Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Erdoğan, partimizin Diyarbakır mitinginde konuştu
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, İstasyon Meydanı'nda düzenlenen, partimizin Diyarbakır mitinginde vatandaşlara hitap etti.
Buradaki konuşmasına, miting alanındaki vatandaşları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "(Ser seran, ser çavan) diyerek bizi bağrınıza bastınız, ben de sizi başım üstüne, gözüm üstüne diyerek selamlıyorum." ifadelerini kullandı.
Artuklular'dan Selçuklu'ya, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e irfan ve kültür merkezi olan Diyarbakır'da vatandaşlarla bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu belirten Cumhurbaşkanımız Erdoğan, mitinge 70 bin kişinin katıldığını aktardı.
Bölgede İslam'a kapılarını ilk açan şehir Diyarbakır ile aynı sevdaya, aynı medeniyete, aynı geçmişe mensup olmaktan iftihar ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Bizim Diyarbakır'la kavlimize, bizzat Diyarbakır'ı Diyarbakır yapan değerler ve eserler şahittir. Allah'ın izniyle bu kavli bozmaya, bu kardeşliği yıkmaya kimsenin gücü yetmeyecek." diye konuştu.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şunları kaydetti:
"Diyarbakır, Türkiye Yüzyılı'nın vakarıyla, tarihi kimliğini veren dinamiklerine sonuna kadar sahip çıkacaktır. Geçtiğimiz mayıs ayında yapılan seçimlerde, Diyarbakır'da hem milletvekilliğinde hem Cumhurbaşkanlığında arzu ettiğimiz oy oranlarına ulaşamadık. Ancak seçim sonucunun sizin de içinize sinmediğine, gönlünüzü mutmain etmediğine inanıyorum. İşte bu alan, onu söylüyor. Öyle ya, Diyarbakır'da bu kardeşinize yüzde 28,5 ve tek parti faşizminin bugünkü temsilcisi CHP adayına yüzde 71,5 oy çıkmışsa, durup üzerinde mutlaka düşünmemiz lazım. Diyarbakır halkının iradesini götürüp, artık siyasetten emekli olan CHP adayına payanda yapanların, hangi projenin parçası olduğu açık değil mi? Bugün aynı oyunu İstanbul'da, Mersin'de, başka yerlerde yine oynuyorlar. Kent uzlaşısı adı altında kirli bir ittifak kurdular. Ama her iki partideki bir avuç siyaset baronu dışında ne olup bittiğini kimse bilmiyor."
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bavul bavul paraların gidip geldiği, meclis üyeliklerinin, belediye şirketlerinin paylaşıldığı bir yerde, ilkeli bir ittifaktan söz edilemeyeceğinin altını çizerek, "Evet, tek sermayesi sizlerin oyları olan DEM, benim Kürt kardeşlerimin iradesini işporta pazarına çıkarmıştır. Dikkat ederseniz, bu pazarlıkta siyasi kazanım hesabı yok, eser ve hizmet derdi zaten yok. Seçmenin fikrini, zikrini, ne düşündüğünü merak eden kimse de yok. Sadece birilerinin ihtirasları uğruna yapılan kirli pazarlıklar var." dedi.
"Elinizi vicdanınıza koyarak cevap verin"
Yaptıkları reformları beğenmeyip, ortalığı ayağa kaldıranların, CHP'li yöneticilerin buram buram faşizm, ayrımcılık ve ırkçılık kokan açıklamaları karşısında "süt dökmüş kedi misali" seslerini çıkarmadığına dikkati çeken Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Bırakın ayrımcılığa itiraz etmeyi, kendi seçmenlerinin çiğnenen haysiyetini savunacak iki cümle dahi kuramıyorlar. Açık ve net söylüyorum, Kürt kardeşlerim böyle bir istiskali, böyle bir aşağılanmayı, böyle bir hakareti, bu şekilde yok sayılmayı asla hak etmiyor." diye konuştu.
