Yükleniyor...

Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Erdoğan, partimizin Antalya 8. Olağan İl Kongresi'nde konuştu

 

Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan, "Geçen seçim dünde kaldı. Artık bize düşen bugün için yeni sözler söylemek, gelecekteki zaferlerimiz için şimdiden hazırlanmaktır." dedi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Antalya Spor Salonu'nda düzenlenen partimizin 8. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Antalya'nın rüya, deva ve şifa bir şehir olduğunu dile getirdi.

Şairlere ilham veren Antalya'yı "Sahillerin meltemlerle konuşur/Alem seni görmek için yarışır/Sen cennetten bir rüyasın Antalya" dizeleriyle selamladığını ifade eden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, salondakilerle bir araya gelmekten mutluluk duyduğunu belirtti.

Antalya'nın dört bir köşesinde yaşayanlara, bu coğrafyayı 8 asır önce vatan yapan ve hala dağ gibi bekleyen Yörük ve Türkmen obalarına buradan selamlarını gönderdiğini söyleyen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şöyle devam etti:

"AK Parti Antalya İl Kongremizin şehrimize, davamıza, milletimize hayırlı uğurlu olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Teşkilatımıza emek verip dar-ı bekaya irtihal eden kardeşlerimi şükranla, rahmetle yad ediyorum. Bayrağı devralan kardeşlerimize başarılar dilerken, bayrağı devreden kardeşlerime hizmetlerinden ve emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum. İlk fetihlerden bu yana Antalya'nın birliğimiz için, dirliğimiz için, vatanımız ve bayrağımız için verdiği şehitleri minnetle, şükranla yad ediyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun. Sevdamız da davamız da şehitlerimizin, gazilerimizin her biri ayrı destana konu nice kahramanlarımızın sevdasıdır."

"Siyaset uzun soluklu bir mücadelenin adıdır"

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Türkiye Yüzyılı'nda Antalya'nın sadece ülkenin değil Akdeniz Havzası şehirlerinin içinde de bir yıldız gibi parlamaya devam edeceğini belirterek, "Antalya'da son mahalli seçimlerde arzu ettiğimiz neticeleri alamadığımızın farkındayız. Siyaset uzun soluklu bir mücadelenin adıdır. Bir felsefeci 'Hiç yenilmemiş insan hiç savaşmamış olandır.' diyor. Bir şairimiz de 'Yenilgi, yenilgi büyüyen bir zafer vardır.' mısralarıyla mücadelenin kesintisizliğini ifade ediyor. Dolayısıyla geçen seçim dünde kaldı. Artık bize düşen bugün için yeni sözler söylemek, gelecekteki zaferlerimiz için şimdiden hazırlanmaktır." ifadelerini kullandı.

Aksini düşünerek yeise kapılan kim varsa, en başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır" sözündeki manayı anlamadığını kaydeden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, sözlerini söyle sürdürdü:

"Sizlerden bu kongremizle birlikte 2028 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimleriyle 2029 Mahalli İdareler seçimleri için vakit kaybetmeksizin çalışmaya başlamanızı istiyorum. Zaman su gibi akıp gidiyor, önümüzde 3 yıllık bir zaman dilimi var. Bu süreyi en iyi şekilde değerlendirmemiz lazım. Her zaman söylüyorum, bizim boşa geçirecek vaktimiz yok. Bizim muhalefet gibi sanal tartışmalara, kayıkçı kavgalarına ayıracak tek bir anımız bile yok. Biz onların sadece kendi çıkarlarını, kendi ceplerini ve siyasi kariyerlerini düşünen gündemlerine takılıp kalamayız. Bizim laf ve polemik yerine iş ve hizmet üretmemiz gerekiyor."

Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan, "78 canımızı yitirdiğimiz Bolu Kartalkaya'daki facia gibi hepimizi derinden yaralayan trajedilerin bir daha yaşanmaması adına gereken her türlü adımın atılmasını sağlayacağız. Mevzuatla ilgili bir problem varsa Gazi Meclis'imizin de desteğiyle çözüme kavuşturacağız. Uygulamayla ilgili bir eksiklik varsa merkezi idare, yerel yönetim demeden tüm tedbirleri alarak mutlaka gidereceğiz." dedi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, yaptığı konuşmada, bu sabah TÜİK tarafından 2024 yılına ait turizm rakamlarının açıklandığını söyledi.

"Buna göre 2024 yılında hedeflerimizin de ötesine geçtik. Turist sayısı 62,3 milyon kişi, turizm gelirlerimiz ise 61,1 milyar dolar oldu." diyen Erdoğan, bu rakamlara, tüm zorluklara, krizlere ve belirsizliklere rağmen ulaşıldığını dile getirdi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, turizmde çok daha iyi yerlerde olunacağını vurgulayarak, şunları söyledi:

"Tabii bunun için öncelikle 78 canımızı yitirdiğimiz Bolu Kartalkaya'daki facia gibi hepimizi derinden yaralayan trajedilerin bir daha yaşanmaması adına gereken her türlü adımın atılmasını sağlayacağız. Mevzuatla ilgili bir problem varsa Gazi Meclis'imizin de desteğiyle çözüme kavuşturacağız. Uygulamayla ilgili bir eksiklik varsa merkezi idare, yerel yönetim demeden tüm tedbirleri alarak mutlaka gidereceğiz. Milyonlarca insanımızın rızık kapısı olan, Antalya gibi şehirlerimizin en büyük gelir kaynağı olan, Türk ekonomisinin bacasız sanayisi olan turizm sektörünün başarısı için ortak akılla sorunlarımıza çözüm arayacağız."

Gözünü tamamen para hırsı bürümüş, kendi kazancından başka hiç bir şeyi düşünmeyen tamahkarların, aç gözlü fırsatçıların, vatandaşların ve misafirlerin hayatını tehlikeye atmasına asla müsaade edemeyeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şöyle devam etti:

"Elbette devlet bu konuda mesuliyetlerini yerine getirmekle mükelleftir fakat turizm sektörünün de üzerine düşenleri layıkıyla yapması şarttır. Resmi kurumlarımızla birlikte turizmcilerimiz de bu konuda daha fazla öne çıkmalı, sorumluluk almalı, kendi içlerindeki çürük elmaları temizlemelidir. Bolu'daki facianın son olmasını temin etmek hepimizin görevidir, hepimizin boynunun borcudur. Bir kez daha yangın faciasında vefat eden 78 kardeşimize yüce Allah'tan rahmet, tedavileri süren üç kardeşimize acil şifalar diliyorum. Kederli ailelerimizin her birine Rabb'imden sabır niyaz ediyor, taziyelerimi sunuyorum."

"Türkiye'nin geçmişte olduğu gibi kaçıracak tek bir fırsatı, heba edecek tek bir potansiyeli yoktur"

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Bolu'daki otel yangınıyla ilgili yürütülen çalışmaları tüm safhalarıyla takip ettiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her fırsatta altını çizdiğimiz gibi bu olayda sorumluluğu olan kimsenin gözünün yaşına bakmayacak, kimin eksiği, hatası, ihmali veya kusuru varsa hepsinden tek tek hesap sorulmasını temin edeceğiz. Diğer yandan güvenliğimiz bakımından hayati öneme sahip güneyimizdeki gelişmeleri izliyor ve kendi hamlelerimizi planlıyoruz. Sınırlarımız boyunca kurmak istediğimiz güvenlik hattını tamamlayana ve tüm terör örgütlerinin başını ezene kadar durmayacağız. Bir diğer yanda milletimizin canını yakan hayat pahalılığının üstesinden gelmek için kararlı bir ekonomi programı uyguluyoruz. Enflasyon düştükçe bilhassa sabit gelirlilerimizin refah seviyesini yükseltecek adımları atmak için daha etkili iklim ve imkana sahip olacağız."

