anda ittifak yasasıyla beraber bu işler farklı bir noktaya doğru evrilmiş vaziyette. Partiler arası görüşmeler, yakın muhabbetler olur ama şu anda (Cumhur İttifakı'nda) somut bir gelişme var mıdır diye sorarsanız, şu an için öyle bir şey söz konusu değil." sözlerini sarf etti.

join us icon
SEN DE ARAMIZA KATIL Gücümüze Güç Katalım.