Yükleniyor...

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi

 

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Kartalkaya'daki yangına ilişkin, "Her ne surette olursa olsun böyle bir facianın yaşanmasına sebep olanlar, ihmali ve kusuru olanlar hukuk önünde bunun hesabını vereceklerdir." dedi.

Bu sabah Bolu Kartalkaya'da bir otelde çıkan yangında vefat eden 66 kişiye rahmet, yaralanan 51 kişiye acil şifa dileyen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, yaralananlardan 17'sinin taburcu edildiğini, 1'i yoğun bakımda olmak üzere diğer yaralıların tedavisinin devam ettiğini belirtti.

AFAD ve sağlık ekipleri ile diğer birimlerin yanan oteldeki çalışmalarını sürdürdüğünü dile getiren Cumhurbaşkanımız Erdoğan, hayatını kaybedenlerin ailelerine, yakınlarına ve millete başsağlığı diledi.

Yangın haberini alır almaz 4 bakanın Bolu'ya gönderildiğini, yangına müdahale çalışmalarını yürüten vali ve AFAD Başkanı ile diğer ilgililerden düzenli bilgi aldıklarını ifade eden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, yangına farklı kurumlardan 156 araç ve 428 personelle müdahale edildiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, gerek yangının çıkış sebebini gerekse faciada sorumluluğu olanları tespit etmek amacıyla idari ve adli soruşturmaların başlatıldığını bildirdi.

"Gün siyaset yapma değil dayanışma, bir ve beraber olma günüdür"

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, 6 Cumhuriyet savcısı, 2 mülkiye başmüfettişi ile çalışma bakanlığından 4 başmüfettişin 5 kişilik bilirkişi heyetiyle birlikte en ince detayına kadar olayı araştırdığına dikkati çekti. Erdoğan, şöyle devam etti:

"İlk etapta, aralarında facianın yaşandığı işletme sahibinin de olduğu 4 kişi gözaltına alınmıştır. Şunu bir defa açık ve net söylemek durumundayım. Her ne surette olursa olsun böyle bir facianın yaşanmasına sebep olanlar, ihmali ve kusuru olanlar hukuk önünde bunun hesabını vereceklerdir. Elbette yüreklerimizdeki yangını tarif etmekte kelimeler yetersiz kalıyor. Özellikle yakınlarını kaybeden vatandaşlarımızın derin bir teessür ve acı içinde olduklarını biliyoruz. Bu kardeşlerimizin acısını paylaşmak amacıyla bir günlük milli yas ilan edilmiştir.

22 Ocak 2025 Çarşamba günü yurdumuzda ve dış temsilciliklerimizde güneşin batışına kadar bayraklarımız yarıya çekilecektir. Gün siyaset yapma değil dayanışma, bir ve beraber olma günüdür. Siyaset, medya, yerel yöneticiler dahil tüm aktörlerden vatandaşlarımızın acısına hürmet göstermelerini beklediğimizi ifade etmek istiyorum."

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, "Bir defa şunu artık herkesin kabullenmesi şarttır, Türkiye'ye okula, kütüphaneye, parka giden çocuklara sahipsiz köpeklerin saldırdığı bir ülke utancını yaşatmaya kimsenin hakkı yoktur." dedi.

Eğitimden savunmaya, güvenlikten bölgesel gelişmeye kadar kritik konuları değerlendirdikleri bir Kabine Toplantısı'nı daha tamamladıklarını ifade eden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, son Kabine Toplantısı'ndan bugüne kadar ülkeye ve millete hizmet yolunda büyük bir gayret içinde olduklarını söyledi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, hemen her yıl mutat olarak gerçekleştirdikleri Valiler Buluşması'nda, 81 ilin valisiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir araya geldiklerini hatırlatarak, "kerim devlet" tasavvurlarının, vatandaşa dönük yüzü olan vali ve kaymakamlardan, içinde bulundukları kritik dönemde çok büyük hizmetler ve özverili çalışmalar beklediklerini dile getirdi.