Türkiye'nin geçmişte, omurgasızlığın, istismarın, riyakarlığın sembolü zübük siyasetinin acılarını çok çektiğini hatırlatan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Sizi güya ağaların, şıhların, derebeylerin, devletin zulmünden kurtarma vaadiyle, demokratik siyaset palavralarıyla oylarınıza ipotek koydular. Şimdi bu ipoteği tahsile koyarak, aslında tek parti faşisti CHP'den ve onun hastalıklı uzantılarından bir farkları olmadığını gösterdiler." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şunları kaydetti:
"Lütfen şu soruma, bütün Kürt kardeşlerim ellerini vicdanlarına koyarak cevap versin. Diyarbakır, huzuru da özgürlüğü de yatırımı da hizmeti de refahı da AK Parti döneminde görmedi mi? Onlar, sizin iradenizle seçtiğiniz belediye başkanlarını, dağdan getirdikleri teröristlere mahzenlerde tokatlatırken, biz altyapısı ve üstyapısıyla Diyarbakır'ı bölgesinin yıldızı haline getirmek için uğraşmadık mı? Onlar, çukur eylemleriyle bu şehrin sembolü olan Sur'u mahvederken, biz kimsenin burnunu kanatmadan meseleyi bitirmenin ve ardından da bölgeyi yeni baştan inşa etmenin mücadelesini vermedik mi? Onlar, Diyarbakır Cezaevinin edebiyatını yaparken, biz burayı şehrimize yakışır bir müzeye ve kültür merkezine dönüştürmedik mi? Onlar, her evden bir cenaze çıkartarak kan siyaseti yaparken, biz evlatlarımızı yaşatmak, eğitimiyle, sağlığıyla, istihdamıyla hayata bağlamak için çırpınmadık mı?
Onlar, esnafımızı, işçimizi, emeklimizi haraca bağlayıp, dağa çıkarmak için çocuklarına el koyarken, biz açtığımız üniversitelerle onlara daha iyi bir gelecek hazırlamak için çalışmadık mı? Onlar, yolların altına mayın döşeyerek masum insanları öldürmek için tuzak kurarken, biz açtığımız yollarla, inşa ettiğimiz tesislerle şehirlerimizi kalkındıracak yatırımları hayata geçirmedik mi? Onlar ülke ve millet düşmanı ne kadar marjinal varsa hepsini Diyarbakır'a getirip propaganda peşinde koşarken, Diyarbakır annelerinin yavrularını dağa kaçırırken, biz sadece sizlerin kalbini kazanmanın yollarını aramadık mı? Onlar, baskıyla, tehditle, şiddet kullanarak, can alarak, kan dökerek iradeniz haczederken, biz hak ve özgürlükleri genişleten sessiz devrimlerle, eşi benzeri görülmemiş reformlarla demokrasiyi güçlendirmedik mi?"
"PKK'yı kıpırdayamaz, eylem yapamaz hale getirdik"
Bu örnekleri saatlerce saymanın mümkün olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Şayet bu söylediklerimizde eksik, hata, yanlış varsa, dilediğiniz tasarrufu yapma hakkına sahipsiniz. Ancak bu söylediklerimiz doğruysa, gelin yeni bir dönemin kapılarını birlikte aralayalım. Gelin, el ele, gönül gönüle verip Türkiye Yüzyılı'nı birlikte inşa edelim." dedi.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bu bakımdan, AK Parti ile diğerleri arasındaki farkı izaha bile gerek duymadıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sadece bakmasını bilen göz, işitmesini bilen kulak, hissetmesini bilen yürek, sevmesini bilen kalp yeterli. Bugün de Diyarbakır'a, 21 yıldır yürüttüğümüz demokrasi ve kalkınma atılımlarının yeni bir safhasında desteğinizi istemek üzere geldik. 31 Mart seçimlerinde burada partiler yarışmıyor. Burada yarışan, eser ve hizmet siyasetiyle istismar ve pazarlık siyasetidir. Geçtiğimiz günlerde Rusya'da yaşanan vahşi terör eylemini gördünüz. Türkiye'yi, her gün benzer manzaraların yaşandığı bir ülke haline getirmek için ellerini ovuşturanların başvuracakları ilk adresin neresi olacağını biliyorsunuz, değil mi? Milli çıkarlarımızı savunurken kimin kuyruğuna bassak, hemen soluğu PKK'nın yanında alıyor. Biz, DEAŞ denen emperyalist kuklasına zaten göz açtırmıyoruz.
