Cumhurbaşkanımız Erdoğan, TESK 21. Olağan Genel Kurulu'na katıldı
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Grand Ankara Hotel'de düzenlenen Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) 21. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu.
Olağan genel kurulun hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, ülkenin 81 vilayetinden gelen esnaf ve sanatkar odalarının temsilcileriyle federasyon yöneticilerine çalışmalarında başarılar temenni etti. Erdoğan, "Bu vesileyle bir kez daha siz kardeşlerimin şahsında ülkemiz genelindeki esnaf ve sanatkarlarımızın tamamına, Türkiye'nin kalkınmasına, güçlenmesine, ekonomik olarak büyümesine yaptıkları eşsiz katkılar için şükranlarımı sunuyorum." diye konuştu.
TESK'in 2 milyonu aşan üye sayısıyla beşeri ve iktisadi hayatın temel direklerinden biri olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Esnaf ve sanatkar, sokağımızın başında çayımızı yudumladığımız ocaktır. Bizi sevdiklerimizle buluşturan yolların emekçisidir. Bir tas çorbasını içtiğimiz bereketli dükkandır. Sıcacık ekmeğimizi aldığımız fırındır. Hanemiz için alışveriş yaptığımız bakkaldır, manavdır, kasaptır. Elbette tüm bunlarla beraber esnaf ve sanatkar, dar günümüzde kapımızı çalan dostumuz, sevincimizi paylaşan can yoldaşımız, mahallemizdeki komşumuz, çocuklarımızın ağabeyi ve ablası konumundadır."
"KÜLTÜRÜMÜZDE ESNAF VE SANATKAR SADECE TİCARET ERBABI DEĞİLDİR"
Türkiye'de esnaf kesiminin, belki de dünyada hiçbir ülkede örneği olmayan bir tarihe, birikime ve güçlü bir geleneğe sahip olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Çünkü bizim kültürümüzde esnaf ve sanatkar sadece ticaret erbabı değildir. Sadece mal alıp satan tüccar değildir. Bizde esnaf tüm vasıflarının ötesinde öncelikle ahidir, yani kardeştir, fütuhat geleneğimizde mertliğin, yiğitliğin, cesaretin sembolüdür. Ahi Evranı Veli'nin 'Hak ile sabır dileyip bize gelen bizdendir, akıl ve ahlak ile çalışıp bizi geçen bizdendir.' dediği medeniyet tasavvurunun günümüzdeki temsilcileridir. Alışverişte, ölçüde, tartıda doğru ol şiarıyla hanesine helal rızık götüren gönül insanlarıdır. Her sabah 'Bismillah' diyerek dükkanını açıp 'Elhamdülillah' diyerek dükkanını kapatan kanaat erleridir. Ahilik teşkilatının temellerinin atıldığı Selçuklu'dan günümüze esnaf ve sanatkarlarımız millet varlığımızın teminatı oldular. Tarih boyunca hep yolda kalmışlar, kimsesizler, garipler, misafirler, yolcular ahi teşkilatımız tarafından sahiplenildi, giydirildi, doyuruldu. Gün oldu terazi tutan, divit tutan, çekiç, makas, fırça tutan o mübarek eller silah tuttu, esnaf ve sanatkarlarımız vatan için cepheye koştu."
"ESNAF VE SANATKARLARIMIZI, MİLLET VARLIĞIMIZIN TEMİNATI OLARAK GÖRÜYORUM"
Çanakkale'den İstiklal Harbi'ne kadar varlık yokluk mücadelesinin hepsinde esnaf ve sanatkarların daima ön safta yer aldığını aktaran Erdoğan, son olarak 15 Temmuz gecesi milletin tamamıyla birlikte esnafların darbeci hainlere göğüslerini siper ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"FETÖ'cü alçakların şehit ettiği 252 insanımız arasında daha 15 yaşındaki körpe delikanlıların, kadınlarımızın, askerlerimizin, polislerimizin yanı sıra pek çok esnaf ve sanatkarımız da bulunuyordu. Birileri bankamatiklere akın ederken, birileri darbecilerle anlaşıp tankların arasından kaçarken, birileri milletin şanlı direnişini televizyon karşısında keyif kahvelerini yudumlayarak seyrederken, benim su tesisatçısı, elektrikçi, kunduracı, mobilyacı, kuyumcu, çaycı kardeşim gece boyunca tanklara, uçaklara, ölüm kusan silahlara meydan okudu. Söz konusu vatan olunca, millet olunca, inancımız ve imanımız olunca canlarını hiçe sayan tüm esnaflarımıza Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Esnaf ve sanatkarımız asırlardır hep olduğu gibi bugün de huzurumuzun, kardeşliğimizin, dayanışma ruhumuzun garantisi olmayı sürdürüyor. Çalışan, üreten, evine helal rızık götürmenin peşinde olan esnaflarımız, Türkiye'nin her alanda yazdığı başarı hikayesinde öncü rol oynuyor. Tüm esnaf ve sanatkarlarımızı millet varlığımızın teminatı olarak görüyor, her birine şahsım, ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum."
