İç güvenlik alanında düzenlemeler içeren kanun teklifi TBMM Başkanlığına sunuldu

Grup Başkanımız Abdullah Güler, Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin, TBMM Başkanlığına sunulduğunu bildirdi.

Güler, kanun teklifinin 46 maddeden oluştuğunu ve ilk imza sahiplerinin TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kocaeli Milletvekili Veysal Tipioğlu ile Çorum Milletvekili Yusuf Ahlatçı olduğunu söyledi.

Abdullah Güler, konuşmasının başında Kırıkkale'nin Balışeyh ilçesindeki silahlı saldırıda hayatını kaybeden Balışeyh Belediye Başkanı Hilmi Şen ile makam şoförüne ve Çorum'daki bir binada meydana gelen patlamada yaşamını yitiren vatandaşa rahmet diledi.

Güler, yurdun iç güvenliğini ve asayişini sağlamak, kamu düzeni ve güvenliğini muhafaza etmek, suç işlenmesini önlemek ve suçlarla mücadele etmek, kaçakçılığı engellemek, nüfus ve vatandaşlık hizmetlerini yürütmek ve kara yollarında trafik düzenini sağlamak amacıyla ülkede yaşanan toplumsal, ekonomik ve teknolojik gelişmeler göz önüne alınarak İçişleri Bakanlığının görev, yetki ve sorumlulukları hususlarında hukuki düzenleme yapılması ihtiyacı oluştuğunu dile getirdi.

Kanun teklifi ile Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'da düzenleme yapılarak kayıt dışı olarak yurt dışından getirilen veya ülkede yasa dışı üretilen ateşli silahlara ait "namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden" oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaların her birinin bu Kanun kapsamına alındığını belirten Güler, şunları kaydetti:

"Bu düzenleme ile münferit yollarla temin edilen silah parçalarının birleştirilerek ateşli silah haline getirilmesinin önüne geçilecek, bu sayede yasa dışı olarak üretilen silahların terör ve diğer suç örgütlerinin eline geçmesi önlenerek, suç ve suçlulara karşı yürütülen kararlı mücadeleye katkı sağlanacaktır. Son yıllarda şiddet olaylarında ruhsatsız silah kullanımı oranının gösterdiği artıştan yola çıkarak suçlarla etkin mücadele edilmesi ve suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla ruhsatsız silah kullananlara uygulanacak müeyyideyi arttırıyoruz. Bu düzenlemenin, toplumda ruhsatsız silahın temin ve kullanımından kaynaklı olduğu değerlendirilen bir tehdidin bertaraf edilmesinde önemli bir katkı sağlayacağı, toplumda bu vesile ile oluşan cezasızlık algısının da ortadan kaldırılacağını düşünüyoruz. Bununla birlikte, kurusıkı tabir edilen silahların özelliklerinde değişiklik yapılmak suretiyle öldürmeye ve yaralamaya elverişli ateşli silah vasfına dönüştürenler hakkında daha ağır ceza uygulanmasına yönelik değişiklikleri öneriyoruz."

Yetkisiz çakar kullananlara verilen cezalar artırılıyor

Karayolları Trafik Kanunu'nda yapılan düzenleme ile trafik düzen ve güvenliğinin sağlanması amacıyla "çakar" diye tabir edilen ışıklı veya sesli uyarı işareti veren cihazların kullanılması yasak olan araçlarda bulunmasının önüne geçilmesinin önemine işaret eden Güler, "Bu sebeple ihlallere uygulanacak idari para cezalarını ağırlaştırıyoruz. 6 bin 439 TL olan idari para cezasını 96 bin TL'ye ve tekerrürü halinde 192 bin TL olarak belirliyoruz. Bu araçları kullananların ayrıca sürücü belgelerine el konulması ve araçların kademeli olarak geçici süreli trafikten men edilmesi hususlarını da düzenliyoruz." diye konuştu.