Önceki Kabine Toplantısı'nda aldıkları karar çerçevesinde, 2025 yılını "Aile Yılı" olarak idrak edeceklerini milletle paylaştıklarını, 13 Ocak'ta da "2025 Aile Yılı Tanıtım Programı"nı Beştepe Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"'Aile toplumun temelidir' diyen Anayasamızın, 41'inci maddesinin çizdiği çerçevede, aileyi güçlendirecek tedbirleri hayata geçiriyoruz. Aile kurumunun, son yıllarda giderek katmerlenen çok boyutlu bir kuşatma altında olduğunu görmekteyiz. Özellikle cinsiyetsizleştirme politikaları, aile kurumunu hedef alan küresel bir haçlı seferine dönüşmüş durumdadır. Türkiye, bu sinsi akımlar karşısında, 'fıtrat merkezli bir insanlık cephesi' oluşturmaya çalışan ülkelerin en başında gelmektedir."

"Aileyi güçlendirecek, çocuk sahibi olmayı teşvif edeceğiz"

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, millet için varoluşsal bir tehdide dönüşen bir diğer hususun, 1,51'e kadar düşen doğurganlık hızı olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

"Nüfusun yenilenme düzeyinin 2,1 olduğu göz önünde bulundurulduğunda, tehdidin vahameti daha net anlaşılacaktır. Bu tehdidi kesifleştiren bir başka sorun, evlenme yaşının yükselmesidir. Ülkemizde ilk evlenme yaşı kadınlarda 26'ya, erkeklerde 28'e çıkmıştır. İlk anne olma yaşı ise daha önce görülmemiş biçimde 29'u aşmıştır. İktidar ve muhalefet fark etmeksizin bu tehlikeli gidişatı önce durdurmamız sonra da tersine çevirmemiz gerekiyor. İşte bütün bu gerçekler temelinde 2025 senesini Aile Yılı ilan ettik. Tanıtım programımızda, hem aile müessesesine sahip çıkmak hem de doğum oranlarını artırmak amacıyla devreye aldığımız yeni uygulamaları kamuoyumuzun takdirine sunduk."

Evliliğe ilk adımını atan gençlere 48 ay vadeli, 2 yıl geri ödemesiz 150 bin lira tutarında faizsiz kredi desteği sundukları Aile ve Gençlik Fonu'nu, 81 ilde yaygınlaştırma kararı aldıklarını belirten Cumhurbaşkanımız Erdoğan, ayrıca yeni doğacak ilk çocuk için verdikleri tek seferlik doğum yardımını 5 bin liraya yükselttiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, ikinci çocuk için her ay 1500 lira, üçüncü ve sonraki çocuklar için de her ay 5 bin lira olacak şekilde çocuk yardımlarını devreye aldıklarını, ikinci ve sonraki çocuklar için verecekleri çocuk yardımlarını her ay annelerin hesabına yatıracaklarını bildirdi. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Bunun dışında da farklı destek, teşvik ve yardımlarla aileyi güçlendirecek, çocuk sahibi olmayı teşvik edeceğiz." dedi.

"Unutmadık ve unutmayacağız"

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bir taraftan aileyi koruma ve nüfusu artırma gayesiyle canhıraş bir mücadele verirken, diğer taraftan herkesin göz bebeği olan çocukların başıboş köpek sürülerince parçalanmasının izahını, ne kendilerine ne vicdanlarına ne de millete yapamadıklarını belirtti.

Geçtiğimiz günlerde Yüksekova'da 12 yaşında bir çocuğun hayatını kaybettiği olayın herkesi derinden yaralayıp sarstığını ifade eden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, daha önce de benzer hadiselere şahit olunduğunu ve bunun üzerine hükümet olarak harekete geçtiklerini anımsattı.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bu sorunun çözümsüz kalmasından rant elde eden çeşitli lobilerin karşı çıkmasına rağmen mevzuatta gerekli düzenlemeleri yaptıklarını hatırlatarak, "Kanun görüşmeleri esnasında Meclis'te sahnelenen kepazelikleri, evladını kaybetmiş ailelerimize yönelik edepsizlikleri 'Bu insanların hiç mi vicdanı yok' dedirten densizlikleri hiçbirimiz unutmadık ve unutmayacağız." diye konuştu.

