Yükleniyor...

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, İstanbul Havalimanı Metrosu Kağıthane-Gayrettepe Etabı Açılış Töreni'nde konuştu

 

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Havalimanı Metrosu Kağıthane-Gayrettepe etabının hizmete alınmasıyla İstanbul'da tamamlanan raylı sistem ağlarının uzunluğunun 338,5 kilometreye çıktığını bildirdi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, İstanbul Havalimanı Metrosu Kağıthane-Gayrettepe etabının açılışında yaptığı konuşmasına Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı mensupları ile İstanbulluları selamlayarak başladı.

Bugün giderek ağırlaşan trafik sorunundan dolayı adeta omuzları çöken İstanbul'un yükünü hafifletecek bir projeyi daha hayata geçirmenin bahtiyarlığını yaşadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanımız Erdoğan, geçen sene İstanbul Havalimanı-Kağıthane Metrosu'nun açılışını yaparak bu önemli projeyi vatandaşların hizmetine sunduklarını anımsattı.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bugün de bu hattı Gayrettepe'ye bağlayan Kağıthane-Gayrettepe kesiminin açılışını yapmak üzere bir arada olduklarını belirterek, "Böylece İstanbul Havalimanı ile Gayrettepe arasında kesintisiz metro ulaşımını sağlamış oluyoruz." dedi.

- Hattın günlük yolcu kapasitesi 600 bin

Toplam 37,5 kilometre uzunluğundaki Gayrettepe-Kağıthane Metrosu'nun İstanbulluların hayatını fevkalade kolaylaştıracağını dile getiren Cumhurbaşkanımız Erdoğan, 9 istasyondan oluşan ve hızı saatte 120 kilometreye ulaşan hattın günlük yolcu kapasitesinin 600 bin kişi olduğunu kaydetti.

Hattın devreye girmesiyle Gayrettepe-İstanbul Havalimanı arasının 30 dakikaya, Göktürk-Mahmutbey arasının 38 dakikaya, Tekstilkent-İstanbul Havalimanı arasının 45 dakikaya, Taksim-İstanbul Havalimanı arasının 41 dakikaya, Taksim-Göktürk arasının 26 dakikaya, 4. Levent-İstanbul Havalimanı arasının 35 dakikaya ineceği aktaran Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Bu hattımızın da hizmete alınmasıyla İstanbul'da tamamlanan raylı sistem ağlarının uzunluğu 338,5 kilometreye çıkıyor. Biz söyledik mi yaparız, ortada bırakmayız. Belediye başkanlığından tutun daha sonra hükümete geldik. Hükümette de Ulaştırma Bakanlığı olarak bu yolları, bu hızlı tren hatlarını, yüksek hızlı tren hatlarını nasıl yaptıysak, aynı şekilde İstanbul'umuzda da bunu yaptık. Ama birileri de hatırlayın. Maalesef hafriyatla ne yaptılar? Kim olduğunu biliyorsunuz, benim söylememe gerek yok." diye konuştu.

Esasen raylı sistem projelerinde en önemli hassas ve zor konulardan birinin hattın beyni denilebilecek sinyalizasyon sistemi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "ASELSAN-TÜBİTAK işbirliğiyle artık bu alanda başkalarına bağımlı olmaktan kurtuluyoruz. ASELSAN sinyalizasyon sistemi için gerekli araç üstündeki ekipmanları, hatlara konulacak sistemlerle, istasyonlara konulacak akıllı sinyal sistemlerini TÜBİTAK geliştirdi. Biz yapıyoruz. Dışarıdan ithal yok." ifadelerini kullandı.