Öte yandan Türkiye Yüzyılı'nın altyapısını tüm kurumlarla adım adım inşa ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Küresel ve bölgesel dengelerin yeni baştan kurulduğu şu kritik dönemde Türkiye'nin geçmişte olduğu gibi kaçıracak tek bir fırsatı, heba edecek tek bir potansiyeli yoktur. Bunlarla beraber bir de kifayetsiz muhterislerin hiçbir edep ve ahlak sınırı tanımayan hezeyanları ile uğraşmak mecburiyetinde kalıyoruz. Her türlü hırsızlığın, yolsuzluğun, arsızlığın, taciz olayının üstünü örtmeye kalkan pişkin bir zihniyetle karşı karşıyayız. Hatta sırf iktidara karşı olmak adına ülkenin ve milletin ne kadar yeminli düşmanı varsa hepsiyle asimetrik ilişkiler geliştiren, Türkiye'ye tamamen yabancılaşmış bir kafa yapısıyla muhatabız." ifadelerini kullandı.

"Karşısında el pençe divan durmadığınız hiçbir odak kalmadı"

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, CHP'nin Türkiye ve bölgesinde yaşanan hiçbir hadiseye "Türkiye merkezli" bakmadığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Siyasi rekabeti, siyasi husumete dönüştürme alışkanlıklarını bir türlü terk etmiyorlar. CHP Genel Başkanı'nın kırdığı potların, yaptığı gafların çetelesini tutmaya artık gençlerimizin bile sabrı kalmadı. Koltuğunu kaybedeceğini anladıkça etekleri tutuşmaya başladı. Öyle ki ağzından çıkanı kulağı duymuyor. Uzatılan her mikrofona bir şeyler söylüyor. Üst perdeden kendince ahkam kesiyor ama ertesi gün bakıyorsunuz 'Ben öyle demek istemedim.' diyerek kendini düzeltiyor, sözlerini tekzip ediyor, kendi kendini yalanlıyor. Şimdi de çıkmış Amerikan filosuna secde etmekten bahsediyor. Sayın Özel'e sadece şunu hatırlatıyorum; müflis tüccar misali eski defterleri karıştırmayı bırak. Emperyalizme kimin kulluk ettiğini görmek istiyorsan sen git 14-28 Mayıs seçimleri öncesinde kapı kapı dolaşan eski genel başkanına bak. Seçim kazanmak uğruna FETÖ'sünden Kandil'ine, Avrupa'sından Amerika'sına karşısında el pençe divan durmadığınız hiçbir odak kalmadı."

"Ekonominin başına 'sömürge valisi' gibi yabancıları getirmekten bahseden de yine sizdiniz, sizin partinizdi." diyen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şöyle devam etti:

"Siz IMF kapılarında el açarken, IMF'ye olan 23,5 milyar dolarlık borcu kapatarak ülkemize ekonomik bağımsızlığını kazandıran biz olduk. Şunu da hafızana kazırsan çok iyi edersin. Biz yarım asır boyunca emperyalizme ve uşaklarına karşı yürüttüğümüz mücadelenin bir günlük sadakasını versek mevcut CHP yönetiminin yedi sülalesine yeter. Sayın Özel'i muhatap alsak bize yazık, muhatap almasak bu sefer millete yazık, ne yazık ki oturduğu koltuğun hakkını halen veremedi. Bay Kemal'in gösterdiği sarı kart Sayın Özel'in ayarını bozdu, dengesini sarstı, oyundan giderek düşmeye başladı. Böyle giderse yakında ikinci sarı kartı da görecek. Daha yüzüne gülüp, yanında durup sırtından hançerleyen diğerlerini burada saymıyorum. Nereden bakarsan acınacak bir durum içinde açık söyleyeyim bunlara cevap vermek, bunların yüzlerindeki maskeyi düşürmek için vakit harcamak dahi söz israfıdır."

Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan, milletle hep gönül diliyle, kalp diliyle konuştuklarını belirterek "Bizi milletin teveccühünden uzaklaştırmak için her yolu denediler. Demokrasi dışı yöntemlerle bizi sindirmek, bizi korkutmak istediler. Hukuk dışı uygulamalarla bizi meşru siyaset sahasının dışına çekmeye heves ettiler. Bizi yıpratmak, bizi yıldırmak, bizim çalışma azim ve şevkimizi örselemek için darbeden sokak olaylarına her türlü yöntemi devreye aldılar." dedi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, CHP'nin içindeki kavga, ayak oyunu ve rekabetin zaten partiyi içten içe çökerttiğini, artık iyice ayyuka çıkan koltuk kavgasını ''CHP'nin kendi meselesidir.'' diyerek dikkate almadıklarını söyledi.

Bu çamurun, ülkenin ve milletin bekasını ilgilendiren konulara sıçramaya başladığında artık susma haklarının kalmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Şimdi bakınız değerli kardeşlerim, eskiler derler ki 'Arsıza yüz verme tepene çıkar, edepsize çok susma sabrını yorar, cahile çok vefalı olma bir pula satar, yol yordam bilmeyenle yola çıkma istikametin şaşar.' Tüm bu hikmetli tavsiyeleri aklımızın bir köşesinde tutmakla birlikte, yine atalarımızın 'Hadsize had bildirmenin kırk yetime kaftan giydirmekten daha evla olduğu.' sözünü de unutmuyoruz. Bir kez daha tekrar ediyoruz. Biz bu tür tartışmaların tarafı olmaktan hicap duyuyoruz." diye konuştu.

Millete karşı sorumluluklarının gereği olarak bu söz düellosuna girmek mecburiyetinde kalmamaları durumunda, hepsini yok sayarak bu vakti ve enerjiyi daha hayırlı işlere sarf edeceklerini belirten Cumhurbaşkanımız Erdoğan, ilerideki dönemlerde ülkedeki muhalefet anlayışının ''hayırda yarış'' eksenine dönüşmesi durumunda bu yükten kurtulmuş olacaklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Vatanın selameti ve inkişafı için hayal kuran, rüya gören, kalbi heyecanla çarpan, kötülüklerin yok olması için karınca misali bir damla su taşımayı vazife addeden, Türkiye Yüzyılı'nın inşasına destek için tuğla üstüne tuğla koymak amacıyla kolları sıvayan, dosta güven, düşmana korku veren, heybetli duruşuyla yürekleri ferahlatan velhasıl ülkesi ve milleti için gece-gündüz çalışan herkese buradan şükranlarımı sunuyorum."

Yoldaşları millet olduğu sürece istikametlerini içerideki bedhahlar, gafiller ve dışarıdaki düşmanların bozamayacağını söyleyen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bugünlere hep milletle birlikte geldiklerini, tüm saldırıları milletle birlikte sırt sırta vererek püskürttüklerini, tüm engelleri de milletin güçlü desteğiyle aştıklarını bildirdi.

"253 vatan evladını şehit verdiğimiz 15 Temmuz ihanetini nasıl unutabiliriz?"

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, doğruluktan, dürüstlükten, samimiyetten ayrılmadıklarını vurgulayarak şöyle devam etti:

