Yükleniyor...

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, partimizin Bahçelievler mitinginde konuştu

 

Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan, partimizin Bahçelievler mitinginde yaptığı konuşmada siyaseti çirkinleştirenlerin ülkeye temiz yönetim vaadi kadar gülünç bir şey olamayacağını söyledi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Bahçelievler'de bulunan Şirinevler Ulu Camii önünde partisince düzenlenen mitingde selamladığı vatandaşlara,"14 Mayıs'ta sandıkları patlatıyor muyuz?" diye sordu.

"Evet." yanıtını alan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Allah razı olsun. Sizdeki bu heyecan, bu aşk olduktan sonra hiç şüphem yok." diyerek karşılık verdi.

Miting için alanda 40 bin kişinin toplandığı bilgisini paylaşan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, güzergâhtaki vatandaşlarla bu sayının 50 bine ulaştığını söyledi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, 14 Mayıs'ta sandıklardan daha fazla rakam beklediğini belirterek, "Geçtiğimiz hafta sonu malum Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'nde gerçekleştirdiğimiz o büyük mitinge katılarak bize ayrı bir güç verdiniz." ifadesini kullandı.

Alanda bir vatandaşın açtığı, "Kılıçdaroğlu, şeref, namus sözü vermiş. Neden tutmadı?" pankartını okuyan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Kardeşlerim, o bugüne kadar hangi sözü verip de tuttu? Onun kitabında böyle bir şey yok. Onun için işte pazar günü çok önemli. Pazar günü, evet onlara haddini bildirmek, benim milletimin en önemli görevi." dedi.

"İstanbul, seçimlerdeki tercihini şimdiden ilan etmiştir"

Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen mitingi, "Türk siyasi tarihinin en büyük mitingi" olarak değerlendiren Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şunları kaydetti:

"İstanbul, seçimlerdeki tercihini şimdiden ilan etmiştir. Evet, İstanbul ne dedi? 'Türkiye Yüzyılı.' dedi. İstanbul, terör örgütlerinden medet umanlara karşılık 'Birlik ve beraberlik.' demiştir. İstanbul, koltuğuna kasetle oturanların, bu ülkenin yönetimini kasetle ele geçirme operasyonuna geçit vermemiştir. İstanbul, tefecilere ülkesini teslim etmek isteyenlere 'İstiklal ve istikbal' diyerek mukabelede bulunmuştur. Londra'daki tefecilerinden 300 milyar dolar alacakmış, buna inandınız mı? Bay bay Kemal, sen avucunu yalarsın, avucunu. Tefeci, tefeciye kuruş vermez, kuruş. Esrar, eroin kaçakçılarından götürdüğü paralarla Londra tefecilerinden para alacak. Ya bu ne menem iştir! Bunun yanındaki akıl hocalarından da yoğurt olmaz. Onların da ne nedir, haberleri yok. Tefeci öyle kalkıp da kül yutar mı? İstanbul, evlatlarının geleceğini, örgütlerin, sapkın akımların eline bırakmak isteyenlere eyvallah etmemiştir. Bugün de Bahçelievler'de aynı heyecanın, aynı azmin, aynı kararlılığın sürdüğünü görüyoruz. İstanbul'un bu güzel ilçesinden yükselen sesin pazar gününe kadar hiç dinmeden süreceğine inanıyorum."

CHP'nin, "Her şey güzel olacak." diyerek İstanbul'un başına çöreklendiğini dile getiren Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Kardeşlerim, Allah aşkına şu dört yılda İstanbul'un başına çöreklenenler, İstanbul'a ne kazandırdılar? Ya yaptıkları bir şey var mı? Yok. Bu kadar yılda bırakınız taş üstüne taş koymayı, teslim aldıklarına bile sahip çıkamadılar. Şimdi aynı felaketi ülkenin tamamına yaşatmak istiyorlar. Ekrem Efendi, İstanbul'da görevini çok iyi yaptı, şimdi onu Van'a gönderiyorlar. Oralarda o teröristlerin işaretlerini yapıyorlar, karı koca beraber. Ya sen önce İstanbul'daki görevini yap ya, İstanbul'u sel afeti alıyor götürüyor. Nerede İstanbul'un belediye başkanı? Bodrum'da. Nerede? Kayakta." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, muhalefetin görev insanı ve vazife adamı olmadığını belirterek, "Bunlar, kurdukları masanın etrafında dökülüyor. Öyle bir faşizm iklimi oluşturdular ki kendi içlerinde bile en küçük ayrılığa tahammül edemiyorlar. Masadaki hanımefendinin 'Kumar masası' diyerek oradan kalktığında başına gelenleri gördünüz değil mi? Bir önceki seçimde CHP'nin adayı olarak bizimle yarışan isme yapılanları gördünüz değil mi? Günlerdir tehditler, şantajlar, hakaretler, kasetler havada uçuşuyor. Sonunda ne oldu? Adaylıktan çekilmek zorunda kaldı. Sonra ne oldu? Tekrar 'Gel' dediler.'' diye konuştu.

