Yükleniyor...

Dışişleri Bakanımız Çavuşoğlu, Antalya'da Cumhur İttifakı basın toplantısında konuştu

 

Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu, Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması'na ilişkin, "6 gemimiz Kerç Boğazı'ndan geçemedi, oradaki çatışmalar ve mayınlar yüzünden. Dün Sergey Lavrov'u aradım, Mikolayiv ve Olvia limanlarında mahsur kalan gemilerimizin çıkışı için de Rus tarafı olarak üzerine düşeni yapacaklarını söylediler. Aynı destek ve işbirliğini dostumuz Ukrayna'dan da bekliyoruz." dedi.

Çavuşoğlu, Antalya'da bir otelde Cumhur İttifakı'na üye parti temsilcilerinin yer aldığı basın toplantısında, hem Antalya'da hem de ülke genelinde yoğun bir kampanya dönemi geçirdiklerini söyledi.

Seçim sürecinde ABD ve Avrupa basınında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan yayınlara şahit olduklarını hatırlatan Çavuşoğlu, vatandaşın Türkiye'de yüzde 87'ye, yurt dışında ise yüzde 53'e yaklaşan seçime katılım oranıyla yanıt verdiğini vurguladı.

Türkiye'nin Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) üyesi ülkelerde seçim katılımında en ön sıralarda geldiğini anlatan Çavuşoğlu, üç ay önce tarihin en yıkıcı afetinin yaşanmasına rağmen seçimleri yüksek katılımla gerçekleştirmenin demokrasinin gücünü de ispat ettiğini aktardı.

Uluslararası basının tarafgir tutumunu, bazı uluslararası gözlemcilerde de gördüklerini dile getiren Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"AGİT, AGİTPA ve AKPM gözlemcilerinden oluşan Uluslararası Gözlem Misyonunun basın toplantısında kullandığı siyasi içerikli, tarafsızlıktan uzak ifadelere tepkimizi Bakanlık açıklamasıyla ortaya koyduk. Bize bu eleştirileri yapan iki misyonun şefi Alman. Ama bakıyorsunuz aynı Almanya'da Sabah gazetesinden iki basın mensubumuz, bir FETÖ'cünün yalan yanlış ihbarıyla gözaltına alınıyorlar. Hem de Sabah gazetesinin Avrupa haberleri merkezinin bulunduğu Frankfurt'ta ofislerinin basılması suretiyle. Bakanlık olarak gerekli açıklamayı yaptık, Büyükelçilerini de Bakanlığa çağırdık ve tepkimizi gösterdik."

Çavuşoğlu, basın ve ifade özgürlüğü konusunda tüm dünyaya ders vermeye kalkan Almanya'nın çifte standartlı yaklaşımını ortaya koyduklarına işaret ederek, şöyle devam etti:

"Neymiş 'basın özgürlüğü sınırsız değilmiş.' Türkiye'de PKK'ya destek veren, darbe girişimini planlayan gazetecilerle ilgili Türkiye'de soruşturmalar devam ederken basın özgürlüğünden dem vuranlar, bize ders vermeye çalışanlar FETÖ'cülerin ihbarıyla Sabah gazetesine baskın düzenliyorlar. Neymiş 'basın özgürlüğü sınırsız değildir' diyor. Sınırsız değil de baskın yapıyorsunuz, gözaltına alıyorsunuz, sonra da serbest bırakıyorsunuz. Aslında göz dağı vermek, sindirmek. Niye FETÖ'cülerle ilgili, PKK bağlantıları olan oradaki PKK destekleyicileriyle ilgili aydınlatıcı haberler yayınladıkları için. Demokrasiye, milli iradeye olan bağlılığımız, uluslararası siyasetin mevcut durumu ve bu çifte standartlı uygulamalar dikkate alındığında da çok anlamlı."

Çavuşoğlu, krizlerin, savaşların, çatışmaların arttığı günümüz dünyası hakkında analiz yaparken, iki yaygın reflekse karşı Türkiye refleksi benzetmesi yaptığını ifade etti.