Bu hatta kullanılacak 60 adet sürücüsüz metro aracının da Ankara Sincan Organize Sanayi Bölgesi'ndeki fabrikada üretildiği bilgisini paylaşan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Gayrettepe-Havalimanı Metro hattının ilk etüt projesinden uygulamasına kadar tüm süreçlerini kendi yerli mühendislik ve tasarım birikimimizle gerçekleştirmekten gurur duyuyoruz. İnşallah bundan sonra hangi alanda olursa olsun hayata geçirdiğimiz her projede yerli, milli teknolojilerinin payının arttırılmasına ağırlık vereceğiz." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, "Şayet İstanbul bugün mevcut durumundan çok daha kötüye gitmemişse bunun en büyük sebebi bizim elimizi taşın altına koymamızdır. Hükümetimizin görev alanına giren hizmetlerden çok daha fazlasını İstanbul'a kazandırarak şehrin iflas bayrağını çekmesinin önüne geçtik." dedi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, savunma sanayi başta olmak üzere teknolojiye dair her konuda "Tam bağımsız Türkiye" hedeflerine ulaşıncaya kadar azimle çalışacaklarını söyledi.

"İki günü birbirine eşit olan ziyandadır" anlayışına sahip bir inancın mensupları olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Siyasette de parolamız vatandaşlarımıza kesintisiz hizmet vermektir. Kimin ne dediğine bakmadan şehirlerimizin ihtiyaçlarını gidermeyi, sıkıntılarına çözüm bulmayı ana vazifemiz olarak görüyoruz. Bizim siyaset tasavvurumuzda millete efendilik olmaz, hizmetkarlık olur. Millete tepeden bakanlar, milleti hor, hakir görenler, millete karşı kibirli, nobran davrananlar siyasette kaybetmeye mahkumdur. 31 Mart akşamı inşallah bunları da hep beraber göreceğiz. Türk siyasi tarihine şöyle bir göz attığınızda bunun sayısız örneğine şahit olursunuz. Milletin yetki tevdi ettiği, emaneti teslim ettiği ancak bunun hakkını veremeyen nice bakanın, başbakanın, belediye başkanının siyaset sahnesinin tozlu raflarında unutulup gittiğini görürsünüz." diye konuştu.

Şehrine, ilçesine ve ülkesine kazandırdığı hizmetlerle milletin gönlünde taht kuran sayısız siyasetçi ve devlet adamı olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Bu gerçeklerin ışığında biz de kendimizi sürekli hesaba çekiyor, her gece 'Bugün ülkemiz, milletimiz ve insanlık için ne yaptık?' sorusunu kendimize soruyoruz. Geride hayırla, şükranla yad edilecek bir miras bırakmayı arzu ediyoruz." ifadelerini kullandı.

"Biz, laf üstüne laf koyanlardan değil, taş üstüne taş koyanlardan olmanın peşindeyiz"

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, siyasetin inişli ve çıkışlı yolculuğunda bugüne kadar pek çok zorlukla, engelle, haksızlık ve hukuksuzlukla karşılaştıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Vesayetin gölgesinin ülkemizin üzerine karabasan misali çöktüğü 1990'lar Türkiye'sinde büyükşehir belediye başkanlığı yapmış bir kardeşiniz, bir siyasetçi olarak zorluklar karşısında yılmadık, yılgınlığa asla kapılmadık. Millete hizmet sevdamızda aramıza kimsenin girmesine müsaade etmedik. Her zaman söylüyorum. Biz, laf üstüne laf koyanlardan değil, taş üstüne taş koyanlardan olmanın peşindeyiz. Vatandaşımızın şöyle içtenlikle söylediği 'Allah ondan razı olsun' duasını her türlü siyasi ve dünyevi hesabın üstünde görüyoruz. Bizim anlayışımızda ülkesi ve insanına gerçekten hizmet götürmek isteyen ya bir yol bulur ya bir yol açar. Ama yolda kalanlardan kesinlikle olmaz. Elbette her kul gibi bizim de eksiğimiz, kusurumuz, hatamız olabilir. Tüm samimi gayretlerimizle tüm çabalarımıza, tüm emeklerimize rağmen gerçekleştiremediğimiz hususlar çıkabiliyor. Ama şartlar ne olursa olsun, önümüze hangi engeller çıkarsa çıksın ülkeye ve millete hizmet mücadelesinden asla vazgeçmiyoruz."

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, zorluklara aldırmadan, sorunları gözlerinde büyütmeden, bahane arama kolaycılığına kaçmadan, "Türkiye Yüzyılı" hedefleri doğrultusunda sabırla yürümeyi sürdürdüklerini bildirerek, "Burada bir kez daha altını çizerek şu hususu ifade etmek isterim; bizim nazarımızda 85 milyon vatandaşımızın tamamı oy tercihlerinden bağımsız olarak eşit şekilde hizmete ve hürmete layıktır." dedi.