"BUGÜNLERE BİRİLERİNİN İHSANIYLA DEĞİL AKREBİN KISKACINDA YOĞRULARAK GELDİK"
Ahiliğin terbiyesini, ruhunu, adabını ve erkanını yaşatan esnaf ve sanatkarları tebrik eden Erdoğan, "Rabb'im Ahilik kültürüyle yetişmiş, bu geleneği hakkıyla, layıkıyla temsil eden esnaf ve sanatkarlarımızın yokluğunu bizlere hissettirmesin." dedi.
Tarih boyunca pek çok badire atlatmış bir milletin mensupları olduklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bugünlere birilerinin ihsanıyla değil akrebin kıskacında yoğrularak geldik. Mücadele ettik, bedel ödedik, çile çektik, zorluklara göğüs gerdik. Vatanımızı ve bağımsızlığımızı korumak için gerektiğinde şehitler verdik. Ama her defasında karşılaştığımız sıkıntıların üstesinden alnımızın akıyla gelmeyi başardık. Onca saldırıya ve kalleşliğe rağmen halen bu topraklarda özgürce başımız dik bir şekilde yaşıyorsak bunun sebebi milletimizin birliğine, beraberliğine, değerlerine sahip çıkmasıdır. Ülkemizin ekonomik ve sosyal krizleri dünyadaki diğer devletlere göre en az zararla savuşturmasında ahilik kültürümüzün büyük payı vardır. Özellikle salgın döneminde esnaf ve sanatkarlarımızın birer ahi olarak toplumumuz içinde önemli görevler üstlendiğini gördüm. Resmi kurumlarımız yanında belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız esnaf ve sanatkarlarımızla tam bir seferberlik ruhuyla hareket etti. Hatırlayın 'zimem defteri' gibi kültürümüzde zaten var olan hasletleri yeniden ihya ederek hiçkimsenin açta açıkta darda kalmasına izin vermedik. Milletimiz de esnaf esnaf dolaşarak zimem defterlerini kapatmak suretiyle kendi alicenaplığını gösterdi. Devletimiz de bu salgın döneminde vatandaşını çaresiz bırakmadı. Küresel ticaretin tamamen durma noktasına geldiği o zor günlerde muhalefetin akla, mantığa, ekonomik hayatın gerçeklerine uymayan abuk sabuk çağrılarına rağmen milletimize bedel ödetecek kararlar almadık. Hangi kesimden olursa olsun hiçbir vatandaşımıza 'Nerede bu devlet?' dedirtmediğimiz gibi bilakis devlet olarak elimizi taşın altına koyduk."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş dünyasına, ticaret erbabına, KOBİ'lere, çiftçilere, esnafa ve çalışanlara sundukları imkanlarla onların yükünü hafiflettiklerini söyledi.
"Gelir kaybı ve kira desteğinin yanı sıra 3 bin lira ve 5 bin lira tutarlı hibe desteklerimiz, esnaf ve sanatkarlarımızın nakit akışlarının korunmasına çok büyük katkı sağladı." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu kapsamda dört ay süreyle verdiğimiz gelir kaybı ve kira desteğiyle piyasaya aktardığımız kaynak 4,6 milyar lira dolayındadır. Buna ilaveten uygulamaya koyduğumuz 3 bin lira ve 5 bin lira tutarındaki hibe desteklerimiz de toplam 4,3 milyar lira tutarında ödeme yaptık. Esnaf ve sanatkarlarımızın hane gelirlerini korumak amacıyla Halkbank kaynaklarından kullanmış oldukları kredi geri ödemelerinin 2020 ve 2021 yıllarına ait 14 milyar liralık taksit tutarını öteledik. Ayrıca, esnaf ve sanatkarlarımızın Kredi ve Kefalet Kooperatiflerine olan borçlarını da yapılandırabilmelerini sağladık. Bunların dışında, ticaret erbabımızın yine kamuya olan pek çok borcu için de yapılandırma imkanı getirdik."