"Muharrem Bey, elinin tersiyle itti bunları"

Muharrem İnce ile 2018'de cumhurbaşkanlığı yarışı yaptıklarını anımsatan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ama ne oldu? Şimdi Muharrem Bey'e tekrar 'Gel' diyorlar, çağrı yapıyorlar. Muharrem Bey de tabii elinin tersiyle bunları itti çünkü burada yapılan bazı kalleşlikler var. Onları tabii biz şimdi bilemiyoruz. Kalkıp maalesef sulu şakalar yapar gibi masaya çağırıyorlar. Gerekli cevabı o da kendilerine verdi. Ve bu yarışta kendisiyle ilgili ne kaset ne benzer başka bir iddia gündeme gelmedi. Ne zaman ki bu isim Kemal Kılıçdaroğlu'na rakip oldu, işte o zaman bunların hepsi yaşandı. Tek başına bu tablo bile ülkede kaset kumpaslarının gerisindeki silueti göstermeye yeterlidir. İlla kaset şart değil, başka numaralar da dönüyor. Peki, bu numaraların arkasında kim var? Ben söyleyeyim. Pensilvanya var, FETÖ var, FETÖ'cülerin oyunu bu. Ve bu oyunu şimdi de Muharrem Bey'e oynadılar."

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Ama bunlara dersi, biz bu oyunu oynayanlara, 'Türk demokrasisinde bunların yeri yoktur.' diyerek pazar günü vermeye hazır mıyız?" sorusunu yönelttiği alandaki vatandaşlardan "Evet." yanıtını aldı.

Siyaseti böylesine çirkinleştirenlerin ülkeye temiz yönetim vaadi kadar gülünç bir şey olamayacağını belirten Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Bunların geçmişi de kirli, bugünü de kirli. Ellerini değdikleri her yer de kirlenir. Bunlar, desteği nereden alıyor? Kandil'den. Taktiği nereden alıyor? FETÖ'den. Aferini nereden bekliyor? Batı'daki tefecilerden. Kader ortağı olarak kendilerine koalisyon masasında topladıkları partileri seçtiklerini sanıyorum ancak bay bay Kemal kendine kader ortağı olarak terör örgütlerini ve onların iplerini ellerinde tutanları seçmiş. Bunların yerli ve millî hassasiyetlerinin olmadığını zaten biliyorduk ama bu derece gözlerini karartmalarını beklemiyorduk." şeklinde konuştu.

"Meğer kendi arkadaşlarına kurdukları kumpası anlatıyorlarmış"

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, muhalefetin ''Bu kadarı da olmaz.'' dedikleri ne varsa hepsini yaptığını dile getirerek, "Sürekli değiştiğini söyleyen, geçmişini inkar eden bay bay Kemal ve kader ortakları artık gerçek yüzlerini gizleyemiyorlar. Günlerdir bazı kasetlerin nasıl montaj, nasıl uydurma, nasıl yapay zekâ ürünü olduğunu anlatıp duruyorlardı. Biz de 'Bunların derdi ne, ne diyorlar, neyi saptıyorlar?' diye merak ediyorduk. Meğer kendi arkadaşlarına kurdukları kumpası anlatıyorlarmış. Bir de yedikleri herzenin üstünü örtmek için ülkemizin uluslararası çıkarlarına zarar vermeye kalkacak kadar yüzsüzleşiyorlar." dedi.