"Devletimizin tüm organları bu konunun üzerine daha kararlı gidecek"

Yüksekova'daki yürek burkan olayın, yasal düzenlemenin ve endişelerinin ne kadar isabetli olduğunu tekrar teyit ettiğini belirten Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bir defa şunu artık herkesin kabullenmesi şarttır, Türkiye'ye okula, kütüphaneye, parka giden çocuklara sahipsiz köpeklerin saldırdığı bir ülke utancını yaşatmaya kimsenin hakkı yoktur. Mevzuatta herkesin sorumluluğu bellidir. Siyasi parti ayırt etmeksizin belediyelerimizin tamamı, yasanın ve yönetmeliklerin kendilerine yüklediği görevleri yerine getirmek zorundadır. Farklı bahaneler öne sürerek görevini yapmayanlarla ilgili bundan sonra daha zorlayıcı tedbirleri devreye alacağız. Tarım, İçişleri ve Çevre Bakanlıklarımız başta olmak üzere devletimizin ilgili tüm organları bu konunun üzerine daha kararlı gidecektir. Eslem Teker evladımıza yüce Allah'tan rahmet, acılı ailesine ve arkadaşlarına sabır niyaz ediyorum."

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, "Suriye toparlanıp güçlendikçe, Esad'ın kaçarken arkasında bıraktığı enkaz kaldırıldıkça, sadece Suriyeli kardeşlerimiz değil bölgemizin tamamı bundan kazançlı çıkacaktır." dedi.

Yurt dışı kabuller noktasında yoğun geçen 2 haftayı geride bıraktıklarını belirten Cumhurbaşkanımız Erdoğan, 7 Ocak'ta Külliye'de kabul ettiği Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başbakanı Mesrur Barzani ile terörle ortak mücadeleden diğer konulara gündemlerindeki tüm meseleleri istişare ettiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Moğolistan Cumhurbaşkanı Khurelsukh Ukhnaa ve heyetinin ziyaretinin, 21 yıl sonra devlet başkanı seviyesinde Türkiye'ye gerçekleşen ilk ziyaret olması sebebiyle son derece önemli ve anlamlı olduğunu belirterek, ziyaret vesilesiyle iki ülke arasındaki ilişkileri stratejik ortaklık seviyesine çıkaran ortak bildiri ile çeşitli alanlarda 10 anlaşma imzaladıklarını anımsattı.

Suriye yeni yönetiminin Dışişleri ve Savunma bakanları ile İstihbarat Başkanı'nın ülkeyi ziyareti sırasında da pek çok kritik konuyu ele aldıklarını bildiren Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şöyle konuştu:

"Yaklaşık 14 yıl süren zulüm ve katliamlar boyunca Suriyeli kardeşlerimizi hiçbir zaman yalnız ve sahipsiz bırakmadık. Suriye'nin yeniden ayağa kaldırılması çabalarında da yeni hükümetin ve Suriye halkının yanında olacağız. Suriye toparlanıp güçlendikçe, Esad'ın kaçarken arkasında bıraktığı enkaz kaldırıldıkça, sadece Suriyeli kardeşlerimiz değil bölgemizin tamamı bundan kazançlı çıkacaktır. Bu toparlanmanın olabilmesi için şüphesiz başkalarından önce Arap ve İslam aleminin bu ülkeye destek olması önemlidir. Batılı kurumların uyguladığı yaptırımlar da bir an evvel kaldırılmalıdır."