İktidarlarının 21 yılı aşkın döneminin hiçbir safhasında belediyeleri siyasi rengine göre ayırmadıklarını, kampanya dönemi boyunca yaptıklarını anlattıklarını, projelerini paylaştıklarını, muhalefetle ilgili eleştirileri açık yüreklilikle dile getirdiklerini bildiren Cumhurbaşkanımız Erdoğan, seçimin bittiği gün sandıktan çıkan iradeye saygı gösterip kaldıkları yerden hizmetlerine devam ettiklerini kaydetti.

Bu durumun İstanbul için de geçerli olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Şayet İstanbul bugün mevcut durumundan çok daha kötüye gitmemişse bunun en büyük sebebi bizim elimizi taşın altına koymamızdır. Hükümetimizin görev alanına giren hizmetlerden çok daha fazlasını İstanbul'a kazandırarak şehrin iflas bayrağını çekmesinin önüne geçtik." ifadelerini kullandı.

"Durmak yok, şurada 61 gün kaldı."

Açılış töreni nedeniyle Kağıthane'de olduklarını anımsatan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şunları belirtti:

"Bu Kağıthane'nin Haliç'e bağlanan kısmının nasıl pislik olarak aktığını hatırlıyor musunuz? Belki gençler hatırlamayabilir ama anneleri, babaları bunu gayet iyi hatırlıyor. Boğaz'ın o pırıl pırıl temiz suyunu ne yaptık, Kağıthane'ye ve Haliç'e bağladık. Ondan sonra buranın suyu ne oldu, tertemiz oldu. Biz yaptık. Söyledik mi yaparız, bundan sonra da yapacağız. Murat'ımızla (Kurum) yapacağız. Ama siz de muradınıza ermek istiyorsanız Murat'a sahip çıkacaksınız. Durmak yok, şurada 61 gün kaldı. Yola devam. Bir taraftan belediyeler, bir taraftan hükümet olarak biz, ikimiz el ele vereceğiz ve ülkemizi ayağa kaldıracağız. İstanbul'umuzu ayağa kaldıracağız. Ankara'mızı ayağa kaldıracağız. İzmir'imizi, Eskişehir'imizi, Konya'mızı, Kayseri'mizi velhasıl ülkemizin 30 büyükşehrini ayağa kaldıracağız."

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, son 2 yıl içerisinde 51 kilometrelik metro hattını İstanbulluların hizmetine sunmanın sevincini yaşadıklarını aktararak, "Sabiha Gökçen Havalimanı-Pendik Metrosu gibi önemli bir projeyi İstanbul halkının ve bölgedeki diğer illerimizin hizmetine verdik. Elbette bunları yeterli bulmuyoruz. İstanbul gibi her gün büyüyen bir şehrin artan ulaşım altyapı ihtiyacına ve diğer sıkıntılarına çözüm yolları geliştiriyoruz." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, "Fatih'in emaneti olan bu aziz şehri, inşaatına başlanmış metroları dahi yapamayan, kendi beceriksizliklerinin günahını sıradan vatandaşa yükleyen zihniyetin insafına bırakmadık, bırakmayacağız. Çünkü biz bu şehre ve insanlarına tarifsiz bir aşkla, sevgiyle bağlıyız." dedi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, ataların "Uğraştıran değil, ulaştıran İstanbul" sözünü aktararak, bu şuurla çalışmalara aralıksız devam ettiklerini söyledi.

Gençlik yıllarını ve partisinin gençlik kollarının başında olduğu zamanları anımsatan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Kağıthane'nin dili olsa da konuşsa. Ne günlerimiz geldi geçti buralarda. Ama hamdolsun Kağıthane buralara geldiyse bizimle geldi." diye konuştu.