"Gerçi kendi ortakları bir hanımefendiyi üç günde canından bezdirenlerin, eski adaylarını şantajla çekilmek zorunda bırakmalarına niçin şaşırıyoruz ki?", "Terör örgütleriyle öyle gizli saklı da değil alenen ortaklık kuranların insanların haysiyet cellatlığına soyunmalarının neyine şaşırıyoruz ki?", "Ülkelerinin tüm millî değerlerini yabancılara peşkeş çekme sözü verenlerin bunun için her yolu kullanmalarının neyine şaşırıyoruz ki?" sorularını yönelten Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Eskiler, 'Otu çek, köküne bak.' derler. Bay bay Kemal'in kökü ne ki bugün yaptıkları farklı olsun." diye konuştu.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın, "İsterseniz gelin bu kişinin kim olduğuna şöyle geçmişten bugüne bir bakalım." ifadesini kullanmasının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile geçmişte programına katıldığı Savaş Ay'ın hastaneler ve SSK konusundaki diyaloğunun yer aldığı görüntüler, CHP ve HDP'li bazı siyasilerin açıklamaları, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da Kılıçdaroğlu'na ait görüntüler alanda bulunanlara izletildi.

Görüntülerde Yeşil Sol Parti Ağrı milletvekili adayı Sırrı Sakık'ın "Bizim küçük hesaplarımız yok, 100 yıllık Cumhuriyeti değiştireceğiz" ifadelerinin yer aldığı bölümün ardından Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Ne diyor? 100 yıllık Cumhuriyeti değiştireceğiz diyor." dedi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, görüntülerde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in altılı masadan ayrıldığı dönemdeki görüntülerin izletildiği sırada ise "Niye ayrıldın, niye tekrar dönüp oraya oturdun?" ifadesini kullandı.

Pazar günü gerçekleştirilecek seçimlere değinen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "14 Mayıs, Kemal'in bay bay Kemal olacağı gündür. Ah kardeşlerim ah, bunların tıyneti bozuk. Bunların kendilerine verilen görev uğruna gözden çıkartamayacakları değer yok. Dünyanın en kirli suç örgütü çıtayı bunların düşürdüğü seviyeye kadar indirmez." diye konuştu.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, mitinge gelirken CHP'nin bir pankartını gördüğünü ve pankartta, "İstanbul hakkını alacak" yazdığını belirterek, "Şu anda İstanbul'u kim yönetiyor? CHP yönetiyor. Peki siz İstanbul'a verilmesi gerekenleri verdiniz mi? İstanbul'a yapılması gerekenleri yaptınız mı?" diye konuştu.

Her yerin çöp, çukur olduğuna, hele hele yağmur biraz şiddetli olduğu zaman sel afetinin alıp götürdüğüne dikkati çeken Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şöyle konuştu:

"E sen neredesin? Ya İsveç'te, İsviçre'de oralarda kayaktasın veyahut da Bodrum'da malum. Şimdi sana görev veriyorlar, Van'a gidiyorsun. Van'da teröristlerin işaretlerini yapıyorsun. Yahu sen gel önce işine bak. Şimdi 2024'e hazır mısınız? 2024'te buna da 'bay bay' demek lazım. Çok iyi hazırlanmak gerekiyor. Önce pazar günü görevimizi yapalım. Ondan sonra da 2024'e hazırlanalım.

Bu kardeşinizin, İstanbul'u, CHP'den nasıl aldığını biliyorsunuz değil mi? Ne vardı o zaman? CHP belediyesi vardı ve çöp, çukur, çamur, susuzluk var mıydı? Bu kardeşinizle beraber çöp oradan kalktı mı? Çukurlar kalktı mı? Çamur kalktı mı? Susuzluğa veda ettik mi? Istranca Dağları'ndan İstanbul'a o zaman suyu getirdik. İstanbul artık susuzluk yaşamadı. Niye? Biz âşıktık, İstanbul aşkımız vardı."