PKK'yı da sınırlarımız içinde kıpırdayamaz, eylem yapamaz hale getirdik. Sınırlarımızın ötesini de adım adım kontrol altına alıyoruz. Fakat bu durum, karşımızda isteyen herkesin ülkemize ve milletimize karşı kullanabileceği bir maşa olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Çevremizdeki ülkelerin çoğu kan ve ateş çemberinde kıvranırken, bizim güvenliğimizi, huzurumuzu, esenliğimizi, istikrarımızı, refahımızı bozmaya yeltenenlere asla eyvallah etmedik, etmeyeceğiz. Kürt kardeşlerimizin toparlanıp, iradeleri üzerindeki ipotekleri parçalayıp atmasını bekliyoruz."
"Zihni, vicdanı özgür, ahlakı kamil herkesle konuşuruz"
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Siyaset, millete hizmet etmek, ülkenin sorunlarına diyalog yoluyla çözüm bulmak için yapılır. Biz, zihni özgür, vicdanı özgür, ahlakı kamil herkesle oturur konuşuruz. Emperyalistlere kuklalık etmeyen herkesle oturur konuşuruz. Terörün her çeşidine mesafe koyan herkesle oturur konuşuruz. Kendi ülkesi ve milleti için dertlenen herkesle oturur konuşuruz." ifadelerini kullandı.
Milletin birliğine, vatanın bütünlüğüne, devletin bekasına saygı duyan, ülkenin kazanımlarıyla gururlanacak, sevinçleriyle sevinecek, kayıplarıyla üzülecek, Türkiye Yüzyılı'nda kendileriyle yol yürümek isteyen herkesle oturup konuşabileceklerine işaret eden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu ülkede 85 milyonun huzuru, esenliği için bir şey yapılacaksa, şimdi hemen yapılmalıdır. Türkiye'ye 40 yıl boyunca terörle bedel ödetildi, bir 40 yıl daha buna tahammülümüz yok. Yaşadığımız ortak acıların ardından bu tehdidi bertaraf ettik. Artık ülkemizi bu yükten, sadece güvenlik açısından değil, diğer tüm boyutlarıyla tamamen kurtarma vaktidir. Bunun için ipleri başkalarının elinde olmayan, kirli çıkar ilişkilerinin içinde kaybolup gitmemiş herkesle oturur konuşuruz."
Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan, "İstanbul'da ne kadar marjinal ideoloji mensubu varsa hepsini getirip Kürt kardeşlerimin başına patron yapanlarla artık gidilecek bir yol kalmadığına inanıyoruz. İnşallah 31 Mart, Kürt kardeşlerimizin tüm tasallutlardan kurtulup, özgür iradeleriyle kendilerinin ve şehirlerinin geleceğine karar verecekleri bir dönüm noktası olacaktır." dedi.
Herkesle her şeyi konuşabileceklerini ancak kapılarının teröristlere de terör örgütünün güdümünde siyasetçilik oynayanlara da kapalı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Milletvekili listesini, belediye başkan adayı listesini, meclis üyesi listesini, genel merkez yönetimi listesini terör örgütünün belirlediği parti, parti olmaz. Bunları belirleyecek olan, emekleri ve oylarıyla partiyi var eden, yaşatan tabanıdır, seçmenidir." diye konuştu.