"Şu an İstanbul genelinde toplam uzunluğu yaklaşık 53 kilometre olan 4 metro hattının inşası sürüyor" ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bakırköy-Bahçelievler-Kirazlı metro hattını, Halkalı-Başakşehir-Havalimanı metro hattını, Altunizade-Çamlıca Camii-Bosna Bulvarı metro hattını, Kazlıçeşme-Sirkeci raylı sistemi ve yaya odaklı yeni nesil ulaşım projesini de tamamlayıp inşallah İstanbulluların kullanımına açacağız. Bu yılın ilk çeyreğinde 4 ayrı proje kapsamındaki 34,2 kilometre raylı sistem hattımızın ve üzerindeki 18 istasyonun açılışını gerçekleştireceğiz. Fatih'in emaneti olan bu aziz şehri, inşaatına başlanmış metroları dahi yapamayan, kendi beceriksizliklerinin günahını sıradan vatandaşa yükleyen zihniyetin insafına bırakmadık, bırakmayacağız. Çünkü biz bu şehre ve insanlarına tarifsiz bir aşkla, sevgiyle bağlıyız."

"Neymiş, illerde farklı partilerden adayların olması oyunmuş"

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, 31 Mart seçimleriyle ilgili takvim işlemeye başladıkça maskelerin düştüğünü, herkesin gerçek niyetinin ortaya çıktığını vurgulayarak, "Kimin şehrine aşkla hizmet ettiği, kimin de 5 yıl boyunca 'Üç dönüm bostan, yan gel yat Osman' misali vaktini boşa geçirdiği netleşiyor." dedi.

Sandıkta millete hesap verme günü yaklaştıkça birilerinin dizlerinin titremeye, paçalarının da tutuşmaya başladığını gördüklerini dile getiren Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şunları belirtti:

"Ülkenin ikinci büyük partisinin acemi genel başkanının birkaç gün önce belediye başkan adaylarıyla ilgili yaptığı skandal açıklama muhalefette yaşanan panik havasının bir işaretidir. Neymiş, illerde farklı partilerden adayların olması oyunmuş, tezgahmış. Bakınız çok açık ve net söylüyorum. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde böyle bir beyana rastlayamazsınız. Milli iradeye saygı duyulan hiçbir ülkede muhalefet partisinin çoğulcu demokrasinin bir gereği yarıştan korktuğunu, ürktüğünü, rakiplerinin sayısı karşısında hırçınlaştığını göremezsiniz. Meselenin çok daha vahim tarafı suçladığı partilerin daha 8 ay öncesine kadar beraber Türkiye'yi yönetmeye talip olduğu siyasi yapılar olmasıdır. Bunlar Altılı Masa'da beraber değil miydiler, 'Gerekirse 16'lı masa da kurarız' diyenler değil miydiler? Ne oldu bunlara şimdi, olay bu. Birkaç gün öncesine kadar işbirliği görüşmeleri yaptığı partileri daha içtikleri çayın dumanı kalkmadan ihanetle suçlamak, beraber siyaset yaptığı insanları ihanetle itham etmek tam bir siyasi basiretsizlik örneğidir."

"Kimseyi küstürmeyeceksiniz, kucaklayacaksınız"

Açılışa katılan gençlere seslenerek, Kağıthane'de sandıkların patladığını görmek istediğini vurgulayan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Kimseyi küstürmeyeceksiniz, kucaklayacaksınız. Nefret diliyle değil, kucaklayıcı bir dille konuşacaksınız." değerlendirmesinde bulundu.

Üzerinde kurulan vesayetin zincirlerini kırma iradesi göstermek yerine sağa sola sataşıp rüştünü ispat peşinde koşandan kendi partisine ve ülkeye hayır gelmeyeceğinin altını çizen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, ortak adayla seçime gitmenin nasıl demokratik bir yöntemse her partinin kendi adayını çıkarmasının da gayet tabii olduğunu anlattı.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Cumhur İttifakı bünyesinde kendilerinin de diğer siyasi partilerle ortak belediye başkan adayı belirleme noktasında görüşmeler yürüttüklerini dile getirdi.