Birinci refleksin AB başta olmak üzere gelişmiş ülkelerde görüldüğünü anlatan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Kendi refah alanına çekilme, küresel sorunları sırf göç gibi güvenlik boyutu itibariyle umursama. İkinci refleks, daha ilkel. Bütün suçu, kendinden olmayanlarda görme. Irkçılık, yabancı düşmanlığı, İslam düşmanlığı, Türk karşıtlığı şeklinde vuku buluyor. Charlie Hebdo'nun son alçaklığı ve terbiyesizliğini gördünüz. Daha fazla anarak kıymete bindirmek istemiyorum. Sadece şunu söylemek isterim Türk milleti sizin gibileri hayal kırıklığına uğratmaya devam edecek. Bahsettiğim her iki refleks de özünde anti-demokratik tepkilerdir. Biz bu iki refleksi de reddediyoruz."

"Önceliğimiz atılım ve açılımlarımızı sürdürmek olacak"

Çavuşoğlu, uluslararası konjonktürün aşırıcı, demokrasi karşıtı akımlar için daha elverişli olmasına asla aldırış etmeden, Cumhuriyeti ve demokrasiyi bütün dünyaya örnek hale getireceklerini belirterek, "28 Mayıs'taki ikinci turu da yine başarıyla, huzur içinde ve kardeşçe gerçekleştireceğiz. Seçim sonrasındaki süreçte dış politikadaki önceliğimiz atılım ve açılımlarımızı sürdürmek olacak." diye konuştu.

Seçimlerden sadece 4 gün önce Moskova'da olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Dörtlü toplantı ile hem Suriye ile ilişkilerimizin normalleştirilmesi, hem de Suriye'deki iç durumun normalleşmesi yönünde ciddi bir adım attık. Ortak amacımız terör tehdidini yok etmek, sığınmacıların güvenli geri dönüşlerini sağlamak, Suriye'deki siyasi süreci canlandırmak. Bütün bunlar birbiriyle bağlantılı, kapsamlı planlar gerektiren, günlük siyasi sloganlara indirgenemeyecek politikalardır. Ancak kararlı ve tutarlı diplomatik ve askeri angajmanla bu süreci yürütebilirsiniz. Devletimizin temel çıkarlarını, ulusal güvenliğimizi ikinci plana atan, sadece askerleri çekme söylemini kullanmış olmak için yapılan açıklamalar tehlikelidir. Suriye'den mülteci hareketini tetikleyen üç temel faktör var. Siyasi süreçteki tıkanıklık, DEAŞ ve PKK/YPG. Bizim sahada terörün her türüyle mücadelemiz, bugün göçü tetikleyen bu tehdidi de ortadan kaldırdığı gibi, geri dönüşler için güvenli alanlar da yaratıyor. Suriye'deki istikrarsızlığın ve bunun yarattığı tehditlerin siyasi süreç canlandırılmadan bertaraf edilmesi gerçekçi değil. Bu nedenle, Astana Süreci dahil olmak üzere, bütün arayışların ana aktörlerinden olduk."

Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması süresinin 2 ay uzatıldığına değinen Çavuşoğlu, "Öte yandan, 6 gemimiz Kerç Boğazı'ndan geçemedi oradaki çatışmalar ve mayınlar yüzünden. Dün Sergey Lavrov'u aradım, Mikolayiv ve Olvia limanlarında mahsur kalan gemilerimizin çıkışı için de Rus tarafı olarak üzerine düşeni yapacaklarını söylediler. Aynı destek ve işbirliğini dostumuz Ukrayna'dan da bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, Türk Devletleri Teşkilatı rüyasını gerçeğe çevirmenin, Türk dünyasında bütünleşmenin önünü açmanın mutluluğunu ve gurunu yaşadıklarını anlattı.

İkinci turun tamamlanmasının ardından, Mısır ile normalleşme sürecini çok daha hızlı bir şekilde sürdüreceklerinin vurgulayan Çavuşoğlu, "ABD ve AB dahil bütün ortaklarımızla samimi, yapıcı, etkin bir işbirliği içinde uluslararası sorunlara hep birlikte çözüm yolları aramanın derdindeyiz. Bizim bu süreçte haklı beklentimiz, önyargı ve çifte standarttan uzak bir yaklaşım görmektir." değerlendirmesinde bulundu.

Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu, "Büyükşehirlerde memurlara il ve ilçe bazında kira katkısı vereceğiz. TOKİ eliyle bölgemize yeni konutları da süratle kazandırıp arz talep dengesini sağlayacağız." dedi.

Çavuşoğlu, Antalya'da bir otelde Cumhur İttifakı'na üye parti temsilcilerinin yer aldığı basın toplantısında, 14 Mayıs'ta yapılan Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri'nde sandığa giderek özgür iradelerini yansıtan tüm vatandaşlara teşekkür etti.

Milletin 27 milyonu aşkın oyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan yana teveccüh gösterdiğini belirten Çavuşoğlu, "Türkiye Büyük Millet Meclisinde de çoğunluğu 322 vekil ile Cumhur İttifakı'na veren millet, ittifakımıza olan güvenini, inancını, ülkemizin geleceğini bizde gördüğünü teyit etmiştir. Cumhurbaşkanı'mız en yakın rakibine 2 milyon 520 bin oy fark atmasına rağmen Cumhurbaşkanlığı seçimi, yarım puandan daha az bir farkla ikinci tura kalmıştır. Sandıktan çıkan bu iradeye saygımız sonsuz." diye konuştu.

Cumhur İttifakı olarak Cumhurbaşkanı Seçimi'nin ikinci turunun yapılacağı 28 Mayıs'a kadar hedefleri doğrultusunda çalışmaları sürdüreceklerini ifade eden Çavuşoğlu, "Türkiye Yüzyılı için Hep Birlikte" diyerek sahada olacaklarını aktardı.

Çavuşoğlu, 14 Mayıs seçimlerinde Antalyalının yüzde 89,35 gibi yüksek bir katılım oranıyla demokrasi şölenine katkı sağladığına işaret ederek, YSK'nin ilan ettiği sonuçlara göre AK Parti olarak vekil sayısını koruduklarını, ittifak ortağı MHP'nin vekili sayısının arttırmasıyla da Cumhur İttifakı olarak 8 vekile yükseldiklerini bildirdi.

AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, Yeniden Refah Partisi ve Büyük Birlik Partisi olarak Cumhur İttifakı oy oranını yüzde 40'ın üzerine getirdiklerine dikkati çeken Çavuşoğlu, kentin yatırımlarını, projelerini hep birlikte takip edecek, sorun ve problemlerine birlikte çözüm aramaya devam edeceklerini kaydetti.

"Vatandaşın dile getirdiği iki sorunu çözeceğiz"

Antalya'ya son 21 yılda 145 milyar lirayı aşan kamu yatırımı yaptıklarını kaydeden Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

"Kampanya sürecinde hemşehrilerimizle buluşmalarımızda talep ve sorunları da dinleme, gözlemleme fırsatımız oldu. Bu doğrultuda vatandaşlarımızın en çok dile getirdiği önemli iki sorunu çözmek için Cumhur İttifakı olarak çalışmalarımızı başlattık. Bunlardan ilki Antalya'mızdaki fahiş kira artışları. Önce Rusya-Ukrayna Savaşı, sonra asrın felaketi depremler, arz talep dengesini bozdu. Ancak bu sorun sadece yaşanan krizlerin sonucu değil, fırsatçıların da kurnazlığından kaynaklı. Bu ahlaki de değil, insani de değil. Yasal düzenlemelerle ve ilave tedbirlerle gereğini yapacağız. Büyükşehirlerde memurlara il ve ilçe bazında kira katkısı vereceğiz. TOKİ eliyle bölgemize yeni konutları da süratle kazandırıp arz talep dengesini sağlayacağız. İkinci konu da bazı ilçelerimizin tarım teşviklerinden mevzuattaki hükümler nedeniyle faydalanamamış olması. Tarım Bakanlığımızla bunu görüşerek hemen bir çalışmaya başladık. En kısa sürede sonuç alarak Antalya'mızın batısından doğusuna her ilçemizin eşit istifadesine sunacağız."