"Şimdi Haliç zaman zaman bazı yerlerde koku veriyor"

Haliç'in çamur deryası olduğunu ve kokudan geçilmediğini söyleyen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Haliç'i aldık, 9,5 kilometre ötedeki Alibeyköy'de taş ocağına o çamuru deplase ettik, pompaladık ve Haliç'i temizledik. Balık avlanır ve yüzülür hâle geldi. Biz onunla bırakmadık. Boğaz'dan Haliç'e yine aynı şekilde su tünelleri açarak, Boğaz'ın suyunu Haliç'e aktardık, onu deplase ederek, suyu temizledik. Biz bu işleri böyle başardık. Şimdi ise Haliç zaman zaman bazı yerlerde koku veriyor. Bununla da kalmadık, bir de Haliç Kongre Merkezi'ni kurduk. Haliç Kongre Merkezi'nin olduğu yer neydi? Eskiden orada mezbahalar vardı. İstanbul'u iyi tanıyanlar bilir. Dolayısıyla o mezbahalar, bağırsakçılar vesaire onların kokusundan geçilmiyordu. Biz onu da hallettik. Şimdi ise Haliç Kongre Merkezi, ulusal, uluslararası bütün toplantılara açık bir kongre merkezi hâline geldi." değerlendirmesinde bulundu.

"14 Mayıs'tan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak"

"Merak etmeyin, CHP'yi de, kurdukları masayı da teslim almış olabilirler, bazı belediyeleri bir şekilde teslim almış olabilirler ama milletimiz ülkenin yönetimini Allah'ın izniyle onlara bırakmaz." diyen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şöyle devam etti:

"Biliyorsunuz biz, 2002'de iktidara gelirken, 'Bu ülkede artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak' demiştik. Bugün de diyoruz ki muhalefet için 14 Mayıs'tan sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Milletimiz, bu aktörlerin hepsini de tasfiye edecek, bunları emekliye ayıracak. Türkiye Yüzyılı'na layık yeni isimlerin, yeni yüzlerin önünü açacak. 14 Mayıs demokrasi şölenimiz, şimdiden hayırlı olsun." ifadelerine yer verdi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bunun için seçim gününe kadar daha çok çalışılması gerektiğini dile getirerek, şöyle konuştu:

"Sizlerden ricam, buradan ayrıldıktan sonra, çevrenizde pazar günü için hâlâ kafası karışık olan bir akrabanızı, komşunuzu, eşinizi, dostunuzu bulacaksınız. Kendisine selamımı söyleyin. Pazar gününün, Türkiye Yüzyılı için niçin önemli olduğunu anlatmanızı ve seçimde bize destek sözü almanızı istiyorum. Aynı şekilde her akşam telefonunuzu elinize alarak, uzaktaki, yakındaki, nazınızın geçeceği ahbaplarınızı arayıp, pazar günü için aynı sözü onlardan da almalısınız. Şayet bunu yaparsak pazar günü bu seçimi Allah'ın izniyle rekor bir oyla bitirmemizin önünde hiçbir mani kalmaz. Bunun için ne yapacağız? Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Koalisyon masası varsın kendi çirkinlikleri içinde debelenip dursun, biz eser ve hizmet siyasetimizi kesintisiz sürdürüyoruz."

"Türkiye'ye işte böyle çağ atlattık"

Partimizin 21 yılda yaptığı hizmetlerin tanıtıldığı videonun izlenmesinin ardından sözlerine devem eden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Türkiye'ye işte böyle çağ atlattık. Bunlarla kalmadık, devam eden çalışmalarla sürekli eser ve hizmet çıtasını yükseltiyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, deprem bölgesini yeniden ayağa kaldıracak çalışmaların hızla devam ettiğini vurguladı.

Çalışanları, enflasyona ezdirmeme sözünü her gün yeni bir müjdeyle yerine getirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şöyle devam etti:

"Yılbaşında asgari ücretten, memur ve emekli maaşlarına kadar tüm kesimlerin gelirlerinde tarihî artışlar yapmıştık. Şimdi yeni adımlarla bu artışları daha da yukarıya taşıyoruz. Kamu işçilerimizin en düşük ücretini 21 bin lira seviyesine yükselttik. Aynı şekilde temmuz ayında memurlarımızın en düşük ücretini 22 bin lira seviyesine getirme sözü verdik. Emeklilerimizin, 7 bin 500 liraya çıkardığımız en düşük ücretlerine ilave olarak bu rakamın üzerindeki maaşları da tekrar düzenleyeceğiz."

