Yükleniyor...

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Şehit Mustafa Cambaz 3. Fotoğraf Yarışması Ödül Töreni'nde konuştu

 

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, "Mustafa Cambaz fotoğraf yarışmasının şehidimizin ismini yaşatma yanında asıl yeni kabiliyetlerin keşfine imkan sağlayacağına inanıyorum. Yarışmamıza ülkemizin her köşesinden fotoğrafların katılımını bunun bir işareti olarak görüyorum." dedi.

Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda düzenlenen Şehit Mustafa Cambaz 3. Fotoğraf Yarışması Ödül Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, iki yıl önce düzenlenen birinci ödül töreninde, yarışmanın kalıcı olmasını ümit ve arzu ettiğini dile getirdiğini söyledi.

Albayrak Medya Grubu'nun o gün kendilerine verdiği sözü büyük bir kararlılıkla yerine getirdiğini kaydeden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Yeni Şafak gazetesine hem yarışmayı kurumsallaştırdığı hem Mustafa Cambaz'ın hatırasına sahip çıktığı hem de böyle anlamlı bir günde, böyle anlamlı bir mekanda kendilerini buluşturduğu için teşekkür etti.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Şehit Mustafa Cambaz'ın kendisinden sonra gelen genç yeteneklere yol göstermeye, ilham kaynağı olmaya devam ettiğini vurgulayarak, FETÖ'cü hainler tarafından şehit edilen Cambaz'ı bir kez daha rahmetle, şükranla yad ettiğini belirtti.

Cambaz'ın ailesine, sevenlerine ve Yeni Şafak gazetesine bir kez daha sabır dileyen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "İki gün sonra 15 Temmuz hain darbe girişiminin 8'inci yıl dönümü. Ölüm kusan silahlara göğsümüzü siper ederek destan yazdığımız o gece, merhum Mustafa Cambaz'la beraber 252 vatan evladını şehit verdik. 15 Temmuz gecesi isimlerini tarihe ve kalbimize yazdıran şehitlerimizin yanı sıra terörle mücadelede ve sınır ötesi operasyonlarda toprağa düşen kahramanlara da Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Aynı gaye uğrunda çarpışırken yaralanan gazilerimize ise şükranlarımı sunuyor, Rabb'im hepsinden razı olsun diyorum." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, her zaman belirttiği gibi marifetin iltifata tabi olduğunu, hangi alanda olursa olsun ehline hak ettiği değerin verilmesi gerektiğini, taltif ve takdir etmenin son derece mühim olduğunu kaydetti.

Mükafatı verilen her başarının çok daha büyük atılımların, daha kaliteli, daha nitelikli çalışmaların müjdecisi olacağını vurgulayan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mustafa Cambaz fotoğraf yarışmasının şehidimizin ismini yaşatma yanında asıl yeni kabiliyetlerin keşfine imkan sağlayacağına inanıyorum. Yarışmamıza ülkemizin her köşesinden fotoğrafların katılımını bunun bir işareti olarak görüyorum. Bu yılki Mustafa Cambaz fotoğraf yarışmasına katılan ve dereceye giren tüm kardeşlerimizi yürekten tebrik ediyorum. Vizörün arkasına sadece gözünü değil gönlünü de yerleştiren, eserleriyle kalplerimizle birlikte gözümüze de hitap eden tüm fotoğrafçılarımıza, elinize, yüreğinize, gönlünüze ve gözünüze sağlık diyorum. İnşallah daha nice yıllar, nice güzel fotoğraflar çekmeye devam edersiniz."

Necip Fazıl Kısakürek'ın "Anladım işi, sanat Allah'ı aramakmış, Marifet bu, gerisi yalnız çelik çomakmış." ifadelerini kullandığını söyleyen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Hangi dalda olursa olsun, bizim sanat anlayışımızın temelinde güzel olanı görmek ve güzellikleri göstermek düşüncesi vardır. Aslında gönülle üretilen, sabırla ve fedakarlıkla üretilen, el emeği, göz nurunun nakşedildiği her güzel şey sanattır." diye konuştu.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, "Bundan 109 sene önce yedi düvelin bir araya gelip tüm gücüyle yüklendiği Çanakkale'de herkesi şaşırtan bir zafere imza atmıştık. 15 Temmuz'da da yedi düveli arkasına alan bir ihanet çetesinin 40 yıllık planını bir gecede bozarak tarihimize ve bizden sonraki nesillere şeref madalyası olarak iftiharla taşıyacakları yeni bir zafer armağan ettik." dedi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, sanatın güzelliklerine değinerek, Cambaz'ın bir sanatkar olduğunu söyledi.

