Yükleniyor...

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Almanya Başbakanı Scholz ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuştu

 

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, "NATO müttefikimiz Almanya ile iki büyük devlet arasında olabilecek her alanda yoğun ilişkilere sahibiz. Son dönemde ülkelerimiz arasında gerçekleşen üst düzeyli ziyaretler bu durumun açık tezahürüdür. Bu ilişkilerin lokomotifi, beşeri bağlarımız ve ortak menfaatlerimizdir." dedi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi'nde Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile düzenlediği ortak basın toplantısında, ülkeler arasındaki dostluk anlaşmasının 100. yıl dönümünü kutladıklarını dile getirdi.

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'in de nisan ayında Türkiye'yi ziyaret ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Bugün de Sayın Şansölye'yi ve kıymetli heyetini ülkemizde ağırlamanın memnuniyetini yaşıyoruz. NATO müttefikimiz Almanya ile iki büyük devlet arasında olabilecek her alanda yoğun ilişkilere sahibiz. Son dönemde ülkelerimiz arasında gerçekleşen üst düzeyli ziyaretler bu durumun açık tezahürüdür. Bu ilişkilerin lokomotifi, beşeri bağlarımız ve ortak menfaatlerimizdir." diye konuştu.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Almanya'da nüfusu 3,5 milyonu geçen Türk toplumunun yaşadığını, her yıl Türkiye'yi 6 milyonu aşkın Alman turistin ziyaret ettiğini söyledi.

Bu sayıların artmasını temenni eden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Bugünkü görüşmelerimizi bu zengin gündem üzerine inşa ettik. Ülkelerimiz arasındaki ilişkileri tüm boyutlarıyla kapsamlı şekilde ele aldık. İkili ticaretimiz 50 milyar dolara ulaştı. Hedefimiz ise 60 milyar dolara ulaşmak. Bu hedefi gerçekleştirmek için gayretlerimizi artırmış bulunuyoruz." ifadesini kullandı.

"İslam düşmanı ve yabancı karşıtı aşırı sağcı akımlar Avrupa'da yükseliyor"

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Şansölye Scholz ile üzerinde durdukları önemli konu başlıklarından birinin savunma sanayi alanındaki işbirliği olduğunu belirterek şöyle devam etti:

"Savunma sanayi ürünlerinin tedariki bağlamında geçmişte yaşanan bazı sıkıntıları artık geride bırakarak işbirliğimizi geliştirmeyi arzu ediyoruz. Bu konuda değerli dostum Scholz'un gayretlerini takdirle karşıladığımı bugün bir kez daha ifade etmek istiyorum. Görüşmelerimizin gündeminde Almanya'daki Türk toplumu da tabiatıyla yer aldı. İslam düşmanı ve yabancı karşıtı aşırı sağcı akımlar Avrupa'da yükseliyor. Birçok ülkede iktidar ortağı olacak güce ulaşan akımlar bilhassa yurt dışında yaşayan kardeşlerimizi de tedirgin ediyor. Alman hükümetinin izlediği birleştirici tutum üzerinde özellikle durduk. Almanya'nın kamu güvenliği bakımından da ciddi tehdit teşkil eden PKK ve FETÖ başta olmak üzere terör örgütleriyle ortak mücadelenin önemine ve birlikte terörle mücadele kararlılığına ulaştık."

Bu alanda somut adım atılmasına dair beklentiyi Şansölye Scholz ile paylaştığını dile getiren Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bölgesel ve küresel meselelerde de fikir alışverişinde bulunduklarını söyledi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Almanya'nın Avrupa Birliği (AB) içindeki anahtar rolünden hareketle birlikle ilişkilere dair görüş ve beklentileri Scholz'a aktardığını dile getirdi.