Vatandaşın sorunlarını çözme, dertlerine derman olma, yaralarını sarma yönünde çaba göstermeyenin siyasetinden kimseye hayır gelmeyeceğini ifade eden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünyadaki tüm sapkın akımları, Kürt kardeşlerimin iradesinin üzerinden başımıza musallat etmelerinin, hiçbirimize faydası yok. Kürt kardeşlerimizi bu çarpık siyasetin mezesi haline getirmek için sahneledikleri oyunu ibretle takip ediyoruz. Son 21 yılda attığımız her demokratik adımı engellemek için karşımıza dikilen CHP'yi, utanmadan Kürt kardeşlerimize umut diye pazarlıyorlar. Bu coğrafyaya yakın zamanda gördüğü en büyük acıları yaşatan tek parti faşisti CHP'yi allayıp pullayıp size dayatıyorlar. Bunların, hangi çıkarların temsilcisi olduğunu anlatmaya, bavullar dolusu para görüntüleri herhalde yeterlidir. İstanbul'da ne kadar marjinal ideoloji mensubu varsa hepsini getirip Kürt kardeşlerimin başına patron yapanlarla artık gidilecek bir yol kalmadığına inanıyoruz. İnşallah 31 Mart, Kürt kardeşlerimizin tüm tasallutlardan kurtulup, özgür iradeleriyle kendilerinin ve şehirlerinin geleceğine karar verecekleri bir dönüm noktası olacaktır."
Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın, "Diyarbakır, 31 Mart'ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için hazır mıyız, kararlı mıyız? 31 Mart'ta gerçek belediyeciliği tercih ediyor muyuz? Bunun için seçim gününe kadar kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Diyarbakır'la birlikte Türkiye haritasının tamamını Cumhur İttifakı'nın renkleriyle boyamaya var mıyız? Ramazan Bayramı gelmeden, 31 Mart'ta milli irade bayramını birlikte kutlamaya var mıyız?" sorularına, alandakiler hep bir ağızdan "evet" karşılığını verdi.
"21 yılda Diyarbakır'a 265 milyar lirayı aşkın yatırım yaptık"
Eser ve hizmet siyasetiyle son 21 yılda Diyarbakır'a 265 milyar lirayı aşkın yatırım yaptıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, eğitimde şehre 6 bin 677 yeni derslik kazandırdıklarını, yükseköğrenim yurt yatak kapasitesini 6 bin 140'a çıkardıklarını, 62 spor tesisi inşa ettiklerini bildirdi. Bu kapsamda, 33 bin kişilik Diyarbakır Stadyumu ile Dicle Üniversitesi Kampüsü içerisinde 2 bin kişi kapasiteli kız öğrenci yurdu yaptıklarını aktaran Erdoğan, Bağlar'da 1000 kişi kapasiteli kapalı yüzme spor salonunun yapımına devam edildiğini belirtti.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Diyarbakırlı ihtiyaç sahibi vatandaşlara 29 milyar lira kaynak aktardıklarını dile getirdi.
Sağlıkta 320 yataklı Diyarbakır Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'yle toplam 1442 yataklı 21 hastanenin de aralarında olduğu 58 sağlık tesisini tamamlayıp hizmete sunduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Kayapınar'daki 1000 yataklı şehir hastanesiyle beraber toplam 10 sağlık tesisinin inşasının sürdüğünü kaydetti.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, diğer yatırımlara ilişkin şunları paylaştı:
"TOKİ vasıtasıyla Diyarbakır'da toplam 19 bin 82 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik, 8 bin 872 konutun yapımına devam ediyoruz. Asrın felaketi 6 Şubat depremlerinde yıkılan evleri süratle inşa edip hak sahiplerine teslim etmeye başladık. Diyarbakır'da yaklaşık 10 milyon metrekare alanda kentsel dönüşüm çalışmaları yürütüyoruz. Sur Riskli Alan Dönüşüm Projesi kapsamında 507 konut, 137 dükkan, 9 butik otelin yapımını tamamladık. Şehrimizdeki 6 millet bahçesi projemizden 5'ini tamamladık, birinin yapımına devam ediyoruz.
