Genel Başkanvekilimiz Kurtulmuş, ASRİAD Ekonomi Vizyon Konuşmaları Programı'nda konuştu

 

Genel Başkanvekilimiz Numan Kurtulmuş, "Gazze Şeridi'nde vuku bulan İsrail'in yeni saldırısı dolayısıyla yaşananlardan duyduğumuz derin üzüntüyü, derin nefreti bir kere daha ifade etmek isterim. 12 insanın şehit edildiği, masum bir şekilde öldürüldüğü, fevkalade büyük bir saldırganlıkla, yeni İsrail yönetiminin yeni bir saldırganlığıyla insanlık karşı karşıya kalmıştır." dedi.

Yenibosna'da bir otelde düzenlenen "ASRİAD Ekonomi Vizyon Konuşmaları" programına katılan Kurtulmuş, önümüzde asrın seçimi olarak telakki edilebilecek ve değerlendirebilecek bir seçimin söz konusu olduğunu söyledi.

Kurtulmuş, "Milletimiz bu seçimde 'Türkiye Yüzyılı' hedefleri istikametinde önümüzdeki 100 yılı gayet iyi planlamış bir şekilde yoluna devam edecektir' diye ümit ve temenni ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Gazze Şeridi'nde dün yaşanan olaylara değinen Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Gazze Şeridi'nde vuku bulan İsrail'in yeni saldırısı dolayısıyla yaşananlardan duyduğumuz derin üzüntüyü, derin nefreti bir kere daha ifade etmek isterim. 12 insanın şehit edildiği, masum bir şekilde öldürüldüğü, fevkalade büyük bir saldırganlıkla, yeni İsrail yönetiminin yeni bir saldırganlığıyla insanlık karşı karşıya kalmıştır. Şiddetle kınıyoruz, nefretle kınıyoruz. Bu İsrail'in artık saldırganlıklarının uluslararası camia tarafından sona erdirilmesi belki de uluslararası camianın en önemli gündem maddelerinden birisi olmalıdır. Orta Doğu'daki dağınıklığı ve İslam ülkeleri arasındaki siyasi ve fikri bölünmüşlüğü de fırsat olarak bilen İsrail yönetimi, içerideki aşırı milliyetçilerin de verdiği destekle birlikte son dönemlerde başta Mescid-i Aksa olmak üzere Gazze Şeridi'nde ve Batı Şeria'da saldırılarını sistematik olarak devam ettiriyor. Bunun sona erdirilmesi için tepkimizi, hepimiz zaten toplum olarak bu tepkiyi ortaya koyuyoruz ama uluslararası camianın da bu tepkiyi ortaya koyarak İsrail'in saldırganlığının durdurulması lazım. Vefat eden Filistinli kardeşlerimize, aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralı olan kardeşlerimize de acil şifalar diliyorum."

Genel Başkanvekilimiz Kurtulmuş, 14 Mayıs'ın Türkiye demokrasisi bakımından fevkalade önemli olduğunu kaydetti.

"Türkiye 14 Mayıs 2023'de bu sefer Türkiye Yüzyılı'nın kapılarını sonuna kadar açacak, gerçekleştirilen bu altyapının üzerinde kendisine daha büyük hedefler koyan bir ülke halinde yoluna devam edecektir" diyen Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Batı'ya doğru artık hizalanacağız" dediğini aktardı.

Kurtulmuş, "Batı'ya, Doğu'ya ona buna göre hizalanmak değil, milletin menfaatlerine, beklentilerine ve Türkiye'nin ihtiyaçlarına göre Türkiye kendi eksenini tahkim ediyor. Buna 'Türkiye ekseni' diyoruz. Yani sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye'nin dünya ölçeğinde etkili bir ülke haline getirilmesi için dış politikada yeni kartların ortaya konulması, yeni atılımların gerçekleştirilmesi zaruridir." değerlendirmesini yaptı.

Salgının ve Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın getirdiği sonuçlar ortaya çıkmadan önce de dünya ekonomisinde çok büyük türbülanslar yaşanmaya başlandığını kaydeden Kurtulmuş, "Karşımızda çoğunu da kontrol edemeyeceğimiz birçok küresel faktör var. Bunun karşısında Türkiye ekonomisinin üretim gücünü kaybetmememiz lazım. Bu anlamda ekonominin güçlü bir şekilde devam edebilmesi için üreticilere ve Türkiye ekonomisinin hala ana damarını oluşturan KOBİ'lerimize bu süreçte destekler verilmeye gayret edildi ve böylece Türkiye'nin tezgahını dağıttırmamayı bugünlere kadar çok şükür başardık." ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş, 2023-2028 döneminde Türkiye'de enflasyonun yeniden tek haneli rakamlara ineceğini, Türkiye'nin milli savunma sanayinde yüzde 80'leri aşkın bir yerlilik oranına ulaşmasının tesadüf olmadığını vurgulayarak, bunun ekonomik programın ve yönelişin sonucu olduğunu anlattı.

"300 milyar dolar karşılığındaki pazarlık nedir?"