Gümrük Birliğinin güncellenmesi ve vize serbestisi diyaloğu başta olmak üzere AB'nin atacağı adımların herkesin menfaatine olduğunu görüşmede vurguladığını aktaran Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "İsrail'in, Gazze ile işgal altındaki Filistin topraklarında uyguladığı soykırım ve Lübnan'daki saldırılar ele aldığımız bir diğer önemli başlıktı. Bölgede yaşanan insanlık dramı maalesef devam ediyor. Daha önce de defalarca ifade ettiğim üzere acilen kalıcı ateşkesin sağlanması, insani yardımların ulaştırılması ve İsrail üzerindeki gerekli baskının oluşturulması için uluslararası toplum olarak elimizden geleni yapmamız şart." dedi.

"Siyasi aktörlerin İsrail'in saldırgan politikalarına 'dur' demesini bekliyoruz"

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Filistin ve Lübnan'daki katliamlar devam ettikçe bölgenin ve ötesinin huzur bulmasının mümkün olmadığının altını çizdi.

Bölgede 50 bini aşkın insanın öldürüldüğüne işaret eden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Vicdan ve basiret sahibi tüm siyasi aktörlerin artık inisiyatif almasını, İsrail'in saldırgan politikalarına 'dur' demesini bekliyoruz. Türkiye olarak ilk günden beri ortaya koyduğumuz vicdanlı duruşu bundan sonra da devam ettireceğiz." diye konuştu.

Almanya Başbakanı Scholz ile heyetine teşekkür eden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, toplantının hayırlara vesile olmasını temenni etti.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, "Ağırlıklı olarak Avrupa'da maalesef İslam düşmanlığı yaygın bir şekilde devam ediyor. Maalesef yine üzülerek söylüyorum, Almanya'da İslam düşmanlığı yaygın bir şekilde devam ederken bunun da başını PKK, FETÖ, bu örgütler çekiyor." dedi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi'nde Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile düzenlediği ortak basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir basın mensubunun Gazze'deki soykırıma ilişkin sorusu üzerine Cumhurbaşkanımız Erdoğan, 50 bini aşkın insanın öldürüldüğü bir katliamın söz konusu olduğunu söyledi.

Bu katliamda çocuk, kadın, yaşlı demeden bütün insanların öldürüldüğünü belirten Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Bütün bu insanların öldürülmesi konusunda başta Güney Afrika olmak üzere Lahey Adalet Divanı'na onların müracaatıyla başlayan sürece biz de dahil olmak üzere birçok dünya ülkesi Lahey Adalet Divanı'na bu müracaatı onlar da tazelemiştir, zenginleştirmiştir. Bu ülkelerden bir tanesi de biziz. Çünkü 50 bin insanın öldürülmesi, 100 bini aşkın insanın yaralı halde olması, herhalde 'F-35'lerle iyi vurdunuz, iyi yaptınız.' dedirtmez. Bunlara 'Siz nereye gidiyorsunuz?' dedirtir. O zaman bu Adalet Divanı niye kurulmuştur? Bu Adalet Divanı'na müracaat etmek niyedir? Bundan dolayıdır ve yapılan budur. Ben inanıyorum ki basın mensubu arkadaşlar dün İsrail Dışişleri Bakanı'nın şahsımla ilgili yaptığı açıklamayı da bir takip ederseniz, onu şöyle bir öğrenirseniz, herhalde 'Niçin Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'na İsrail Dışişleri Bakanı bu şekilde saldırdı veya saldırıyor?', bunun hesabının sorusunu siz de sorarsınız. Ben de sizlerden bunu bekliyorum." diye konuştu.