"Milletimizle hep gönül diliyle, kalp diliyle, hal diliyle konuştuk. Bakın bu süreçte bizi ülkeye ve millete hizmetten alıkoymaya çalıştılar. Bizi milletin teveccühünden uzaklaştırmak için her yolu denediler. Demokrasi dışı yöntemlerle bizi sindirmek, bizi korkutmak istediler. Hukuk dışı uygulamalarla bizi meşru siyaset sahasının dışına çekmeye heves ettiler. Bizi yıpratmak, bizi yıldırmak, bizim çalışma azim ve şevkimizi örselemek için darbeden sokak olaylarına her türlü yöntemi devreye aldılar. Şimdi soruyorum sizlere; 27 Nisan bildirisini nasıl unutabiliriz? 7 Şubat MİT krizini nasıl unutabiliriz? Gezi olayları üzerinden sahnelenen kirli oyunu nasıl unutabiliriz? 17-25 Aralık emniyet, yargı darbe girişimini nasıl unutabiliriz? Çukur terörüyle Kürt kardeşlerimize yaşatılan acıları nasıl unutabiliriz? 253 vatan evladını şehit verdiğimiz 15 Temmuz ihanetini nasıl unutabiliriz? DEAŞ'ından bölücü terör örgütüne kadar hepsi birden üzerimize salınan cinayet şebekelerini nasıl unutabiliriz? Suriye'de 13 yıl boyunca yanan ateşi ülkemize taşıma senaryolarını nasıl unutabiliriz? Kimisi bilinen, çoğu da bilinmeyen daha nice saldırıyı, ihaneti, tuzağı, bel altı vuruşu hangimiz nasıl unutabiliriz?"

Bunların hiçbirini unutmadıklarını ve unutmayacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, tarihin tekerrür etmemesi için yaşananlardan ibret alarak ders çıkarıp istikbali buna göre şekillendireceklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, muhalefet ne yaparsa yapsın kendilerinin ayrıştırıcı olmayacaklarının, ayrıştırıcı siyasete tevessül etmeyeceklerinin altını çizerek "Muhalefetin kışkırtmalarına gelmeyecek, sağduyudan, soğukkanlılıktan, birleştirici, uzlaştırıcı, yapıcı siyasetten ayrılmayacağız. Sırtımızı Hakk'a ve halkımıza yaslayacak, doğru bildiğimiz yolda sabırla, dirayetle ve kararlılıkla yürümekten bir an olsun vazgeçmeyeceğiz." ifadelerini kullandı.

"Cumhur İttifakı olarak hedefe kitlenmiş vaziyetteyiz"

AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak günü kurtarmaya değil, yarınları inşa etmeye odaklandıklarını söyleyen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, kısa vadeli hesapların değil, yüzyılların rüyalarının peşinden koştuklarını, Cumhur İttifakı olarak hedeflerine kitlenmiş vaziyette olduklarını belirtti.

Menzile varıncaya kadar da durmadan, dinlenmeden ilerleyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Allah ömür verirse daha nice yıllar bu ülkeye aşkla, şevkle hizmet etmeye devam edeceğiz." dedi.

Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Eskişehir-Kütahya-Afyonkarahisar-Isparta-Burdur-Antalya hızlı tren hattının etüt proje çalışmalarını bitirdiklerini belirterek, "Yapımı tamamlandığında Eskişehir-Antalya arası seyahat süresi 5 saatten 2,5 saate, Ankara-Antalya arası ise 3 saat 15 dakikaya düşecek." dedi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, referanslarının şehirlere kazandırdıkları eser ve hizmetler olduğunu söyledi.

Antalya'ya son 22 yılda bugünün rakamlarıyla toplam 851 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptıklarını aktaran Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Adalette 8 milyar lira, eğitimde 66 milyar lira, gençlik ve sporda 10 milyar lira, sosyal yardımlarda 10 milyar lira, sağlıkta 39 milyar lira, çevre ve şehircilikte 106 milyar lira, ulaştırmada 214 milyar lira, tarım ve ormanda tarımsal hibe destekleri dahil 87 milyar lira, sanayi ve teknolojide verdiğimiz teşviklerle birlikte 13 milyar lira, enerjide kamu ve özel toplam 170 milyar lira, kültür ve turizmde 21 milyar lira, çalışma ve sosyal güvenlikte teşviklerle birlikte toplam 38 milyar lira yatırım yaptık." diye konuştu.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Antalya'ya 3'ü vakıf, 1'i devlet olmak üzere 4 yeni üniversite kurduklarını belirterek, şehre 33 bin seyirci kapasiteli stadyum dahil toplam 128 spor tesisi kazandırdıklarını, toplam 4 bin 991 yataklı 27 hastane ve ek binalar dahil 68 sağlık tesisi inşa ettiklerini, 100 yataklı Döşemealtı Devlet Hastanesi'ni aralık ayında hizmete açtıklarını anımsattı.