Bu seçimin Türkiye için istikamet seçimi olduğunun altını çizen Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Bir tarafta Türkiye'nin yerli, milli gücü, ekonomik gücü, imkanlarını, fırsatlarını en iyi şekilde değerlendirip Türkiye'nin küresel alanda rekabet etmesini isteyenlerle yani bizim ortaya koyduğumuz bu, diğer tarafta elin oğlunun önünde tekrar el avuç açan bir Türkiye arasında bir tercihi olacaktır. Adam diyor ki 'Bize 300 milyar dolar verecekler' Öyle bir para yok. Dünya ekonomisini takip edenler bilir ki dünyada özellikle finansal bakımdan en zor durumda olan ülkelerden birisi İngiltere'dir. İngiltere'de sana 30 milyar dolar dahi verecek, 3 milyar dolar dahi verecek bir imkanın ve kabiliyetin olmadığını biliyoruz. Hadi diyelim ki doğru söylüyorsun. Allah aşkına, kara kaşın, kara gözün için mi verecek. Ne pazarlığı yaptınız?"

"300 milyar dolar karşılığındaki pazarlık nedir?" diye soran Kurtulmuş, "Bize bu parayı verecekler ama diyor 'Türkiye'ye demokrasiyi getirin, yatırım ortamını iyileştirin falancayı filancayı hapislerden çıkartın.' İyi de sen kimsin ya? Tefeciysen tefeciliğini bil. Senin tefecilikten para kazanmana biz bir şey diyor muyuz? Sen kim oluyorsun da Türkiye'ye ayar veriyorsun? Türkiye'de zaten yüksek standartta bir demokrasi vardır. Bedeli ödenmiş çok yüksek şekilde ödenmiş bir demokrasi vardır. Türkiye hangi istikamette ne şekilde yürüyeceğini elin tefecisinden öğüt alarak öğrenecek değildir. Şunu söyleyemediği için bu kadar söylüyor: 'Adamlar bize dediler ki şu Erdoğan'ı indirin de alın size 300 yüz milyar.' Pazarlığın böyle olduğu anlaşılıyor." diye konuştu.

"Bir eli dağda, bir eli sandıkta siyaset olmaz"

Kurtulmuş, bir tarafta Türkiye'nin terörle mücadelede kararlılığını sürdüren, diğer tarafta ise dağın gölgesinde el ele, kol kola siyaset yapan bir anlayış olduğunu belirtti.

Terör örgütü PKK'nın Eruh baskınından bu yana 50 yıl geçtiğini, bu süreçte 45 bin vatandaşımızın şehit olduğunu aktaran Kurtulmuş, "Türkiye, neresinden baksanız 2 trilyon dolar kaybetti. Birçok terörist de öldü. Ama arkada öyle bir destek var ki silah, lojistik, istihbarat, siyasi destekler. Bir eli dağda, bir eli sandıkta siyaset olmaz. Maalesef karşımızdaki yedi yamalı bohça koalisyonu PYD'yi, YPG'yi terör örgütü olarak görmediği gibi ağızlarından açık bir şekilde 'PKK'ya da lanet olsun, PKK katil bir terör örgütüdür' diyememektedirler." değerlendirmesini yaptı.

Kılıçdaroğlu'nun yabancı bir gazeteye verdiği demeçte "Rusya yanlısı politikalar izlenmesinden vazgeçeceğiz. Türkiye'yi Batı karşısında hizalandıracağız" dediğini kaydeden Kurtulmuş, bunun kendisine Çevik Bir'in 28 Şubat sürecinde yabancı bir dergiye yazdığı makalede "Türkiye'nin 28 Şubat'a gelmesindeki en önemli neden mevcut iktidarın Türkiye'nin uyguladığı geleneksel İsrail politikalarını terk etmesi ve İsrail'den uzaklaşmasıdır" ifadelerini hatırlattığını söyledi.

"Dergiysen dergiciliğini yap"

Kurtulmuş, Batı'daki bazı dergilerin de içlerindekini artık tutamadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Adam manşet atmış, 'Türkiye'deki demokrasiyi kurtar' diyor. Altında Türk bayrağını böyle kırık bir şekilde gösteriyor. Diyor ki 'Erdoğan gitmeli' Sana mı sorduk? Sen kimsin? Dergiysen dergiciliğini yap. Arkanda hangi lobi varsa dön, onlara da de ki bu Türk halkı bizim gavurların söylediği sözlere bakarak hizasını tespit etmez. Türk halkı kendi milli menfaatleri çerçevesinde yoluna devam eder. Bir tanesi 'Yenilmezdi ama artık yenilebilir' manasına başlık atmış. Oturduğu koltuk bir saltanat koltuğu Sayın Cumhurbaşkanı'nın. Cumhurbaşkanımızın yüzünü de görsel efektlerle korkunç hale getirmiş. Çok sembolik şeyler yapmış. Taht yarılmış, düşmek üzere. Ve tahtın üstünde de bir hilal var, hilalin de ucu kopmuş. Yani adamlar diyorlar ki 'Ey Türkler siz hala aklınızı başınıza almadınız mı? Aramızdaki mesele hilal ile haçın kavgasıdır. Bunu biz söylemiyoruz, onlar söylüyor. Sen orada siyasi bir mesaj vereceksen, niye o koltuğun üstündeki hilali kırıyorsun? Niye koltuğu parçalıyorsun?"