Muhalefete seslenen Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Rusya-Ukrayna Savaşı'nda tarafsızlığı bozup Batı'dan 'aferin almak' için Rusya'ya yaptırım uygulamanın ülkemize ve Antalya'mıza ne yararı olacak? Sizler bu vaadi verirken çiftçimize, turizmcimize, esnafımıza, ihracatçımıza sordunuz mu? Dış politikanın vatandaşa etkisi nasıl olur, işte tam olarak da böyle olur. Bu vaade göre tarım başta olmak üzere ihracat büyük oranda düşer, turist gelmez ve Antalya'mız bu işten büyük zarar görür. Antalya olarak bunun ilk etkilerini görmeye başladık bile. Sadece bu boş söylemle Rus turist sayısı geçen yıla oranla yüzde 10 seviyelerine kadar geriledi. Rus turistler rezervasyonlarını haziran ayına yaparak seçim sonuçlarını takip ediyor. Sadece popülist söylemlerle ülkemize etkilerini düşünmeden verilen vaatler, şehrimize ve ülkemize ağır sonuçlar doğurabilir."

Yeni dönemde en büyük önceliklerinin 6 Şubat'taki asrın felaketinin ardından deprem bölgelerinin yeniden imar ve ihyası olacağını anlatan Çavuşoğlu, "Şimdiye kadar hane desteği, taşınma ve kira yardımı ile vefat edenlerin yakınlarına 30 milyar lira nakdi ödeme yaptık. 3,5 milyon insanımızı geçici barınma merkezlerinde, kamu tesislerinde ve yurtlarda misafir ediyoruz. 350 farklı noktada 806 bin çadırın ve 85 bin 500 konteynerin kurulumunu yaptık, her geçen gün bölgeye yeni barınma alanları kurmayı sürdürüyoruz. Deprem bölgesinde toplam 650 bin yeni konutun ilk 319 binini bir sene içerisinde tamamlayarak vatandaşlarımıza teslim edeceğiz." diye konuştu.

"Türkiye'nin kaybedecek tek bir dakikası bile yok"

Çavuşoğlu, seçim gecesinden itibaren depremzede vatandaşları hedef alan paylaşımları üzülerek takip ettiğini dile getirerek, "Bu kin, bu nefret, kendinden olmayanı ötekileştirmek hangi insanlığa ve vicdana sığar. Son olarak Tekirdağ Belediyesinin depremzedelerimizi misafirhanelerden çıkartmak suretiyle ortada bırakması asla kabul edilemez. Ne kültürümüze ne de milletimizin değerlerine yakışır bu hareketler. Biz hiçbir insani konuya, oy potansiyeli gözüyle bakmadık. Ülkemizin her bir köşesindeki vatandaşımızın ihtiyacı ve sorununu çözerken bize oy vermiş ya da vermemiş diye bir kriterimiz olmadı." dedi.

Türkiye'nin kaybedecek tek bir dakikası bile olmadığını belirten Çavuşoğlu, "14 Mayıs’ta elde ettiğimiz oy oranını daha da yükselterek, 28 Mayıs seçiminden zaferle çıkacak, inşallah tarihi bir başarıya imza atacağız. Cumhur İttifakı ile Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde Türkiye Yüzyılı'na hazırız." ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu, "Sayın Kılıçdaroğlu, görüyoruz ki seçim sonuçlarından dolayı büyük bir hüsrana uğramış, agresifleşmiştir masalara vurmaya başlamıştır. 'Ben buradayım' derken bile adeta tehdit dilini kullanmaya kalkmıştır." dedi.

Çavuşoğlu, Antalya'da bir otelde Cumhur İttifakı'na üye parti temsilcilerinin yer aldığı basın toplantısında açıklamalarda bulunduktan sonra gazetecilerle sohbet ederek sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin "Milliyetçi oylarda Türkiye genelinde yükselme olmasını nasıl değerlendiği" sorusu üzerine Çavuşoğlu, bir parti ya da aday üzerinden milliyetçi olup, olmadığı değerlendirmesi yapmanın doğru olmadığını dile getirdi.