300 yataklı Aksu Devlet Hastanesi'ni yıl sonunda, 150 yataklı Konyaaltı Devlet Hastanesi'ni ise gelecek yılın başında vatandaşların hizmetine sunmuş olacakları bilgisini paylaşan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "300 yataklı Manavgat ve 200 yataklı Alanya devlet hastanelerimizin inşaatları ise devam ediyor. TOKİ vasıtasıyla 6 bin 184 konut projesini hayata geçirdik. Bunlardan 5 bin 373 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik, 811 konutun yapımına devam ediyoruz. Antalya'da 6 millet bahçesi projemiz bulunuyor. Bunların 5'inin yapımını tamamladık, Kepez Millet Bahçemizin ise proje çalışmaları devam ediyor." ifadelerini kullandı.

Akdeniz Sahil Yolu projesinde 33 tünel, 77 köprü inşa ediliyor

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, kara yollarında 195 kilometreden devraldıkları bölünmüş yol mesafesini toplamda 742 kilometreye ulaştırdıklarına vurgu yaparak, "Turizm ve ticaretin iki başkenti Antalya ile Mersin'i birleştirecek, Akdeniz Sahil Yolu projesini hayata geçirdik. Proje kapsamında toplam 51 kilometre uzunluğunda 33 adet tünel, 14 kilometre uzunluğunda 77 adet köprü inşa ediyoruz. Şu ana kadar yolumuzun 404 kilometresini tamamladık. Mevcut 483 kilometrelik güzergahta uzunluğu 440 kilometreye indireceğiz. 9,5 saat süren seyahat süresini 5 saat 50 dakikaya, güzergah üzerinde yer alan Antalya-Alanya ve Çeşmeli-Kızkalesi otoyollarının bitirilmesiyle de 4 saat 30 dakikaya düşüreceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Ekimde Antalya-Alanya Otoyolu'nun yapım sözleşmesini imzaladıklarını, yakında temelini atarak inşasına başlayacaklarını kaydeden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şöyle konuştu:

"Toplam 122 kilometre uzunluğunda projelendirdiğimiz Antalya-Alanya Otoyolumuz, turizmle birlikte ticaret ve tarım sektörüne de hizmet edecek. Mevcut yolda yoğun zamanlarda 4,5 saat süren seyahat süresi yaklaşık 1 saate inecek. Şehir içi ulaşım çilesini çözecek Kepezüstü, Duraliler, Uncalı ve Sanayi kavşaklarından oluşan 4 kritik kavşağın ve farklı seviyeli kavşakların temelini yakında atıyoruz. Bunlar şu anki mevcut durumlarıyla sinyalize hemzemin kavşak olarak hizmet sunuyor. Şimdi bunları farklı seviyeli kavşak olacak şekilde yeniden inşa edeceğiz."

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, ayrıca Akdeniz Sahil Yolu'nun Antalya-Manavgat arasında yer alan kavşakları da yeni nesil hemzemin akıllı kavşağa dönüştüreceklerini bildirerek, böylece Antalya'nın batısı ile doğusunu bağlayacak ve ana arterlerde oluşan trafik yükünü hafifleteceklerini kaydetti.