Geçen yıl yapılan düzenlemeyle basit usulde vergilendirilen esnaf ve sanatkarın üzerindeki gelir vergisi yükünü tümüyle kaldırdıklarını anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Güzellik salonu işletmecisi esnafımızın iş yeri açma ve çalışma ruhsatında yaptığımız değişiklikle ruhsat almalarının önündeki engeli kaldırdık. Sizlerin, elektronik ticaretin risklerinden korurken faydalarından da istifade etmenizi temin edecek adımlar attık. Elektronik ticaret mevzuatımızdaki en son düzenlemeler sayesinde, esnaf kesiminin bu devasa pazardan aldığı pay artıyor. Teklif Meclise geldiğinde methiyeler düzen muhalefetin, lütfen buraya dikkat edin buranın altını çiziyorum, kanun çıktıktan sonra dışardan gelen talimatlarla iptali için düzenlemeyi Anayasa Mahkemesine götürmesini ise ben sizlerin takdirine bırakıyorum. Bir taraftan çıkacaksın teşekkür edeceksin, tebrik edeceksin arkasından da kalkıp işi Anayasa Mahkemesine götüreceksin, bu nasıl bir şey? Dostlarınızı iyi tanıyın. Sizinle bu yolda yürüyen kardeşlerinizi iyi tanıyın."
"FİNANSMANA ERİŞİMİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ ÖNEMLİ ÖLÇÜDE BİZ KALDIRDIK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümetlerinin esnaf ve sanatkarlara sunduğu desteklerin sadece salgın dönemiyle sınırlı olmadığını dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:
"Siyasete girmeden önce esnaflık yapmış bir kardeşinizim. Siyasi mücadelemizin her aşamasında da hep sizlerle beraber oldum. Sizin meselelerinizi kendi meselemiz, başarılarınızı da kendi başarımız olarak gördük. Bu anlayışla tüm attığımız tüm adımları sizden gelen talepler doğrultusunda, sizlerin sıkıntılarını gidermek maksadıyla planlıyoruz. Geçtiğimiz 20 yılda esnaf ve sanatkarlarımız lehine yaptığımız düzenlemeler burada saymakla bitiremeyeceğimiz kadar çoktur. Sizler zaten bunları gayet iyi biliyorsunuz, faydalarını bizzat görüyorsunuz. Burada hafıza tazeleme babında birkaç tanesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Göreve geldiğimizde sizlerin en büyük sorunlarından biri neydi? Finansmana erişim sıkıntısıydı. Öyle mi? Sermaye yetersizliği ve teminat eksikliği nedeniyle esnaf ve sanatkar kardeşlerimiz kredi imkanlarından yeterince faydalanamıyordu. Gerektiğinde bankalar ve finans kuruluşlarıyla cebelleşerek finansmana erişimin önündeki engelleri önemli ölçüde biz kaldırdık. Halkbank kaynaklarından esnaf ve sanatkar özelinde şahıs başına en fazla 5 bin lira faiz indirimli kredi verebilirken, biz bu rakamı 350 bin liraya kadar yükselttik."
"MERKEZ BANKAMIZ İLE BUNLARI KONUŞTUK, KONUŞUYORUZ"
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken'in esnaf ve sanatkarlara verilen faiz indirimli kredinin tutarının 500 bin liraya yükseltilmesi talebinin aşılamayacak bir konu olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Ama bir şeyi iyi kavramamız lazım. Beni biliyorsunuz, en büyük savaşım faizledir. En büyük düşmanım faizdir. Şu anda yine faizi 12'ye kadar düşürdük. Yeter mi, yetmez. Bunun daha da inmesi lazım. Şu anda Halkbank Genel Müdürü karşımda duruyor. Merkez Bankamız ile bunları konuştuk, konuşuyoruz. Önümüzdeki Para Politikası Kurulları toplantılarında bunun daha da inmesinin gereğini telkin ediyorum. Tabii aramızda maalesef faiz politikasını, yüksek faizi savunanlar yok mu? Var. Başta muhalefet olmak üzere onlar da bunu savunuyor ama Cumhurbaşkanınız yüksek faizi savunmuyor, tam aksine düşük faizi savunan bir politika güdüyor. Burada enflasyonla bir mücadelemiz var. İnşallah yılbaşından sonra ben bu enflasyonun da düşük faizle ineceğine inanıyorum ve bunu savunuyorum." diye konuştu.