Ulaştırmada 44 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol mesafesini 456 kilometreye çıkardık. Diyarbakır-Ergani, Diyarbakır-Mardin, Diyarbakır-Şanlıurfa yollarını, Diyarbakır Kuzeybatı ve Güneybatı Çevre yollarını, Diyarbakır Havaalanı Bağlantı Yolunu bölünmüş yol olarak tamamladık. Diyarbakır Şehir Geçişinde, Diyarbakır Çevre Yolları ve Havaalanı Bağlantı Yolu üzerinde 14 adet köprülü kavşağı yaptık. Diyarbakır-Ergani Yolunda Devegeçidi Köprüsünü tamamladık. Lojistik Köprülü kavşağını da bu sene tamamlıyoruz. Toplam 15 adet tarihi köprünün restorasyonunu tamamladık. Diyarbakır-Batman-Kurtalan ve Yolçatı-Diyarbakır arasındaki demir yolu hatlarını modernize ettik. Elazığ-Diyarbakır hızlı tren hattıyla ilgili etüt ve proje çalışmaları sürüyor."
"Yolcu trafiği 2 milyonun üzerine çıktı"
Yıllık 5 milyon yolcu kapasiteli yeni bir terminal binası kazandırdıkları havalimanının yolcu trafiğinin 211 binden 2 milyonun üzerine çıktığını belirten Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şehre 5 baraj, 3 içme suyu tesisi, 60 taşkın koruma tesisi ve 11 sulama tesisi yaptıklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, inşa ettikleri sulama projeleriyle 591 bin dekar zirai araziyi sulamaya açarak, çiftçilere yıllık 4 buçuk milyar lira zirai gelir artışı sağladıklarını, Dicle Nehri üzerindeki en büyük sulama amaçlı tesis olan Silvan Barajı ile 4 barajın inşaatının sürdüğünü aktardı.
Silvan Barajı'nın suyunu toprakla buluşturacak tünellerin inşasının devam ettiğini anlatan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, inşaat safhasındaki 15 tesisle 896 bin dekar arazinin daha sulanacağını kaydetti.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Diyarbakır'ın 4 merkez ilçesinin 2055 yılına kadar içme suyu ihtiyacını karşılayacak 32 kilometrelik isale hattı projesinin yapımının da sürdüğünü bildirdi.
Son 21 yılda Diyarbakırlı çiftçilere yaklaşık 107 milyar lira tarımsal hibe desteği verdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şunları kaydetti:
"Sanayide, 2 organize sanayi bölgesi ile 1 teknopark ve 3 araştırma geliştirme merkezi kurduk. Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesini büyütmek için tahsis ettiğimiz 385 hektar ilave alanın altyapısını yıl sonu bitiriyor ve sanayicilerimizin hizmetine veriyoruz. Bağlar ilçesinde 188 hektar alanda Diyarbakır Tarıma Dayalı İhtisas Organize sanayi bölgesi tesis ettik. İstihdamı desteklemek için Diyarbakır'daki iş yerlerimize 6,2 milyar liralık prim teşviki verdik. Enerjide, 277 bin abonesi olan Diyarbakır'ın 13 ilçesine doğal gaz arzını sağladık. Önümüzdeki dönemde, Kocaköy ve Kulp'a da doğal gaz arzı sağlamayı planlıyoruz."
Alanda, şehre yapılan hizmetlerin izletilmesinin ardından Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Allah'ın izniyle, 31 Mart'tan sonra bunlara belediyelerimizle işbirliği içinde çok daha fazlasını ekleyeceğiz. Bu kardeşiniz Cumhurbaşkanınız olarak sizin hizmetkarınız. Bütün bakan arkadaşlarımla beraber sizin hizmetkarınız olarak Diyarbakır'a yatırımlarımızla her şeyimizle bugüne kadar nasıl hizmet verdiysek, bundan sonra da aynen devam edeceğiz." dedi.