Törende Cambaz'ın hayat hikayesini anlatan kısa bir film izletildiğini, konuşmacıların merhuma dair hatıralarını paylaştığını kaydeden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Şehit Mustafa Cambaz, ömrünü inandığı değerlere ve mesleğine adamış, fotoğraf makinesini hiçbir zaman yanından ayırmayan, takdir ve hayranlık uyandıran eserleriyle temayüz etmiş başarılı bir foto muhabiriydi. Mustafa Cambaz, tüm bunlarla birlikte doğruluğu, dürüstlüğü, çalışkanlığı ve samimiyetiyle bilinen vatanperver bir gönül insanıydı." diye konuştu.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Cambaz'ın Türkiye'yi büyük bir tutkuyla sevdiğini belirterek, 2000'li yıllardan itibaren tüm Türkiye'yi adım adım dolaşıp, her bir albümü arşiv değerinde 10 binden fazla fotoğraf çektiğini, bütün zorluklarına rağmen yaptığı işin hakkını vermekten geri durmadığını, hiçbir zaman ucuz hesapların, kolay geçitlerin, geçici heveslerin peşinde koşmadığını, zor da olsa, 15 Temmuz gecesi olduğu gibi sonunda ölüm de olsa daima Hakk'ın, hakikatin ve adaletin tarafında yer aldığını anlattı.

"Siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın." diyerek sokağa fırlayan ve o gece şehadetle müşerref olan 252 kahramandan birinin Cambaz olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "FETÖ'cü hainler, Mustafa Cambaz kardeşimizi göğsünden 2 kurşunla vurarak şehit ettiler. Namuslarına emanet edilen silahları millete çevirecek kadar şeref yoksunu olan bu alçaklar, tam da tıynetlerine uygun şekilde insanlarımızı korkakça, namertçe katlettiler. Milletin direnişini kırmak için her türlü alçaklığı yaptılar ancak sinsi ve kanlı emellerine ulaşamadılar." ifadelerini kullandı.

''Rabbimiz hainlerin hesaplarını başlarına geçirdi''

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, FETÖ'cülerin her şeyi en ince detayına kadar hesapladıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Oysa kırk yıl boyunca bukalemun gibi kırk kılığa bürünerek kendilerini gizlemeyi başarmışlardı. 15 Temmuz gecesi de tereyağından kıl çeker gibi Türkiye'yi işgal edeceklerini, milletin iradesine el koyacaklarını zannediyorlardı. Ama 40 yıllık plan ve hazırlık sadece birkaç saat içinde boşa gitti. Yaptıkları hesap o gece Boğaziçi Köprüsü'nden döndü. Yaptıkları hesap o gece Yeşilköy Havalimanı'ndan döndü. Yaptıkları hesap o gece Kızılay Meydanı'ndan, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden döndü. Millete silah doğrulttukları, kan döktükleri her yerde Rabbimiz hainlerin hesaplarını başlarına geçirdi."

Şair Mehmet Akif Ersoy'un ''Çanakkale Şehitlerine'' isimli şiirinin muhteşem mısralarına ilham veren direnişin, mücadelenin ve imanın bir benzerine 15 Temmuz gecesi bir kez daha hep beraber şahitlik ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Asım'ın nesli diyordum ya. Nesilmiş gerçek. İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek. Şüheda gövdesi bir baksana, dağlar, taşlar. O rüku olmasa dünyada eğilmez başlar. Vurulmuş tertemiz alnından uzanmış yatıyor. Bir hilal uğruna ya Rab ne güneşler batıyor." dizelerini seslendirdi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, 15 Temmuz gecesine işaret ederek, "Bundan 109 sene önce yedi düvelin bir araya gelip tüm gücüyle yüklendiği Çanakkale'de herkesi şaşırtan bir zafere imza atmıştık. 15 Temmuz'da da yedi düveli arkasına alan bir ihanet çetesinin 40 yıllık planını bir gecede bozarak tarihimize ve bizden sonraki nesillere şeref madalyası olarak iftiharla taşıyacakları yeni bir zafer armağan ettik." değerlendirmesini yaptı.

"Emperyalistlerin uşaklarına Türkiye'nin teslim alınmayacağını, Türk milletinin iradesine zincir vurulmayacağını yeniden gösterdik." diyen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şunları kaydetti:

"Burada şu gerçeği de tekraren vurgulamak istiyorum. 15 Temmuz gecesi meydanlar yerine bankamatik kuyruklarına koşanlar, aradan geçen 8 yıla rağmen hala milletin destanına çamur atanlar, uyduruk bahanelerle 15 Temmuz direnişini unutturmaya çalışanlar, velhasıl o meşum gece yaşadıkları derin hayal kırıklığının acısını yıllardır unutamayanlar istemese de biz 15 Temmuz ruhuna sahip çıkacağız. Pazartesi günü 81 vilayetimizde tertipleyeceğimiz çeşitli etkinliklerle 252 kahramanımızı tekrar şükranla yad edeceğiz. Rabbim 15 Temmuz gecesi FETÖ'cü alçakların hayasız akınını durduran tüm yiğitlerden razı olsun, ruhlarını şad eylesin diyorum. FETÖ'cü ağa babalarına olan diyet borçlarını ödemek adına 15 Temmuz destanına gölge düşürmeye çalışan mankurtları da milletin vicdanına havale ediyorum."