"ESNAFLARIMIZA SAĞLADIĞIMIZ FİNANSMAN TUTARI 234 MİLYAR LİRAYA ULAŞTI"
Erdoğan, esnaf ve sanatkarlara yatırım kredileri konusunda kamu bankalarının kapısını aşındırmaları tavsiyesinde bulunarak, konuşmasına şöyle devam etti:
"Özel sektör bankaları ne yapar, ne eder onu bilmem ama kamu bankalarına talimatım var. O da nedir; yatırımcıyı darda bırakmayacaksınız, onlara gerekli desteği vereceksiniz. Ticaret Bakanımız burada, tabii Sayın Palandöken 500 bin lira teklifle geldi. Sayın Palandöken gaz vermeye alışmıştır, devamlı gaz verir. Ben buradan tüm kamu bankalarıma sesleniyorum; siz kolaylaştırıcı olacaksınız, zorlaştırıcı olmayacaksınız. Dolayısıyla da size böyle bir kredi için başvuran esnafım olduğu zaman, sanatkarım olduğu zaman onlara da imkanlarınız neye elveriyorsa bu desteği kredi konusunda sağlayacaksınız. Herhalde Ziraat, Vakıf onlar da bu dediklerimi duymuştur. Yatırım kredilerinde de esnaf ve sanatkarlarımızın iş yeri ve taşıt alımlarında kredi üstü limitini 1 milyon liraya çıkarmıştık. Biz geldiğimizde yüzde 40 faiz oranıyla Halkbank'tan finansmana erişebilen esnafımız, bugün enflasyondaki yükselişe rağmen yüzde 9,5 seviyesindeki bir oranla buna ulaşabiliyor. Biz sağladık, bu gerçekleri görmemiz lazım. Yine bu süreç içerisinde esnaf ve sanatkarlarımıza sunduğumuz önemli imkanlar arasında sıfır faizli krediler de yer alıyor. Bugüne kadar esnaflarımıza Halkbank kaynaklarından sağladığımız finansman tutarı 234 milyar liraya ulaştı. Daha önce devletin ve finans sektörünün kaynakları sadece belli bir sermaye çevrelerine akarken, biz bu imkanları esnaf ve sanatkarlarımızın istifadesine sunduk."
Erdoğan, ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, Türk ekonomisinin 20 yıldır aralıksız sürdürdüğü dinamizmde, devrim niteliğinde hamlelerin çok büyük katkısı olduğunu söyledi.
Erdoğan, Türkiye'nin küresel ekonomiyle tamamen bütünleşmiş bir ülke olduğunu ifade ederek, dünyada yaşanan krizlerin Türkiye'yi es geçmesinin düşünülemeyeceğini vurguladı. Gelişmiş ülkeleri dahi alabora eden küresel fırtınadan ister istemez Türkiye'nin de etkilendiğinin altını çizen Erdoğan, "Salgın döneminde tedarik zincirindeki kırılmaların, üretimde aylar boyu süren aksamalarını şimdi çok daha net görebiliyoruz." diye konuştu.
Erdoğan, Avrupa'dan Amerika'ya tüm dünyanın son 40-50 yılın en yüksek enflasyon oranlarıyla mücadele ettiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
"Şu anda İngiltere'de sterlin patladı, nereden nereye geldi sterlin. Övünüyorlardı, 'Biz şuna karşı bu kadar değerliyiz, buna karşı bu kadar değerliyiz' diye. Şimdi bugün aldığımız haberlerle patladılar. Bütün bu sorunlara bir de şubat ayında Rusya ile Ukrayna arasında başlayan savaş eklendi. Çatışmalarla birlikte enerji fiyatları astronomik rakamlara çıkmış, gıda krizi tehdidi ürkütücü boyutlara ulaşmıştır. Afrika ve Doğu Asya ülkeleri başta olmak üzere, tarımsal üretimi kısıtlı devletler, açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalmışlardır.