Hala görüşmelerinin sürdüğü partilerin olduğunu belirten Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şunları kaydetti:

"Anlaştığımız illerde beraber yol yürüyor, anlaşamadığımız il ve ilçelerde ise demokratik bir yarış için hazırlığımızı yapıyoruz. Ama hiçbir şekilde kimseyi ihanetle, oyunbozanlıkla, gafletle, oyuna gelmekle, şuursuzlukla suçlamıyoruz. Çünkü seçime nasıl girilirse girilsin nihayetinde hükmü millet verecek, millet. Onun için ne diyoruz, 'Yeniden İstanbul.' Millet vaatlere bakacak. Bunları gönül ve fikir terazisinde tartacak, hangi belediye başkanı tarafından şehrinin yönetilmesini istiyorsa tamamen hür iradesiyle tercihini ona göre yapacak. Biz de her zaman olduğu gibi sandıktan çıkan iradeyi baş tacı edeceğiz. Tüm bunlar apaçık ortadayken milletin iradesine şimdiden ipotek koymak demokrasinin değil ancak dikta hevesinin bir tezahürü olabilir. Aslında bu ifadeler bunların çarpık zihin dünyalarında nasıl bir Türkiye ve nasıl bir demokrasiyi hayal ettiklerini de göstermektedir. Bunlar halen 'açık oy gizli sayımla' milletin iradesinin gasbedildiği tek parti faşizminin özlemiyle yaşıyorlar. Maalesef bu partide genel başkan koltuğunda oturanlar değişse de demokrasiye tahammülsüzlükleri değişmiyor. Yıllar gelip geçiyor fakat bunların faşizan kodlarında zerre miskal gerileme olmuyor. İnşallah, 31 Mart'ta sandıktan çıkacak güçlü iradeyle İstanbul başta olmak üzere her yerde demokrasiden ürken, çoğulcu demokrasiden korkan bu kibirli zihniyet hak ettiği dersi alacaktır."

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, "Murat kardeşimizle birlikte önümüzdeki dönem için hedefimiz ortalama yolculuk süresini 64 dakikadan 39 dakikaya düşürerek trafiği bir sorun olmaktan önemli ölçüde çıkarmaktır." dedi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, İstanbul'un kronikleşen sorunlarına dair kapsamlı, detaylı ve pratik çözüm önerilerini İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum'un kısa süre önce İstanbul halkıyla paylaştığını hatırlattı.

"Siztem İstanbul" adını taşıyan proje paketiyle, ulaşımdan kentsel dönüşüme kadar her alanda İstanbul'u yeniden hak ettiği hizmetlere kavuşturmayı hedeflediklerini dile getiren Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bu projelerden özellikle ulaştırma alanında öne çıkan bazı başlıkları hatırlatmak istediğini kaydetti.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, İstanbulluların ömrünün önemli bir kısmının trafikte geçtiğini belirterek şunları söyledi:

"Yapılan hesaplamalara göre İstanbul'da her bir vatandaşımız yılda 288 saatini trafikte kaybediyor. 2019'da yüzde 47 olan trafik yoğunluğu bugün yüzde 64'e yükseldi. Şayet biz tüm engelleme çabalarına rağmen Marmaray'ı, Avrasya Tüneli'ni, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü, Kuzey Marmara Otoyolu'nu, şehir içindeki tünelleri yapmasaydık emin olun İstanbul trafiği çok daha içinden çıkılmaz bir hal alırdı."

Zamanında attıkları bu adımlarla İstanbul'un trafik çilesini bir nebze de olsa hafiflettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Murat kardeşimizle birlikte önümüzdeki dönem için hedefimiz ortalama yolculuk süresini 64 dakikadan 39 dakikaya düşürerek trafiği bir sorun olmaktan önemli ölçüde çıkarmaktır. Raylı sistemde 2029 yılına kadar toplam uzunluğu 650 kilometreye yükseltmeyi planlıyoruz. Bir sonraki aşamada bu uzunluğu 1004 kilometreye çıkarmak istiyoruz." diye konuştu.