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Gazze'de sadece uluslararası kuruluşların değil, İslam aleminin kurumlarının da başarılı bir sınav veremediğini belirterek ​​​​​"2 milyarı bulan nüfusu, trilyon dolarları aşan ekonomik gücü ve sayısız stratejik imkanlarına rağmen İslam dünyasının İsrail'e söz geçirememesi üzerinde hepimizin dikkatle düşünmesi gerekiyor." dedi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, nasıl ki 15 Temmuz gecesi yaşananlar ülkedeki bazı maskeleri indirmişse 7 Ekim 2023'ten beri Gazze'de şahit olduklarının da birçok perdenin kalkmasına vesile olduğunu söyledi.

Yıllardır basın özgürlüğü dersi verenlerin, lafa gelince insan hak ve hürriyetlerini kimseye bırakmayanların gerçek yüzlerinin ortaya çıktığını vurgulayan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Ne oluyorsa hepimizin, tüm insanlığın gözü önünde oluyor. Gazze'deki insani trajediye kayıtsız kalanlar, vicdansızlıklarını ve ikiyüzlü politikalarını saklama gereği dahi duymuyorlar." değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Gezi Parkı olayları sırasında 24 saat canlı yayın yapanların, Gazze söz konusu olunca birden ortadan kaybolduğunu dile getirerek "Bakınız İsrail saldırılarında 150'ye yakın basın mensubu hayatını kaybetti. Canlı yayın esnasında gazeteciler katledildi, kurşunların hedefi oldu. Uluslararası medya kuruluşlarının ofisleri polis baskınına uğradı, kapatıldı. Basın özgürlüğü denilen ne kadar ilke, kural varsa hepsi İsrail tarafından çiğnendi, ayaklar altına alındı, paçavraya çevirdi." diye konuştu.

Tüm bunlar yaşanırken bir avuç yürekli insan dışında hiçbir Batılı medya kurumunda gözle görülür bir tepki yükselmediğine dikkati çeken Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Soykırımı görmediler. Mazlumların çığlıklarını duymadılar. Hakkı ve hakikati konuşmadılar. 7 Ekim'den bu yana üç maymunu oynamaya devam ettiler. Siyonist lobinin baskılarına direnmeyi değil, teslim olmayı seçtiler. On yıllardır savunageldikleri değerleri bizzat kendi elleriyle İsrail'e destek vermek uğruna Gazze'deki toplu mezarlara gömdüler." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bir gerçeği tüm açıklığıyla söylemek durumunda olduğunu belirterek şunları kaydetti:

"Gazze'de sadece uluslararası kuruluşlar değil, maalesef İslam aleminin kurumları da başarılı bir sınav verememiştir. 2 milyar dolar nüfusu, trilyon dolarları aşan ekonomik gücü ve sayısız stratejik imkanlarına rağmen İslam dünyasının İsrail'e söz geçirememesi üzerinde hepimizin dikkatle düşünmesi gerekiyor. Gazze katliamlarında Batı dünyasını haklı olarak eleştirirken, Müslümanlar olarak kendimizi de hesaba çekmemiz gerektiğine inanıyorum."

"Türkiye, bundan sonra da mazlumun yanında, zalimlerin karşısında yer almaya devam edecek"

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, İsrail'in 76 yıldır ısrarla yaptığı gibi gelecekte de öldürmekten, masum kanı akıtmaktan, kan dökmekten vazgeçmeyeceğini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:

"Batılı güçler, Holokost utancının da etkisiyle ilkelerini çiğneme pahasına İsrail'e koşulsuz destek vermeye devam edecek. 5 ülkenin çıkarlarına hizmet eden Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, İsrail'e karşı hiçbir adım atmayacak. Uluslararası basın organları, tıpkı bugün olduğu gibi ne İsrail'in vahşetini gösterecek ne de mazlumların feryatlarını duyacak. Peki böyle bir tablo karşısında İslam dünyası ne yapacak, hangi tedbirleri alacak, zulmün ve zalimin önüne nasıl geçecek? Gazze'yle birlikte bu soruları kendimize daha sık sormaktan, gerçekle yüzleşme cesaretini göstermekten başka çıkış yolumuz bulunmuyor. Bunu sorgulamayı ne kadar erken yaparsak İslam ümmeti ve insanlık için o kadar hayırlı olacağı kanaatindeyim. Mazlumların sığınağı olan Türkiye, bu topraklar, bundan sonra da mazlumun yanında, zalimlerin dimdik karşısında yer almaya devam edecektir."

Mustafa Cambaz'a ve tüm şehitlere bir kez daha rahmet dileyen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, yarışmayı düzenleyen Yeni Şafak gazetesini, ödül almaya hak kazananları ve binlerce fotoğraf arasından titiz bir çalışmayla farklı kategorilerde en güzel eserleri belirleyen jüriyi tebrik etti.

join us icon
SEN DE ARAMIZA KATIL Gücümüze Güç Katalım.