Bu konudaki hassasiyetini dün ülkeye resmi ziyarette bulunan Slovakya Başbakanı Robert Fico ile paylaştığını ifade eden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Fico ile ayrıca savunma, yatırım ve ticaret başta olmak üzere ikili münasebetleri etraflıca değerlendirdiklerini, NATO müttefikliğinin yanı sıra stratejik ortaklık tesis ettikleri Slovakya ile ilişkileri "kazan-kazan" temelinde ilerleteceklerini söyledi.

Partimizin il kongreleri vesilesiyle ziyaret ettikleri vilayetlerde birçok yatırımın resmi açılışını yaptıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Aydın-Denizli Otoyolu'nun, Konya Çevre Yolu ikinci etabının ve Kayseri Havalimanı yeni terminal binası ile apronunun hayırlı olmasını diledi.

"İsrail, soykırım ve Gazze'yi insansızlaştırma politikası uyguladı"

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten sonra Gazze'ye başlattığı saldırıların, önceki gün ateşkesin yürürlüğe girmesiyle şimdilik son bulduğunu belirtrek, İsrail'in kasıtlı şekilde sivilleri ve sivil altyapıyı hedef alan saldırılarında 50 bin Gazzelinin şehit olduğunu, 110 binin üzerinde Gazzelinin yaralandığını dile getirdi.

İsrail'in 471 gün boyunca kelimenin tam manasıyla bir soykırım ve Gazze'yi insansızlaştırma politikası uyguladığına dikkati çeken Cumhurbaşkanımız Erdoğan, medyaya ve sosyal medyaya yansıyan fotoğrafların, Gazze'deki yıkımın ne kadar devasa boyutta olduğunu ortaya koyduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Türkiye olarak çeşitli kanallardan yürüttükleri çok boyutlu diplomasiyle ateşkes mutabakatının sağlanması için gereken desteği verdiklerine işaret ederek, 471 gün sonra Gazzelilerin yüzlerinin gülüyor olmasından memnuniyet duyduklarını söyledi.

"Gazzeli kardeşlerimiz çok ağır bedeller ödemiş ama haydutluğa boyun eğmemiştir"

Filistin Direniş Hareketi Hamas'ın Siyasi Büro Şefi İsmail Heniyye başta olmak üzere İsrail'in kalleş ve insanlık dışı saldırılarında şehit olanların ruhlarının şad, mekanlarının cennet olması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şunları kaydetti:

"Gazzeli kardeşlerimiz çok ağır bedeller ödemiş ama haydutluğa boyun eğmemiş, katliam politikasına teslim olmamışlardır. Esir ve tutuklu takası görüntüleri, kimin insan hayatına ve onuruna değer verdiğini, kimin de bunları yok saydığını göstermektedir. İsrail'in ateşkes ihlalleri konusunda sicilinin son derece kötü olduğunu tüm dünya biliyor. İsrail hükümeti üzerindeki baskıyı sürekli kılarak bunun mutlaka önüne geçilmesi gerektiğine inanıyoruz. Türkiye olarak bu süreçte gereken neyse yapmaya devam edeceğiz. 100 bin tona ulaşan insani yardımlarımızı özellikle Ramazan-ı Şerif öncesinde daha da artıracağız. Ateşkesi fırsat bilerek bölgede kalıcı barışa giden yolun açılması için de gayretlerimize hız vereceğiz.

Bu süreçte İslam dünyasına yine çok büyük sorumluluklar düşmektedir. Gazzeliler 471 gün boyunca dişleriyle, tırnaklarıyla direnerek topraklarına sahip çıkmışlardır. Şimdi Gazzeli kardeşlerine sahip çıkma sırası Arap ve İslam alemindedir. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun diyorum. Bu düşüncelerle kabine toplantımızın hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Bolu'daki yangında vefat eden kardeşlerimizi bir kez daha rahmetle anıyor, yaralılarımıza acil şifalar, ailelerine sabır diliyorum."

join us icon
SEN DE ARAMIZA KATIL Gücümüze Güç Katalım.