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, yatırımcı, esnaf ve sanatkârları krediden vergi indirimine kadar pek çok yöntemle desteklediklerini hatırlatarak, "Sosyal yardım rakamlarını güncelleyerek, hiçbir vatandaşımızın mağdur olmamasını sağlıyoruz. Şimdi geliyorum önemli bir yere, Karadeniz doğal gazının sevincini ilk ay tamamen ücretsiz yaparak, bir yıl boyunca da mutfak ve sıcak su kullanımını faturadan düşerek, milletimizle paylaştık. Gabar'da bulduğumuz petrolü, yeni sondaj ve kuyularla daha da arttıracağız. Nükleer santralimize yakıt çubuklarını getirdik. Ülkemizin en büyük güneş enerjisi santralini, en yüksek gövdeli hidroelektrik santralini devreye aldık."

"14 Mayıs'ı Türkiye Yüzyılı için milat yapmaya hazır mıyız?"

Savunma sanayi projelerinin, ülkenin önemli gelir kaynakları arasına girmeye başladığını belirten Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Kendi otomobilimizi üretmenin gururunu yolda gördüğümüz her Togg'la bir kez daha yaşıyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, afetlere hazırlık kapsamında ülkenin en büyük kentsel dönüşüm kampanyalarını yürüttüklerini kaydederek, "İstanbul'da her yıl 300 bin olmak üzere 5 yılda 1,5 milyon konutu yenileyerek şehrimizi bu sıkıntıdan kurtarmakta kararlıyız. Önümüzdeki dönem için de pek çok hazırlığımız var." diye konuştu.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, ileriki dönemde yapılacak yatırımlara ilişkin videonun izlendiği mitingdeki konuşmasına şöyle devam etti:

"14 Mayıs'ı Türkiye Yüzyılı için milat yapmaya hazır mıyız? Bunların dışında daha yüzlerce, binlerce başlıkta ülkemizin gelişmesine katkı sağlayacak projemiz var. İnşallah hepsini de birer birer hayata geçireceğiz. Bay bay Kemal'in böyle projeleri falan olabilir mi? Bunun herhangi bir referansı var mı? Bilhassa kadınlarımıza ve gençlerimize hayallerini hayata geçirebilecekleri bir Türkiye bırakmakta kararlıyız. Bunun için hepimize çok önemli sorumluluk düşüyor. Sandıkta yapılacak hatanın maliyetinin çok ağır olacağını herkese anlatmalıyız."

"Ankara'dan balkondan sizlere sesleneceğim"

"Öyleyse buradan bir kez tekrar edelim mi?" diyen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Pazar günü tercihimizi doğrudan yana yapıyor muyuz? Pazar günü sandıkları patlatıyor muyuz? Pazar günü Türkiye Yüzyılı'na bismillah diyor muyuz? Rabbim hepinizden razı olsun. Şimdi öyle bir haykıralım ki İstanbul'un dört bir yanı duysun. Şöyle elleri bir kaldıralım. Hazır mıyız Bahçelievler? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız."

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, konuşmasının ardından "Duyanlara duymayanlara" şarkısına eşlik etti.

Bahçelievler'i çok sevdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Bu heyecan, bu aşk... Pazar akşamı Bahçelievler'i daha çok seveceğiz. Ankara'dan balkondan sizlere sesleneceğim. Tamam, ona göre. Bak bir yarınımız var. Durmak Yok. Allah sizlerden razı olsun. Yarınınız inşallah bir başka olsun ama Pazar günü bambaşka olsun. Tamam, durmak yok, durmak yok, durmak yok." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bu akşam 3 bin gencin katılımıyla İstanbul Kongre Merkezi'nde büyük bir toplantı yapacağını sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, mitingin ardından, 7 Mayıs'taki "Büyük İstanbul Mitingi"ne katılmak için metronun merdivenlerini yürüyerek çıktığı görüntülerle gündeme gelen 85 yaşındaki Hüseyin Bayraktar ile buluştu. Bayraktar ile sohbet edip fotoğraf çektiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra miting alanından ayrıldı.

join us icon
SEN DE ARAMIZA KATIL Gücümüze Güç Katalım.