Enerji konusunda da benzer sıkıntılar yaşanmaktadır. Şu an Avrupa'nın en önemli gündemi yaklaşan kış mevsimini en az hasarla atlatmaktır. Bütün Avrupa ülkeleri şu anda 'Acaba ne yapacağız, bu kışı nasıl atlatacağız?' diye bunun düşüncesi içerisinde. Ama elhamdülillah Türkiye'nin böyle bir sorunu var mı böyle bir derdimiz var mı yok. Bizzat devlet başkanı düzeyinde yapılan enerji tasarrufu çağrılarını, eminim sizler de yakından takip ediyorsunuz. Parlamentoda yorgan, battaniye dağıtıyorlar, takip etmiyor musunuz bunları? Öyleyse, gereğini de biliyorum ki sizler en güzel şekilde yapacaksınız."
"KIŞ AYLARINI DÜNYANIN BİRÇOK ÜLKESİNE GÖRE BİZ SIKINTISIZ GEÇİRECEĞİZ"
Erdoğan, Türkiye olarak gerek enerji arz güvenliğimizi garanti eden boru hattı projeleriyle gerek yapılan anlaşmalarla, gerek sıvılaştırılmış doğal gaz depolama alanlarıyla, gerekse Karadeniz ve Doğu Akdeniz'de yürütülen sondaj ve arama faaliyetleriyle bu sancılı döneme nispeten rahat girildiğine dikkati çekerek, "İnşallah, bu akşam Sayın Putin ile görüşmemiz olacak ve aradaki sıkıntıları kendileriyle Ukrayna ile olan bu sıkıntıları bir değerlendirme fırsatım olacak. Fevkalade bur durum olmazsa kış aylarını dünyanın birçok ülkesine göre biz sıkıntısız geçireceğiz." dedi.
Türkiye Ekonomi Modeli'nin katkısıyla bu süreçten güçlenerek çıkılacağını vurgulayan Erdoğan, büyümeyi esas alan ekonomi modelinin müspet etkilerini her alanda gördüklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin, göreve geldiğimizde 36 milyar dolarlık ihracatı vardı ama şimdi 250 milyar doları geçen 300 milyar dolara doğru giden bir ihracat seviyesine yükseldik. Organize sanayi bölgelerimiz, fabrikalarımız, imalat tesislerimiz harıl harıl çalışıyor.
Yollarımız ve otobanlarımız, herhalde otobanların halini görüyorsunuz. Tırlar nasıl çalışıyor, otomobiller nasıl çalışıyor, kamyonlar nasıl çalışıyor? Araç kullanırken zorlandığınızın farkındasınız. Bu bir şeyi gösteriyor, demek Türkiye öyle anlatıldığı gibi bir ülke değil. Salgının en çok vurduğu turizm sektöründe hamdolsun zararlarımızı süratle telafi etmekle kalmıyor, çok daha büyük hedeflere ulaşıyoruz. Avrupa'daki havalimanları krizlerle boğuşurken, İstanbul Havalimanı ve Sabiha Gökçen, her ikisi yolcu ve kargo noktasında, bu trafikler, rekor kırdı. İş gücüne katılım oranımız artmasına rağmen, istihdamda 31 milyon sınırına dayandık."
Hayat pahalılığı ve enflasyon konusunu da çözmek için gayretle çalıştıklarının altını çizen Erdoğan, "20 yıldır insanımızı nasıl ezdirmediysek, bugün de tarımda açıkladığımız yüksek alım fiyatlarından, ücretli çalışanlara yönelik maaş zamlarına, sosyal destek programlarımızdan, hibe, teşvik ve desteklere kadar pek çok tedbirle toplumumuzun tüm kesimlerine sahip çıkıyoruz." dedi.
Erdoğan, bir gerçek olduğuna vurgu yaparak, "Nedir o gerçek? Paradan para kazanmaya alışmış tufeylilerin ve mandacı iktisatçıların artık hiçbir geçerliliği kalmamış, eski modellere dayalı ezberlerine itibar etmiyoruz. Aynı şekilde yatırım hamlelerimizi de kesintisiz bir şekilde sürdürüyoruz." dedi.