"İstanbul'un iki yakasına 2 büyük tünel inşa ederek kara yolu ulaşımını da rahatlatacağız"

Şu anda toplu ulaşımda kara yolunun ağırlığının yüzde 72'ler, raylı sistemlerin payının ise yüzde 26 seviyesinde olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanımız Erdoğan, İstanbul'da trafiği bir mesele olmaktan çıkarmak için bu dağılımın daha dengeli bir yapıya kavuşturulması gerektiğinin altını çizdi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Yol, köprü, viyadük ve tünel yaparak trafik sorununu azaltabiliriz ama sorunu kökten çözemeyiz. Trafik sorununa kalıcı çözümün anahtarı, kara yolu, raylı sistemi ve deniz yolu altyapısını eş zamanlı olarak geliştirmektir. Bizim niyetimiz ulaşımda 2029 yılına kadar kara yolunun payını yüzde 60'a düşürmek, raylı sistemlerin payını yüzde 37'ye çıkarmaktır." ifadelerini kullandı.

Bir sonraki aşamada hedeflerinin bu oranları yüzde 48'ler seviyesinde dengelemek olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şöyle devam etti:

"Beylikdüzü'nden, Avcılar'dan metroya binen bir İstanbullunun Boğaz'ın altından geçerek Söğütlüçeşme'ye kadar güvenle varmasını temin edeceğiz. Bunu biz yaparız. Şu andaki İstanbul Büyükşehir Belediyesi acaba ne yaptı? Deniz ulaşımın payını 3 yeni hat ile 2 kat arttıracağız. İstanbul'un iki yakasına 2 büyük tünel inşa ederek kara yolu ulaşımını da Allah'ın izniyle rahatlatacağız. Murat kardeşimizle ilk 5 yılda, Avrupa Yakası'nda 15 kilometrelik Çayırbaşı-Ayazağa-Levazım-Dolmabahçe Tüneli'yle 6 buçuk kilometrelik Kağıthane-Bayrampaşa Hal Tünelini açacağız."

"Bu güzel şehri hakiki manada bir dünya yıldızı haline getireceğiz"

Anadolu Yakası'nda ise Yenisahra ile Bostancı'yı 6 kilometrelik tünelle bağlayacaklarını anlatan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "İkinci 5 yılda Bayrampaşa Hal-Büyükçekmece arasında 28,5 kilometre kara yolu tünelini tamamlayacağız. Harem-Çengelköy-Kavacık arasında 13,6 kilometrelik bir kara yolu bağlantısı kurarak sahil yoluna alternatif güzergah oluşturacağız." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bunun gibi pek çok eseri İstanbulluların hizmetine sunmakta kararlı olduklarını belirterek, "Aziz milletimizin takdiriyle 1 Nisan tarihinden itibaren 'Nerede kalmıştık?' diyerek İstanbul'umuz için ilk günkü heyecanla, ilk günkü aşkla çalışmayı sürdüreceğiz. İstanbul'a sadece kaybolan yıllarını geri vermekle kalmayacağız. İnşallah bu güzel şehri hakiki manada bir dünya yıldızı haline getireceğiz. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun diyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Açılışını yaptıkları Gayrettepe-Kağıthane metro hattının şehre hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bu eserin ülkeye ve İstanbul'a kazandırılmasında emeği geçen Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile yüklenici firmaları tebrik etti.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda, metro projesine ilişkin tanıtım videosu da izletildi.

Programda, konuşmaların ardından Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a günün anısına hediye takdim etti.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, katılımcılarla birlikte kurdele keserek İstanbul Havalimanı Metrosu'nun Kağıthane-Gayrettepe etabının açılışını gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, kurdele kesimi sırasında, "Hazır mıyız? Nasıl şimdi ulaşımı açıyorsak, inşallah 31 Mart akşamı da gönüllerimizi seferber edip açarak 'Yeniden İstanbul' demeye var mıyız? Ana kademe çok çalışacağız. Kadın kolları çok çalışacağız. Gençler çok çalışacağız. Ya Allah bismillah." ifadelerini kullandı.

Programa, Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın yanı sıra bazı kabine üyeleri, AK Parti genel başkan yardımcıları, eski bakanlar ve milletvekilleri ile İstanbul Valisi Davut Gül, Cumhur İttifakı'nın İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan adayı Murat Kurum, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ve MHP İstanbul İl Başkanı Selim Sertel de katıldı.

join us icon
SEN DE ARAMIZA KATIL Gücümüze Güç Katalım.