"Karşı karşıya kaldığımız bu afetin içinde, insanlarımızın her birine dokunabilmek, şehirlerin yeniden hayatiyetini, üretimini sağlayabilmek için bütün planlamalar ortaya konulmaktadır"
Bakanımız Soylu, Adıyaman Afet Koordinasyon Merkezi'nde yaptığı açıklamada, Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Adil Karaismailoğlu ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum ile değerlendirme toplantısı gerçekleştirdiklerini belirtti.
Depremlerin meydana gelmesinin ardından devlet ve milletin bütün gücüyle afetten etkilenen tüm bölgelere ulaşmaya çalıştığını anlatan Soylu, "Dünyada hiçbir ülke, üst üste yaşanan böyle 5 yıkıcı depremin altından kalkabilecek kabiliyette değildir. Bunu milletimizle, devletimizin bütün kabiliyetiyle ve anlayışıyla beraber direnerek, dirençli bir şekilde bu mücadelemizi sürdürüyoruz. Türkiye, devletiyle, milletiyle her noktada depremin oluşturduğu, bu büyük afetin oluşturduğu hasarı telafi etmek, yaraları sarmak için büyük bir çaba ve uğraş göstermektedir." diye konuştu.
Soylu, çadır ve konteyner kentler ile kalıcı konutlara ilişkin çalışmaların sürdüğünü ifade ederek, "Karşı karşıya kaldığımız bu afetin içinde, insanlarımızın her birine dokunabilmek, şehirlerin yeniden hayatiyetini, üretimini sağlayabilmek için bütün planlamalar ortaya konulmaktadır. Özellikle Adıyaman'da elektrikten suya kadar altyapı konusunda diğer illere nazaran ciddi bir toparlanma söz konusudur." dedi.
Konteyner kentlerin, ilçe ve köyleri de kapsayacak şekilde en kısa sürede nasıl inşa edilebileceğine ilişkin değerlendirmeler yaptıklarını anlatan Soylu, "Ayrıca sağlık, beslenme, barınma dahil ve psikososyal destek dahil vatandaşımızın yanında olabilmek için nasıl bir süreci ortaya koyacağız, hep birlikte değerlendirdik." ifadesini kullandı.
Soylu, sadece AFAD tarafından bölgede 48 binin üzerinde çadır dağıtıldığını söyleyerek, "Aynı zamanda hem sivil toplum kuruluşları hem yabancı ülkelerden gelen çadırların dağıtımı da dahil olmak üzere vatandaşımıza her noktada ulaşmaya çalışıyoruz." dedi.
Devlet olarak bundan önce yaşanan afetlerde de tüm sıkıntıların giderilmesi için çalıştıklarını vurgulayan Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Elbette ki hüzünlüyüz çünkü hatıralarımız, şehirlerimiz, evlerimiz yıkıldı. Sevdiklerimizi, canlarımızı, insanlarımızı kaybettik ama biz Müslümanız ve biz inanıyoruz ki ne bir saniye ileri, ne bir saniye geri. İnsanın hayatının, takdir ettiği andan bir saniye ileri getirebilme kabiliyeti hiç kimsede yoktur. Cenabıallah'a teslimiz biz konuda ama burada yapmamız gereken hep birlikte geleceğe ait umudumuzu güçlü bir şekilde ayakta tutmak."
Bakanımız Soylu, "Burada insanlarımız kendi evlerine girene kadar, elbette ki manevi izleri silinmez bunu söyleyebilme gücüne sahip değiliz ama yaraları sarma hadisesini ortaya koyup, depremin izlerini buradan tamamen silene kadar çıkmayacağımızı, Sayın Cumhurbaşkanımızın bütün afetler ve depremlerde münhasıran her birimize talimatlarını bu şekilde verdiğini ve bu konuda millet olarak bunu yapabilecek büyük bir kapasitemizin olduğunu bir kere daha söylemek istiyorum." şeklinde konuştu.