Cumhur İttifakı'nda Milliyetçi Hareket Partisi'nin olduğunu anlatan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Milliyetçiliği bir tarafa bırakmak olur mu? Demokratik Sol Parti, milliyetçi bir parti değil mi? Milliyetçiliğin sağı solu olmaz, siyasi partisi de olmaz. Vatan millet sevgisi varsa, vatan millet ülküsü hedefinse milliyetçisiniz. Cumhuriyet Halk Partisi'nin ilkelerine baktığınızda orada da var. Ama bugün maalesef Atatürk'ün kurduğu CHP; HDP ve PKK diğer taraftan FETÖ gibi terör örgütleriyle kol kola yürümeye başladı. Karşımızdaki ittifak aslında bunu yapan. Dolayısıyla vatanını milletini seven insanlar da sesini yükseltti. Vatanını milletini seven herkesle işbirliği yapmaya hazırız. Birlikte ittifak kurduk. Elbette zor zamanlarda özellikle terör tehdidinin arttığı, Türkiye'yi dışarıdan dizayn etme çalışmalarının arttığı bir dönemde başta gençliğimiz olmak üzere vatanını milletini seven herkes ayağa kalkar. İşte Cumhur İttifakı da 15 Temmuz'dan sonra bu amaçla kurulmuştur. Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı tehditleri bertaraf etmek için ve büyük Türkiye ideali için. Şimdi de 'Türkiye Yüzyılı'nı inşat etmek için vatanını milletini sevenler gücünü birleştirmiştir."

"Beka söylemine dönmesi samimi değildir"

Çavuşoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu'nun yayınladığı videoda beka sorununu ilk kez dile getirdiği yönündeki soruyu şöyle yanıtladı:

"Seçimden önce 'Demirtaş'ı hapisten çıkaracağım, FETÖ, PKK bağlantısı tespit edildiği için her türlü kamu kurumlarından askeri, sivil, (benim bakanlığım dahil) çıkarılan kişileri geri döndüreceğim, Suriye'den, Irak'tan çekileceğim. Operasyonları durduracağım, Doğu Akdeniz mavi vatanda işbirliği yaptığımız Libya'dan çekileceğim' diyen bir kişinin istediği oyu alamayınca birden beka söylemine dönmesi samimi değildir. Milletle de dalga geçmektir, ciddiyetten uzaktır. Sayın Kılıçdaroğlu görüyoruz ki seçim sonuçlarından dolayı büyük bir hüsrana uğramış, agresifleşmiştir masalara vurmaya başlamıştır. 'Ben buradayım' derken bile adeta tehdit dilini kullanmaya kalkmıştır. Bunlar tüm milletimizin zekasıyla dalga geçmişlerdir, milletimiz her şeyi görüyor. Milletimiz gerekli tokadı vurunca şimdi bekadan bahsetmeye başlamışladır. Bunların samimiyetsizliğini ayrıca halkımıza yönelik saygısızlığını, hoşgörü, birleştirme helalleşme diyorlardı seçimden sonra gördük. Başta depremde de kardeşlerimiz olmak üzere kendilerine oy vermeyen vatandaşlarımıza ettikleri küfürler, hakaretler ve tehditlerde bunu gördük. Dolayısıyla Sayın Kılıçdaroğlu'nun her zamanki gibi samimiyetsizliğini burada da görüyoruz."

Bir gazetecinin, "Belçika'da Türk kökenli bakanın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Belçika'dan yüksek oy çıkmasının ardından bu ülkede yaşayan Türklerin çifte vatandaşlığının ya da oy kullanma hakkının iptal edilmesi çağrısında bulunmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Çavuşoğlu, "Bunlar da PKK'nın destekçileri orada. Kemal Kılıçdaroğlu'nun kazanması için dağdaki teröristler başta olmak üzere tüm uzantıları gece gündüz çalıştılar. Mesajlar da yayınladılar. Ama Türk milleti bunları hayal kırıklığına uğratınca şimdi bir taraftan aşağılama, bir taraftan böyle gözdağı vermek istiyorlar. Sabah gazetesine düzenlenen saldırı da bu amaçladır. Bunların açıklamaları da böyle. Çünkü Belçika'da, Avrupa'da, dünyada yaşayan vatandaşlarımızın büyük bir çoğunluğu Cumhur İttifakı'na oy vermiştir. Çünkü yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız son 21 yılda Türkiye'deki değişimi bizden daha iyi görüyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

Çavuşoğlu, vatandaşın Cumhur İttifakı'na teveccüh göstererek, PKK'nın uzantılarını hayal kırıklığına uğratmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.

join us icon
SEN DE ARAMIZA KATIL Gücümüze Güç Katalım.