"Suriye'den ülkemize gelen mülteciler konusunda kapımız onlara hep açık olmuştur"

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bir gazetecinin de göç konusuyla ilgili sorusunu şöyle cevapladı:

"Şunu açık ve net söylememde fayda var. Malum, Suriye'den ilk etapta bize 4 milyon civarında mülteci geldi. Şu anda da 3,5 milyon civarında Suriyeli mülteci ülkemizde. Biz, onları şu anda ülkemizde ağırlıyoruz ve Sayın Merkel döneminde de bunları birlikte görüşerek, birlikte bunlara yönelik her türlü desteği vererek bu süreci çalıştırdık. Şu an itibarıyla de Suriye'den ülkemize gelen mülteciler konusunda kapımız onlara hep açık olmuştur, şu anda da açıktır. Hele hele böyle bir savaş döneminde, oradan Türkiye'ye gelebilecek olanlar olursa ki bunların içerisinde Lübnan da var. Lübnan'dan da ülkemize gelenler olursa biz onlara da kapımızı açık tuttuk. Hele hele şu anda Lübnan'da ciddi manada Türkmenler de var ve bu Türkmen soydaşlarımızı da bizler aynen içeriye alırız. Onlara da kapımızı açık tuttuğumuzu söyledim, söylüyorum. Kapımız onlara açık."

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, İslam karşıtlığıyla ilgili bir soru üzerine de şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ağırlıklı olarak Avrupa'da maalesef İslam düşmanlığı yaygın bir şekilde devam ediyor. Maalesef yine üzülerek söylüyorum, Almanya'da İslam düşmanlığı yaygın bir şekilde devam ederken bunun da başını PKK, FETÖ, bu örgütler çekiyor. Bu konuda da bugün değerli dostumla, Şansölye'yle bizim, bu terör örgütlerine karşı ortak bir tavır takınmak suretiyle, ortak bir mücadeleyi de sürdürelim kararını birlikte verdik. Bu terörle mücadeleyi Almanya'da birlikte sürdüreceğiz. Gerek Dışişleri Bakanım gerek istihbarat örgütümüz, muhataplarıyla birlikte burada dayanışma içinde olacaklar ve dayanışma halinde de bu mücadeleyi inşallah sürdürecekler."

"Birçok liderlerin şehit olması bunlar için zevk meselesi"

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bazı ülkelerin Gazze ve Lübnan'a saldıran İsrail'e desteğinin hala devam etmesine ilişkin bir soru üzerine şunları kaydetti:

"Her şeyden önce İsrail'in, Netanyahu'nun kafa yapısında çok açık, net bu savaşı sadece belli, fasit bir dairede tutmak değil, yayma anlayışı var. Zira İsrail'in tabii elindeki imkanlar diğer ülkelerle mukayese edilemeyecek derecede fazla. Şu anda F-35'leri de kullanma noktasına geldi. Öbür tarafta roket, füze, bütün bu imkanlar şu anda İsrail'in elinde var. Bunlarla birlikte ne yapıyor, bir yayılma periyoduna giriyor. Bu yayılma periyodunda da işte önce Gazze'de başlayan bu savaş sonunda nereye yayıldı, Lübnan'a kadar yayıldı. Lübnan'da da bu ne yazık ki katliamlarını acımasız bir şekilde İsrail devam ettiriyor. Netanyahu devam ettiriyor.

Birçok liderin şehit olması bunlar için adeta bir zevk meselesi. Batı, zil takıp oynuyor. Başta Amerika'nın yaklaşım tarzı bu süreç içerisinde hiç de farklı değil. Bunu aynı şekilde devam ettiriyorlar. Zaten İsrail için silah, mühimmat, araç, gereç, bunları temin etmek zor bir iş değil. Bunlar da kendilerine yoğun bir şekilde geliyor ve bu imkanlarla da İsrail bu bölgede katliamını sürdürüyor. Bütün bunlar karşısında özellikle gıda, mühimmat, bütün bunlarla ilgili olarak biz Türkiye ne yaparız, bunlara bakıyoruz. Elimizden geldiği kadarıyla da bölgeye bu imkanlarımızı, başta Kızılay'ımız olmak suretiyle onlara aktarıyoruz. Aktarmaya da devam edeceğiz."

join us icon
SEN DE ARAMIZA KATIL Gücümüze Güç Katalım.