Toplu açılış törenleriyle Türkiye'ye kazandırılan eserlerin mutluluğunu milletle paylaştıklarını belirten Erdoğan, dün Etlik Şehir Hastanesi'nin açılışının yapıldığını hatırlattı. Hastanenin özelliklerine ilişkin bilgi veren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Birincisi daha önce açılmıştı, şimdi bu ikincisi. Bu ikincisi, aynı model ve modernite itibarıyla da dünyanın saygın, sayılı hastanelerinden bir tanesi oldu. İftihar ettik. Malum, birincisini açmıştım, şimdi de ikincisi açmak suretiyle elhamdülillah bu güzel günleri gördük. Yola çıkarken söylediğimiz, eğitim, sağlık, adalet, emniyet, ulaşım, dış politika, tarım, enerji, işte bunlardan en önemlilerinden biri olan sağlıkta bu adımı atmanın mutluluğu içerisindeyiz. Böylece 20'nci şehir hastanemizi açmanın haklı gururunu yaşadık."
"SON 20 YILDIR OLDUĞU GİBİ BİZE İTİMAT ETMEYİ SÜRDÜRMENİZİ İSTİYORUM"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen hafta Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı sosyal konut kampanyasının müjdesini verdiklerini anımsatarak, "Her ne kadar muhalefet diğer projelerimiz gibi İlk Evim İlk İş Yerim Kampanyamıza da ilk günden itibaren kara çalsa da vatandaşlarımız çok büyük ilgi gösteriyor ve şu anda 5 milyonu aşan müracaat var." dedi.
Kampanya kapsamında, vatandaşa alt yapısı yapılmış en az 1 milyon ama bunun üstüne de çıkılabilecek şekilde arsa seçeneği sunulduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Vatandaşımız orada kendi konut mu yapar, dikey mimari olmayacak kendi evini mi yapar, ayrıca biliyorsunuz bu projede iş yerlerimiz var, iş yerini mi yapar, bütün bunlar olmak suretiyle bunları hayata geçireceğiz. İş yerlerini uygun ödeme şartlarıyla ticaret emekçisi kardeşlerimize, genç girişimcilerimize sunacağız. Bu adımlar bizim tüm vatandaşlarımıza ama özellikle üreticilerimize ve ticaret erbabımıza verdiğimiz değerin yansımalarıdır. Çünkü iş yeri demek, istihdam demektir, üretim demektir, daha fazla büyüme demektir. Birlikte üretmek ve birlikte çalışmak suretiyle ülkemizin makro ekonomik hedeflerine ulaşması en büyük arzumuzdur. Sizlerden özellikle devletinize güvenmenizi son 20 yıldır olduğu gibi bize itimat etmeyi sürdürmenizi istiyorum. Varsın birileri millete hizmet diye musluk açmaya devam etsin. Musluk açmaktan başka bir hüneri yok, onunla övünüyor. Varsın birileri temel atma veya atmama törenleri ile milletin karşısına çıksın, komik duruma düşsün. Varsın birileri bizimle projede ve eserde yarışmak yerine, takoz olmayı siyaset yapmak zannetsin.
Biz ülkemiz, milletimiz, gençlerimiz, esnaf ve sanatkarlarımız için çalışmaya, üretmeye, taş üstüne taş koymaya devam edeceğiz. Şu an itibariyle sadece Kredi Yurtlar Kurumu olarak 850 bin yatak kapasiteye ulaştık. Kim için gençlerimiz için. Herhangi bir sıkıntımız yok. Sizlerin duası ve desteği yanımızda olduğu müddetçe önümüze çıkan bütün engelleri yıkıp geçeceğimizden şüphe duymuyoruz. Ahde vefanız, kadirşinaslığınız, aşkın ve sevdanız için her birinize tekrar teşekkür ediyorum. Rabbim hepinize helal, bol ve bereketli kazançlar nasip etsin."
Erdoğan, konuşmasının sonunda katılımcılara teşekkür ederek, TESK'in 21. Olağan Genel Kurul Toplantısı'nın hayırlara vesile olmasını diledi.