Oteller bölgesinin şehir ile bağlantısını kesintisiz bir şekilde sağlayacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Antalya Kuzey Çevre Yolu'nun kalan kesimi, Elmalı-Finike yolu, Antalya-Taşağıl-Konya yolu gibi 27 ayrı kara yolu projesine de devam ettiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, demir yollarında Antalya Meydan-Havalimanı-EXPO raylı sistem hattını hizmete açtıklarını anımsatarak, "Eskişehir- Kütahya-Afyonkarahisar-Isparta-Burdur-Antalya hızlı tren hattının etüt proje çalışmalarını bitirdik, yapımı tamamlandığında Eskişehir-Antalya arası seyahat süresi 5 saatten 2,5 saate, Ankara-Antalya arası ise 3 saat 15 dakikaya düşecek. Kayseri-Nevşehir-Aksaray-Konya-Antalya hızlı tren hattını da gündemimize aldık." dedi.

"Şehrimizi iki havalimanıyla dünyanın dört bir yanına ulaşır hale getirdik"

Deniz yolunda Gazipaşa Yat Limanı'nın inşaat çalışmalarını bitirdiklerini ve çok yakında hizmete açmayı planladıklarını kaydeden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Demre Yat Limanı'nın altyapısı bitti, bu yıl üstyapı projelerini tamamlamayı hedefliyoruz. Demre Kruvaziyer Limanı etüt projesinde imar planı onay süreci devam ediyor. Gazipaşa Alanya Havalimanı ve mevcut Antalya Havalimanı ile şehrimizi iki havalimanıyla dünyanın dört bir yanına ulaşır hale getirdik. Devletimizin kasasından tek kuruş çıkmadan 927 milyon avro yatırım bedeliyle Antalya Havalimanı'nda genişletme çalışmalarını yapıyoruz. Böylece yolcu kapasitesini 35 milyondan 82 milyona yükselteceğiz. Havalimanımızı büyütme projemizin yüzde 90'ı bitti, inşallah yakında tüm çalışmaları tamamlıyoruz. Antalya Havalimanı'nın geçtiğimiz yılki yolcu trafiği 31 milyonu dış hat olmak üzere toplam 38 milyon 253 bin yolcunun üzerinde gerçekleşti."

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, su ve sulama yatırımlarında Antalya'ya 21 baraj, 5 gölet, 111 taşkın koruma tesisi, 3 içme suyu tesisi gibi toplam 217 tesis inşa ettikleri bilgisini paylaşarak, "Şehrimize 3 yeni organize sanayi bölgesi, 2 teknopark, 18 araştırma-geliştirme merkezi ve 1 tasarım merkezi kurduk. Verdiğimiz teşviklerle tamamlanan 2 bin 179 özel sektör projesinde 292 milyar lira yatırım gerçekleşti, ayrıca 152 bin kişilik istihdam sağladık. Doğal gazda seneye Finike, Gazipaşa, Kemer, Kumluca ve Manavgat'a doğal gaz arzı sağlamayı planlıyoruz. 2027 yılında Demre ile Kaş'a, 2028 yılında ise Akseki, Gündoğmuş ve İbradı'ya doğal gaz arzı sağlamayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.

Antalya'ya çok daha fazlasını yapacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Antalya İl Kongresinin hayırlara vesile olması temennisini paylaştı, bugüne kadar emeği geçenleri tebrik ederek, yeni yönetime üstün başarılar diledi.

Antalya Spor Salonu'ndaki kongreye, kentin çeşitli ilçelerinden gelen partililer katıldı.

Türk bayrakları ve AK Parti flamalarıyla donatılan salonda "Dünya bir yana, biz yan yana", "Zalimin zulmü varsa mazlumun Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ı var" ve "Umudun, icraatın, geleceğin adı AK Parti" yazılı pankartlar asıldı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile TBMM NATO Parlamenter Asamblesi Türk Delegasyonu Başkanı ve Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu'nun da katıldığı programda, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Fatma Betül Sayan Kaya, Erkan Kandemir, Yusuf Ziya Yılmaz, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş da konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, parti teşkilatıyla fotoğraf çektirdikten sonra salondan ayrıldı.

join us icon
SEN DE ARAMIZA KATIL Gücümüze Güç Katalım.