Elazığ depremden etkilenmesi bakımından 11'inci il olarak afet bölgesi olarak değerlendirilecek
Parti Sözcümüz Ömer Çelik, deprem yardımlarına ilişkin, "10 bin liralık yardımlar vatandaşlarımızın hesabına yatırılmaya başlandı. Tespit edildikçe de yatırılıyor. Hesabı olanların direk hesabına, hesabı olmayanlara ise nüfus cüzdanı üzerinden devlet hesap açarak bu yardımlar aktarılmaya başlandı." dedi.
Çelik, parti genel merkezinde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu.
Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen vatandaşlara yapılacak yardımlara ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarını hatırlatan Çelik, "10 bin liralık yardımlar vatandaşlarımızın hesabına yatırılmaya başlandı. Tespit edildikçe de yatırılıyor. Hesabı olanların direk hesabına, hesabı olmayanlara ise nüfus cüzdanı üzerinden devlet hesap açarak bu yardımlar aktarılmaya başlandı. Bunlar artarak devam edecek." bilgisini paylaştı. Çelik, hiçbir vatandaşın sahipsiz bırakılmayacağını ifade etti.
Depremin yıkıcı etkilerinin üzerine yalan haberlerin eklendiğini dile getiren Çelik, şöyle devam etti:
"'Hatay'da baraj yıkıldı' gibisinden bir haber, arama-kurtarma ekiplerinden tutun da güvenlik açısından, vatandaşımızın paniğe kapılması açısından en büyük yalanlardan, en yıkıcı tavırlardan birisi olarak kayıtlara geçti. Örneğin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının bir binası hasarlı olduğu için yıkılacak, birileri hemen açıklama yapıyor 'Kayıtlar yok ediliyor' diye. Halbuki bütün kayıtlar dijital, infial oluşturulmaya çalışılıyor. Birisi çıkıyor bir yalan uyduruyor, daha sonra sorguya çağrıldığında 'Sağdan soldan duydum' diyor, 'Afganlı birisi varmış, ölen bir vatandaşımızın kolunu keserek bileziğini almaya çalışıyormuş' gibisinden. Türkiye'nin içinde, bütün bu acının ortasında iç çatışma çıkarmaya çalışan böylesine vahşi yaklaşımlar da görüldü. Bunların hepsiyle de mücadele ediyoruz. Hepsinin de hukuki açıdan gereğinin yapılması için girişimler ortaya konuluyor."
Çelik, vatandaşların süreç içerisindeki dayanışmasının herkesin göğsünü kabarttığını, bu durumu dünyanın hayranlıkla izlediğini vurguladı.
Bazı vatandaşların, depremde yaralanan ve ailesi henüz bulunamayan çocukların durumunu merak ettiğini aktaran Çelik, bu çocukların hepsinin devletin koruması altında olduğunu bildirdi.
Bu çocukların sahipsiz ya da tek başına bırakılmasının söz konusu olmadığını dile getiren Çelik, "Bu çocuklarımızın güven altında olduğunu ifade etmek isterim." dedi.
Hastanelerdeki çocuklara bazı vatandaşların gönüllü annelik yaptığını anlatan Çelik, güvenlik güçlerinin de çocukların korunması için tüm tedbirleri aldığını ifade etti.
AK Parti Sözcüsü Çelik, "Sık sık, 'Şu bölgede, şu zaman içinde deprem olacak' denilerek vatandaşlarımızın hasarlı olmayan binalara girmesini bile engelleyen bir tedirginlik yayılıyor. Bilim adamlarımız da söylüyor, hiç kimsenin 'Şu saatte, şurada deprem olacak' diye elinde kesin bilgi mevcut değil. O sebeple herhangi bir şekilde hasarlı olmayan, 'sağlam' denilen binalarla ilgili olarak bu kaygının olmaması gerekir. İkide bir ortaya çıkarılan bu söylentilere de itibar edilmemesi gerekir." dedi.
Devletin bütün kurumlarının, çeşitli partilerden belediyelerin, sivil toplum örgütlerinin AFAD koordinasyonundaki çalışmalara destek verdiği oranda eldeki imkanların verimli şekilde kullanıldığını aktaran Çelik, böylece ulaşılabilecek yerlere doğru şekilde ulaşılabildiğini belirtti.
Devletin afetle mücadele konusundaki uzmanlaşmış kurumların koordinasyonunda çalışmaların yürütülmesinin önemli olduğunu vurgulayan Çelik, çalışmalara katkı verenlere teşekkür etti.
Çelik, şunları kaydetti:
"Hırsızlık ya da yağma gibi olayların, büyük tabloya, büyük afet bölgesine bakıldığında bunların münferit olduğunu ifade etmek gerekiyor. Sanki bütün sahadaki gerçeklik buymuş gibi bir algı üretilmeye çalışılıyor, bu doğru değil. Burada, sahada, büyük alanda, büyük afet alanında görülen şey, herkesin birbirinin yardımına koştuğu bir dayanışma, herkesin yaraları hızlı sarmak için gösterdiği gayret ama yağma söz konusu olduğunda vatandaşlarımızdan istirhamımız şudur, hiç kimse kendisi müdahale etmesin, muhakkak suretle güvenlik güçlerimize haber versinler. Güvenlik güçlerimiz zaten onları adli mercilere teslim edecektir. Türkiye'de bir hukuksuzluk varmış gibisinden bir tablonun oluşması söz konusu değil. Esas olan şey, başı bozukluk değil koordinasyondur. Esas olan şey, herhangi bir şekilde güvensizlik değil güvenliğin her alanda sağlandığı bir ortamdır. Esas olan şey, bir dağınıklık, kaos ya da anarşi değil koordinasyonun her alanda daha da artırılması için gösterilen gayrettir. Bir de şöyle bir şey oluyor, bazı yabancı ekiplerin ağzından, sosyal medya üzerinden 'Türkiye'de bazı grupların birbirine karşı bir saldırı ve şiddet organizasyonu içerisinde olduğu', 'Türkiye'nin içerisinde iç çatışma söz konusuymuş' gibi... Afet bölgesinde olan bütün arkadaşlarımız biliyorlar ki bunların hepsi yalan. Böyle bir şey yok. Orada tam bir kardeşlik, tam bir dayanışma var. Türkiye'de böyle bir tablo varmış gibisinden resim çizmeye çalışanların kötü niyetlerinin de farkındayız. Bununla ilgili tedbirler de alınıyor, biz de kendi takibimizi yapıyoruz."