Düzensiz göçle mücadelede etkinliğin sağlanarak kamu düzeni ve güvenliği açısından risk teşkil eden yabancıların ülkeden mümkün olan en kısa sürede çıkışlarının sağlanması amacıyla teklifte bazı düzenlemelere yer verdiklerini anlatan Güler, "Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nda yapılan düzenlemeler ile sınır dışı etme kararına ve kısa dönem ikamet izninin reddine veya iptaline karşı açılan davaların kısa sürede sonuçlandırılması ve bu sayede yasa dışı olarak ülkemize girdiği tespit edilen düzensiz göçmenlerin mümkün olan en kısa sürede ülke dışına çıkarılmasını yasa teklifinde öneriyoruz." bilgisini paylaştı.

Güler, "Polis Bakım ve Yardım Sandığını, halihazırda mevcut çalışan Emniyet Teşkilatı mensuplarına Sandığın öz kaynakları ile sağlanan emeklilik, ölüm ve maluliyet yardımlarının yanı sıra emeklilik sonrası isteğe bağlı üyelik ve katılım payı sistemi ile tıpkı OYAK'ta olduğu gibi emeklilik sonrası katılım kar payı adı altında ikinci bir emeklilik maaşı ve ölüm yardımlarından yararlanabilme imkanını öneriyoruz." dedi.

Anayasa Mahkemesinin çeşitli dönemlerde verdiği iptal kararları nedeniyle bazı düzenlemelere teklifte yer verdiklerini kaydeden Güler, "İçişleri Bakanlığının çok geniş bir yelpazede yürüttüğü hizmetler esnasında ortaya çıkan yasal düzenleme ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla; kaymakamlık mesleğine giriş şartlarından çarşı ve mahalle bekçilerinin çalışma saatlerinin düzenlenmesine, apostil işlemlerinin kolaylaştırılmasından kiralık araçlarla suç işlenmesinin önlenmesine müteallik bir dizi düzenlemeye de yasa teklifimizde yer verdik." ifadesini kullandı.

Belediyelere görevlendirme

Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan görevlendirmelere ilişkin değerlendirmesi sorulan Güler, "Türkiye bir anayasal hukuk devleti. İlgili belediye başkanlarının yerine Anayasamızın 127. maddesi ve Belediye Kanunu'nun 45, 46. ve 47. maddeleri kapsamında geçici bir süreyle görevlendirme yapıldı." yanıtını verdi.

Belediye başkanlarının görevleri sebebiyle herhangi bir soruşturmaya ve kovuşturmaya uğraması halinde İçişleri Bakanlığı tarafından geçici bir görevlendirmeyle yerine bir belediye başkanını görevlendirebildiğine işaret eden Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sizler 'kayyum' diyorsunuz ama hukuki tarifi böyle demiyor. Soruşturma ve kovuşturma noktasında ilgili belediye başkanları hakkında görev yaptıkları şehrin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Terörle Mücadele Kanunu kapsamı içerisinde bir soruşturma yürütüldüğünü biliyoruz. Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı için 10 yıl ve üzerinde yerel mahkemece ceza verilmiş. Batman Belediye Başkanı için 6 yıl ve üzerinde bir ceza verilmiş. Halfeti Belediye Başkanı için de 6 yıl ve üzerinde bir ceza verilmiş. Bunlar, İstinaf ve Yargıtay'da temyiz süreçlerine tabi."

Soruşturmanın ve ilgili yargılama süreçlerinin selameti açısından böyle bir görevlendirmenin takdir edildiğini dile getiren Güler, şöyle devam etti:

"Hukuk devleti uygulamaları içerisinde, bu türden geçmiş dönemlerde de vardı, bundan sonra da bu takdir edilecektir. Belediye başkanlıkları hiçbir kimsenin suç işleyeceği özgürlük alanı değildir. Suç işleyen, ceza alan veya görevi sebebiyle soruşturma ve kovuşturmaya tabi bir durum söz konusu ise bu konuda Anayasamızın 127. maddesi kapsamı içerisinde İçişleri Bakanlığımız gerekli takdirini ve uygulamayı yapacaktır. Yasal düzlemde, hukuk düzeni içerisinde bu uygulamalar devam edecektir, ediyor da."

join us icon
SEN DE ARAMIZA KATIL Gücümüze Güç Katalım.
Yükleniyor...